Arama

Popüler aramalar

‘’Maalesef!‘’

Hayat anne kucağı gibidir, sokuldukça insanı büyüler, düş olur ninniler eşliğinde uzatır uykulu halinizi.
Ama tırmanması zor hali hiç beklenmedik bir anda karşınıza çıkana kadar tabi.
Bu şanssızlardan biri de ben oldum bu yaz. Maalesef, kanser denen illet her şeyime el koydu, davranış ve isteklerimin genetiğini bozdu.
Dolayısıyla, buda koca bir belirsizlik anlamına tekabül ediyor.
Belirsizlik sadece insanlar için değil, gelecek adına atması gereken adımları zamanında atmayan kurumlar için de çok kötüdür.
Fenerbahçe'nin şu andaki hali gibi.
Yeni sezon açılmak üzere, ama kadro hala geçen sezondan farksız neredeyse. Dzeko, Osayi, Tadic başta olmak üzere 5, 6 futbolcusu ayrıldı, J. Duran hariç yerlerine kim gelecek, belirsiz.Oradaki atıl hale gelmiş yığılmaya rağmen hala Skrinar' in yanına stoper aranıyor.
Maalesef, görüntü bu. Keşke daha sezon başlamadan hemen önce böyle olumsuz bir fotoğraf karşımızda nanik yapmasaydi camiaya.
Sayın Ali Koç'un iyi niyet ve Fenerbahçe sevgisi karşısında üzülüyor insan bunları yazarken, ama gerçek bu işte Maalesef.

11 Temmuz 2025, Cuma 15:52
YAZININ DEVAMI

‘’Büyük ihtimalle!‘’

Fenerbahçe adına çok yönlü düş kırıklığı yaratan sezon nihayet bitti. Jose Mourinho'nun başında bulunduğu böylesi kaliteli bir kadro kupasız kapattı bu sezonu maalesef.

Şüphesiz sonuç odaklı bir spor olduğu için şampiyonluk çok büyük önem taşıyor Fenerbahçe gibi kulüpler için. Dolayısıyla şampiyonluğun haftalar öncesinden kaybedildiği kesinleştiği için son maçlarını bomboş tribünler önünde oynadı sarı lacivertliler.

Ancak benim kanıma göre tribünlerin son maçlardaki bu yetim ve öksüz görüntüsünün tek nedeni şampiyonluğun kaybedilmesi değil. Elinizi vicdanınıza koyun Fenerbahçe bu sezon kaç kez " Büyük takım" gibi oynadı. Kaç maçta oynadığı futbolla başını döndürdü sevdalılarının. Kaç maçta yağmur çamur demeden fedakarca tribünlere koşan taraftarını maça gittiğine pişman etmedi.

Bu maçta da Konyaspor karşısında maçın hemen başında yediği golle mağlup götürdü uzun süre maçı. Doğru dürüst oyun kuramadı, yardımlaşamadı, uyum sağlayamadı sarı lacivertli futbolcular. Hayal kırıklığ yaratmaya devam etti Portekizli teknik direktör.,

Bir süre önce Cenk Tosun'u yeterince oynatamadığı için üzüldüğünü söylemişti. E, ama yine Cenk'le başlamadı maça. Tutarsızlık, yetersizlik ve motivasiyonsuzluk nanik yaptı durdu yine. İrfan Can Kahveci gibi yetenekli, hırslı bir futbolcuyu sezon boyunca kenarda oturttu adam. Şimdiden bir şey söylemek çok zor, biliyorum. Ama şunu rahatlıkla dile getirebilirim. Mourinho'yla önümüzdeki sezonda düş kırıklığı bekliyor büyük ihtimalle Fenerbahçe'yi.

31 Mayıs 2025, Cumartesi 19:37
YAZININ DEVAMI

‘’Sürklase oldu!‘’

Fenerbahçe ve Hatayspor sadece prestij için sahaya çıktı dün akşam. Eğri oturup doğru konuşalım, bu tür maçlarda yeterince konsantre olmak sanıldığı kadar kolay değil. İyi de bu tür maçlar için bile önemli amacı, geleceği kapsayan uzun vadeli plan ve tercihleri olmak zorunda teknik direktörlerin. Tamam, bu sezon düş kırıklığı yarattın, takım şampiyon olamadı, sezonu kupasız tamamladı. Ancak Jose Mourinho olarak önümüzdeki sezon da bu takımın başında olacaksın. Bu durumda gelecek sezon adına şimdiden düşünmen, genç ve oynamaya susamış futbolcuları sahaya sürmen gerekmez mi, hatta gerekli değil mi?

Edin Dzeko, Dusan Tadiç önümüzdeki sezon bu takımda olmayacaklar. İrfan Can Kahveci, İsmail Yüksek, Yusuf Akçiçek, Levent Mercan, Cenk Tosun gibi oyuncuları böyle bir maçta oynatmıyorsun ama genç kaleci Osman Ertuğrul'u arenaya sürüyorsun. Bir teknik direktör bu kadar mı kariyerini çizer, sorumluluklarını unutur? Futbolda rakibini küçük görmeyeceksin; görevini, işini savsaklamayacaksın. Aksi halde böyle ummadık zamanlarda unutamayacağın tokatlar yersin ve sürklase olursun işte. Dolayısıyla dün akşamki hezimetin tek sorumlusu var o da Jose Mourinho'dur.

