‘’Şans tanımaz‘’
Geçen hafta Rizespor karşısında Bodrumspor’u, Manchester United karşısında da Fenerbahçe’yi izledim. Futbolda peşin hükümlü olmayı sevmem ama, iki takımı teraziye koyduğumda misafir takımın Kadıköy’de şansının olmadığı düşünüyorum. Ligin yenisi evinde oynadığı son lig maçında ne ofansif ne defansif futbolu beceremedi. Fenerbahçe ise berabere kalmasına rağmen Manchester maçında ortaya koyduğu futbol ile alkış aldı. Merak edilen Kanarya’da teknik direktör Jose Mourinho’nun bu maçta rotasyon yapıp yapmayacağı? Yorgun diye En Nesyri’yi kesip (-ki kesmemeli) Dzeko’ya mı şans verecek, İrfan Can ve İsmail Yüksek sahaya ilk 11 mi çıkacak mı? Osayi, Mert Müldür ve Kostiç’ten kulübeye kim dönecek, stoper ikilisi kimler olacak?
Tam tersi sürpriz olur
Aslında rakibin gücü ve becerisi korkulacak gibi değil. Mourinho’nun 3’lü defans ile takımını sahaya sürmesi için ideal bir 90 dakika. Bakalım Portekizli hocanın sürprizleri var mı göreceğiz. Fred’in olmayacağı 11’de forma kime verilirse verilsin, Fenerbahçe bu maçı rahat kazanır. Bodrumspor bizi yanıltırsa, o da sezonun önemli sürprizleri arasına girer..
‘’Kazanamıyorsan kaybetmeyeceksin‘’
Mourinho elde sol bek olmayınca Samuel’i sağa, Mert Müldür’ü de sola yerleştirdi. İrfan Can’a ilk 11’de şans vermemiş, Tadiç’e sağ kanadı, Maximin’e de sol kanadı teslim etmişti. Rakibinin CV’sini ve ismini yabana atmak mümkün değildi. Ne kadar formsuz, ne kadar eksiği olursa olsun, Manchester United, Avrupa arenasında çekinilecek bir rakipti. İlk 45 dakikayı izleyince İngiliz takımının eski görüntüsünden uzak olduğunu gördük.
İlk şutları gol
Geriden oyunu başlatıyorlar, ani atak kovalıyorlardı. İlk 15 dakika Fenerbahçe daha istekli gözükürken, Manchester ilk atağında, kaleyi ilk bulan şutunda golü bulunca keyifler kaçtı. Golden sonra Tadiç kale önünde zoru başarıp, En Nesyri’nin vuruşlarında da rakip kaleci yıldızlaşınca Fenerbahçe devreyi geride kapattı. İkinci yarıya hızlı başlayan Fenebahçe, Maximin’nin soldan ortaladığı topta En Nesyri’nin kafa vuruşuyla beraberliği yakaladı. Beraberlik Sarı- Lacivertli takımın nedense hızını kesti. Samuel, Maximin, En Nesyri Mourinho’nun son dakika hamleleri (Dzeko, İrfan Can, İsmail Yüksek) skora katkı yapmadı ve Fenerbahçe kazanabileceği bir maçı berabere bitirdi. Aslında ‘kazanamıyorsan, kaybetme’ derler. Avrupa Ligi’ne yenilgisiz devam eden Fenerbahçe hedefinden sapmadı. Sahadakiler ile ilgili notumuzla yazıyı noktalayalım. Manchester maçında gördük ki, Samuel, Maximin ve En Nesyri bu takımın ilk 11’nde olmalılar. Fred’in futbolu ise geriye gidiyor, inanılır gibi değil.
‘’100 sayfalık rapor‘’
Çok değil, 4 ay geriye gidelim... Fenerbahçe’de kongre öncesi hem Ali Koç hem de Aziz Yıldırım, teknik direktörlük için Jose Mourinho’nun ismini telaffuz etmeye başladılar. Dünyanın sayılı teknik adamlarından birinin Fenerbahçe’ye gelme ihtimali, camiada ve taraftarlar arasında büyük heyecan yarattı. Başkan Ali Koç görevde oluşunun avantajını kullanıp Mourinho ile kısa zamanda anlaştı. Başkan o günlerde yaptığı açıklamalarda, “Mourinho’ya sportif direktörümüz 100 sayfalık bir rapor sundu, bundan çok etkilendi ve teklifimizi hemen kabul etti” ifadelerini kullandı. Samsunspor maçından sonra sahaya sürdüğü 11’ler, yaptığı hamleler ve oynattığı beğenilmeyen futbol yüzünden Mourinho fazlaca eleştirilmeye başladı.
Neler yazıldı?
Benim kafama takılan ise Branco’nun, vatandaşına verdiği 100 sayfalık rapor. Mourinho’nun çok etkilendiği bu raporda neler yazıldı? Fenerbahçe’nin büyüklüğü, taraftarının heyecanı, gözü karalığı, duygusallığı, fedakârlığı, şampiyonluk özlemi nasıl anlatıldı? İsmail Kartal yönetiminde rekor puan toplayan ve şampiyonluğu kıl payı kaçıran takım 1-2 takviye ile mutlu sona ulaşabilir dendi mi? Bunlar dendiyse, Mourinho takımın yapısıyla neden bu kadar oynadı? İlk 11’i belli ve başarılı olmuş bir takımı kısa sürede nasıl keyif vermeyen bir takıma çevirdi? İşte bu yüzden bu 100 sayfalık raporu inanılmaz merak ediyorum. Çok gizli değilse Mario Branco bu raporu bizlerle paylaşıp, merakımızı giderebilir mi?
Dün yok bugün var
Yoksa vatandaşına, “Çok varlıklı bir başkanımız var. Para problem değil. Kral gibi yaşarsın. Hayatında ilk defa böyle bir yapıda çalışacaksın” mı dedi? Mourinho 100 sayfalık rapordan etkilenerek Fenerbahçe’ye gelmiş. Bizler onun buraya dersini çalışarak geldiğini düşünmüştük. Ama bu Fenerbahçe’yi izlemek için Mourinho’ya hatta teknik direktöre ihtiyaç yok! Portekizli, medyayı pek sallamıyor ama böyle giderse yakında onu da kimse sallamaz. Çünkü futbolda ‘dün yok bugün var! gerçeğini bir daha hatırlatalım.
‘’Mourinho’nun papatya falı‘’
Samsunspor ilk 8 haftanın flaş takımı ve lig ikincisi olunca maça ilgi daha da artmıştı. Mourinho herkesin oynar dediği Osayi’yi kadroya almamış, İrfan Can Kahveci’yi de yine yanına oturtmuştu.
25 milyon Euroluk En Nesyri, Maximin kulübede, Dzeko ve Kostiç ( yedek olur) sahadaydı. Twente maçından sonra Becao ve Djiku’da bir lig maçında ilk defa yan yana maça başladılar. İlk 45 dakikada Fenerbahçe’nin önde baskısını ev sahibi aşamadı ve oyuna çıkarken sürekli pas hatası yaptı. Zaten golü de taç atışından gelen topta iki defans oyuncusunun hatasından Tadiç’ten yediler. Ev sahibi topa daha çok sahip olmasına rağmen rakibin baskısını kıramıyor, pozisyon üretemiyordu. Devre tek fakla bitince Mourinho’dan alıştığımız gibi hamle beklemedik. İkinci yarının başında Samsunspor ilk atağında golü bulunca işin peşini kolay bırakmayacak dedik. Sahadaki 3 sarı kartlı SarıLacivertli oyuncunun dışarı alınışı Fenerbahçe’ye ilaç gibi geliyordu. Fred, Becao, Kostiç çıkıyor yerlerine İrfan Can, Çağlar ve Maximin giriyordu.
Israrla 3’ü aramadılar
Oyunu dikine oynayan, adam eksilten İrfan Can ve Maximin ortaklığı sonucu Fenerbahçe golü de çabuk buldu. Golü bulan Fenerbahçe anlamsız şekilde geriye yaslandı ve rakip ataklara davetiye çıkardı. Israrla 3’ncü golü kovalamadı. Sahada yürüyen Dzeko’yu dışarı almak için Mourinho 80 dakika bekledi. Müthiş hoca kenardan oyuna hiç müdahale edemediği gibi aylar sonra defansa Samet Akaydın’ı aldı. Sonunda da Soner Aydoğdu’nun köşeye giden topunu Livakoviç seyredince, hayati 2 puan uçtu gitti. Mourinho’nun artık mazeret üretmeye hakkı yok. Şimdi söz yönetimde ve Mourinho hayranlarında. Papatya falı açarak Fenerbahçe 11’i yapılmaz!