27 Mayıs 2025, Salı 09:15
YAZININ DEVAMI

‘’Artık bomboş tribünler!‘’

Fenerbahçe yetim ve öksüz bir çocuk gibi şu anda. Sezonun bitimine üç hafta var ama tribünler bomboş. Oysa gazozuna maç yapsa bile en az 25-30 bin kişi koşardı stada oyun oynamaya koşan çocuklar misali.

Peki neden böyle oldu, şampiyon olmadığı için mi? Kesinlikle hayır. Bu sezon doğru dürüst futbol oynayamadı, derbiler dahil önemli ve kritik hiçbir maçı kazanamadı. Taraftarı heyecanlandıracak Alex, Okocha veya Tuncay Şanlı gibi bir futbolcu izlettiremedi. Gelecek adına umudu büyütecek bir teknik direktörü de yok. Yani her şey ve yönüyle düşlerini incitti sevenlerinin bu sezon Fenerbahçe.

İşte dün akşam Eyüpspor karşısında izlediğimiz takımın net son fotoğrafı tam da buydu. Dolayısıyla ikiye bölünmüş tribünler, kumaşını, kalitesini inkar eden kimi futbolcular ve kenarda adı, namı çok büyük ama yaptıkları ve takımına oynattığı kötü değil çok futbolla hayal kırıklığı yaratan bir teknik direktör.

Kalacak mı gidecek mi Mourinho bilmiyorum. Bence gitmesi kalmasından daha hayırlı olur Fenerbahçe için. Ama tazminatsız gitmeyecekmiş gibi geliyor bana. Sonuçta kaç sezondur kaç ülkede tazminatını alarak ayrılmış bir hoca duruyor karşımızda, büyük olasılıkla Fenerbahçe'den de tazminatsız ayrılma ihtimali çok az bana göre.

Ama Fred başta olmak üzere bazı futbolcuların da bileti kesilmeli bana göre. Aksi halde seneye de böyle bomboş kalmaya mahkum olur tribünler.

19 Mayıs 2025, Pazartesi 07:00
YAZININ DEVAMI

‘’Gamsız Mourinho!‘’

Devrenin sonuna doğru Mert Müidür'ün İsmail'in güzel pasını şık bir vuruşla kalecinin üstünden aşırarak attığı golü dışarda tuttuğunuzda geriye izlenmesi eziyet veren bir Fenerbahçe kaldı ne yazık ki futbolsevere.

Jose Mourinho'nun Fenerbahçe'yi düşündüğüne, taraftara, futbola yeterince saygı duyduğu konularında çekince sahibi oldum dolayısıyla dün akşam. 

Çünkü, her türlü zaaf ve eksiğine rağmen, Süper Lig'in en kaliteli iki kadrosundan birine sahiptir Portekizli teknik direktör. Buna rağmen aylardır kabus olup Fenerbahçe'yi  izlenemez hale kötü görüntü ve gidişe bireysel veya takım halinde itiraz eden futbolcu 2, 3 kişiden öteye gitmiyor maalesef.

Dieco Carlos, Talisca, Amrabat...Sarı kartı olan futbolcular bile ikinci sarıyı görmek için resmen davetiye gönderdiler hakeme. Bıraksalar Tadiç resmen dövecekti Anderson Talisca'yı, hem de sahanın içinde. Yani oyun disiplini gibi takım disiplini de yerlerde sürünüyor. Anlayacağınız ruhunu çekip almış Mourinho deyim yerindeyse Fenerbahçe'nin.

Tabi, insanın anlam vermekte zorlandığı bir diğer konu da şu aşamada bile Mourinho'nun az şans bulan futbolcuları bir kez daha kenarda unutmasıdır. Geriye kalan tüm maçlarını kaybetsen bile puan cetvelindeki yerin değişmeyecek. Önümüzdeki sezon  büyük olasılıkla Dzeko ve Tadic'le devam edilmeyecek. Bu durumda önümüzdeki sezon için deneyim kazanmaları gereken genç oyunculara şans versene gözünü sevdiğim. Fenerbahçe'nin geleceğine dair sorumluluk hisseden teknik direktörün böyle düşünüp hareket etmesi gerekir çünkü. Ama gamsız Mourinho bizim gibi düşünmüyor demek ki.

Dün akşam dikkati çeken bir diğer konu da Dieco Carlos ve  Çağlar'sız Fenerbahçe'nin daha riksiz savunma yapabilmesiydi.

İlk yarıda düş kırıklığı yaratsa da ikinci yarıdaki futbolu fena değildi sarı lacivertlilerin. Hakem Burak Pakkan mı? Kötü değil, çok kötüydü ne yazık ki.