‘’Köşeyi dönme maçı‘’
Fenerbahçe en zor deplasman oyunlarından birine çıkıyor. Rakip istim üzerinde. Samsunspor hem formda hem de moralli. Maçı kazanan köşeyi döner. Beraberlik ev sahibini değil, Fenerbahçe’yi üzer. Kısacası Fenerbahçe için kazanmak tek çare. Peki Fenerbahçe kazanır mı?
Kim ne derse desin, Sarı-Lacivertli ekip kağıt üzerinde bana göre maçın favorisi. Karadeniz ekibi kendi sahasında zorlanıyor. Evinde hem Beşiktaş’a hem Konyaspor’a kaybetti. Güçlü rakibi karşısında neler yapacak, göreceğiz. Kazanmak için ofansif mi oynayacak yoksa kontrollü mü? Kurt hoca Mourinho’nun ise bu maça özel planları olduğu kesin. Sahaya çıkacak 11’i net olarak kestirmek zor. İrfan Can Kahveci, Osayi ve Çağlar formayı kapar.
Dzeko mu Nesyri mi?
Maximin ile stoperlerden Becau ya da Djiku’ya kulübe yolu gözükür. Mourinho bu maçta 3’lü savunmayla oynamaz. Bu yüzden Kostic hamle oyuncusu olur sanırım. Fred, Szymanski, Amrabat ve Tadic, diğer bankolar olur. Dzeko mu, En Nesyri mi oynar? Onu da maç saati görürüz. Kazanmak zorunda olan Fenerbahçe’nin önde baskı yaparak oynayacağı ve duran toplarda avantaj kovalayacağı kesin. Fenerbahçe’nin galibiyete daha yakın olduğunu düşünüyorum. Samsunspor kazanırsa, havası ve süksesi daha da artar ve zirve yarışının içine girer. Özetle kazananın köşeyi döneceği bir 90 dakika bizi bekliyor.
‘’Mourinho’nun zor sınavı‘’
Süper Lig’de iyi futbol oynayan takım sayısı fazla değil. Bu yüzden ligin büyükleri genelde Anadolu takımlarıyla oynarken zorlanmıyor. Fenerbahçe’nin rakibi Samsunspor ise bu sezonun flaş ekiplerinden biri olarak gözüküyor. Bakalım Fenerbahçe, milli aradan sonra Samsun’da başarılı olacak mı? Maç, Sarı-Lacivertli takım kadar Mourinho’nun da zor sınavı olarak gözüküyor. Milli ara takıma nasıl yansımış onu da göreceğiz.
İRFAN 11 BAŞLAMAZSA...
Portekizli hoca, Samsun’da sahaya nasıl bir 11 sürecek merak edenler fazla. Milli maçlardaki başarılı futbolu ve golleriyle büyük beğeni toplayan İrfan Can Kahveci maça ilk 11 başlamazsa, sürpriz olur. Mourinho’nun daha önce söylediğimiz gibi bankoları var. İrfan Can’a formayı verirse, Tadiç’i kesmeyeceğine göre Maximin kulübeye döner. Ancak sürprizleri seven hoca bakarsınız bu 3 oyuncuyu aynı anda sahaya sürer! Defansın oluşumu da merak edilenler arasında. Çağlar, hocanın bankolarından. Bakalım yanında kim oynayacak? Kiralık olarak takıma katılan Kostiç’in ilk 11 şansı fazla.
BAŞ AĞRILARI ÇOĞALIR
Sırp oyuncu forma şansı bulursa Oosterwolde sahada değil, kulübede olur. Mert Müldür de yerini Osayi’ye bırakır. Görüldüğü gibi Samsunspor maçı her açıdan Mourinho’nun zor sınavı olacak gibi. Rakip fomda ve moralli. Mourinho’nun hem taktiksel olarak hem de kadro seçimi konusunda zorlanacağı kesin. Fenerbahçe kazanırsa, Mourinho’nun sırtından büyük bir yük kalkacak. Puan kayıpları ise baş ağrılarını çoğaltır sanırım.
‘’Mourinho ve Fenerbahçe 11’i‘’
Milli ara Fenerbahçe’ye yaramış mı, önümüzdeki hafta sonu göreceğiz. Ligin sürprizlerle dolu takımı Samsunspor karşısında SarıLacivertli ekibin işi kolay değil. Mourinho’nun haftalar geçmesine rağmen ideal bir 11 oluşturmadığını görüyoruz. Maximin ve Amrabat’ın gelmesiyle takımın 11’i ve sistemi değişti. Öte yandan Mourinho’nun takıntıları var. Mesela Maximin, Szymanski, Çağlar, Tadiç, Oosterwolde hatta Mert Müldür’e ilk 11’de mutlaka yer veriyor.
Becao & Djiku başarılı ama...
Maximin iyi bir kanat oyuncusu olabilir. Ancak defansif oyuna katkısı yok. Sol kanatta Maximin oynayınca, Tadiç mecburen sağa, İrfan Can Kahveci de kulübeye geçiyor. Tadiç’in bu sezonki katkısı, geçen sezondan çok mu az mı, tartışılır. Fred’e alternatif aranırken Amrabat geldi. Amrabat gelince İsmail Yüksek de yedeğe düştü. Fenerbahçe’de Oosterwolde asla Ferdi’nin ofansif futbola yaptığı katkıyı sağlayamıyor. Maximin ile birlikte sol kanadı gerektiği gibi de savunamıyorlar. Twente maçında gördük ki Becao ve Djiku ikilisi başarılı. Ama ben Mourinho’nun önümüzdeki hafta stopere önce Çağlar’ı yazacağını biliyorum.
Maç maç değerlendiriyor
Görüldüğü gibi Mourinho’nun ilk 11 bankoları var. Onlara inanıyor ve onları pek kulübeye mahkum etmiyor. Portekizli hoca, Dzeko ve EnNesyri konusunda da kararsız. Ne Dzeko’yu ne de En Nesyri’yi ön plana çıkarmıyor. Onları maç maç değerlendiriyor. Sakatlıklar ve cezalar olmazsa Fenerbahçe 11’nin bankoları artık belli. Doğru mu, yanlış mı ? Siz ne dersiniz?
‘’Beraberliği küçümseme‘’
Çağlar sakat olunca Mourinho mecburen Becao ve Djiku’yu stoperlere koymuştu. Uzun bir aradan sonra birlikte oynamalarına rağmen 90 dakika başarılı gözüktüler. Maximin kulübeye çekilmiş (Neden?), haftalardır sağ kanatta oynayan Tadiç bu defa İrfan Can oynuyor diye sola geçmiş, En Nesyri de formayı kapmıştı. Görüldüğü gibi her maçta takımın 11’i ve sahadakilerin görevi değişiyordu. Maça Twente hızlı başlarken, Fenerbahçe tedirgindi. İlk 15 dakikadan sonra Fenerbahçe önde baskıyla topa sahip olmaya başladı ve pozisyonlar buldu. En Nesyri ve Osterwolde girdikleri pozisyonları değerlendirseler, maçın hikayesi değişecekti. İlk 30 dakika dolmadan gelen Twente golü Fenerbahçe’ye sürpriz oldu. Szymanski ve Fred’in oyuna katkı yapamayışı, kanatların çalışmayışı, ofansif futbolu sıkıntıya soktu. Kanatlardan orta gelmeyince En Nesyri de çaresiz kalıyordu. Mourinho devre arası hamle yapmadı, son yarım saati bekledi.
Yürüyüşe devam
Sonra En Nesyri ve İrfan Can’ı oyundan alıp, Dzeko ve Maximin’i sahaya sürdü. Maximin sola gelince, Tadiç sağa geçti. Fenerbahçe, daha etkili oynamaya başladığı dakikalarda beraberlik golünü yakaladı. Amrabat’ın mükemmel asistini Tadiç ağlara yollayınca Fenerbahçe kendine geldi, ev sahibi bocalamaya başladı. Son bölümde golü kovalayan Fenerbahçe oldu ama bunu başaramayınca 1 puanla yetindi. Avrupa Ligi’nde deplasmanda alınan 1 puan küçümsenmez. Şimdilik hedefe yürüyüş devam ediyor. Bu yürüyüşün sonu nereye varır derseniz, onun cevabını da yine Mourinho verir derim.