10 Mayıs 2025, Cumartesi 08:39
YAZININ DEVAMI

‘’Yazık, çok yazık!‘’

Sahi, biz ne zaman bir maç bittikten sonra "Oh be, nihayet futbola doyduk" diyerek stadyumu terk edeceğiz acaba? Ya da hafta sonunu eşine, çocuklarına ayırmak varken stada giden ve maç boyunca kurdeşen olan bir taraftar ne zaman "Lanet olsun, bir daha maça falan gitmem" diyerek pişmanlığın elinde soluksuz kalmayacak.

Günlerdir Fenerbahçe-Beşiktaş maçında bu hasreti bitireceğini düşleyen Fenerbahçeli taraftarlar dün akşam da yüzleri gülmeden ayrıldılar stadyumdan.

Koca derbinin ilk yarısında tek şutu vardı Fenerbahçe'nin. Sadece ilk yarıda on küsur faul yaptı Beşiktaş. Beşiktaş'ın golü mü? Mert Müldür'ün kafayla Gedson'un önüne "Al da at" dercesine bıraktığı toptan geldi elbette. Futbol mu? Ara ki bulasın.

Yani işin aslı şu; Türkiye'de doğru dürüst futbol oynanmıyor, tipik kör dövüşü gibi bizdeki futbol ne yazık ki. Peki, Fenerbahçe neden bu kadar yalpalıyor, tekliyor, dökülüyor? Bu kaçıncı sezondur sezon başında şişirilen balon sezon sonunda patlıyor? Büyük bir özveriyle oluşturulan bu kadar maliyetli kadro elbette her sezon şampiyon olmayabilir. Ama oynadığı futbolla, Avrupa'daki başarısıyla taraftarını mutlu edebilmeli, etmelidir de zaten. Samsunspor'un oyndığı futbolu da mı oynamayı beceremiyor yani Fenerbahçe'nin kadrosundaki futbolcular, böyle bir iddia inandırıcı olabilir mi sizce?

O zaman sorun nerede? Elbette Jose Mourinho'dan kaynaklanıyor Fenerbahçe'nin sorunu. Oyuncu tercihlerinden benimsediği sisteme, rakip analizinden oyuna müdahalesine kadar her şeyi yanlış veya eksik ve  tek doğrusu bile yok Portekizli teknik direktörün. Yazık, çok yazık harcanan paralara, yaşatılan üzüntülere ve Mourinho'ya bağlanan umutlara.

05 Mayıs 2025, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Çocukların düşleri ne olacak!‘’

Bu aşamadan sonra Fenerbahçelileri teselli etmek hiç ama hiç kolay değil artık. Ne Sayın Ali Koç'un dünkü Yüksek Olağan Divan Kurulu Toplantısında geleceğe dair çizdiği pembe tablo nede şampiyonluğun kaybedilmesinde büyük bir gerekçe haline dönüşmüş "Yapı" söylentisi zerre kadar yanağını okşamıyor,  düşlerini sulamıyor ne yazık ki Fenerbahçelilerin.

Geçen hafta  Kayserispor'dan şaka gibi 3 gol yemişti Fenerbahçe. O takımdan tam 8 kişi dışarda bırkarak sahaya sürdü Mourinho dün akşam takımını. Ne gördük, yada ne değişti peki? Doğrusunu söylemek gerekirse öyle ahım şahım bir değişime tanık olamadık. Ta ki Gaziantep Futbol Kulübü'nün Ogün başta olmak üzere rakibe adım attırmamaya odaklanmış futbolcuları yorulana kadar. Bu futbolcular yorulunca özellikle ilk yarıda Fred, Dzeko ve Talisca'ya nefes aldırmayan  futbolcuların mecalsiz kalması çaresizliğe dönüşüp nanik yapmaya başladı ev sahibine. Tabi o zaman da yetenek ve kalite sahne almaya başladı ve akabinde de goller peş peşe gelmeye başladı, sarı lacivertliler geriden gelerek kazandı maçı Talisca, Dzeko Fred'in golleriyle.

Tamam, büyük bir olasılıkla Süper Lig'i ikinci bitirecek bir kez daha sarı lacivertliler.

İyi de sezon başında Mourinho transferiyle verilen vaadler ve yapılan onca maliyetli transferlere rağmen yaşanan bu büyük düş kırıklığının faturasını kim ödeyecek şimdi?

27 Nisan 2025, Pazar 07:17
YAZININ DEVAMI

‘’Çocukların düşleri ne olacak!‘’

Bu aşamadan sonra Fenerbahçelileri teselli etmek hiç ama hiç kolay değil artık. Ne Sayın Ali Koç'un dünkü Yüksek Olağan Divan Kurulu Toplantısında geleceğe dair çizdiği pembe tablo nede şampiyonluğun kaybedilmesinde büyük bir gerekçe haline dönüşmüş "Yapı" söylentisi zerre kadar yanağını okşamıyor, düşlerini sulamıyor ne yazıkki Fenerbahçelilerin.
Geçen hafta Kayserispor'dan şaka gibi 3 gol yemişti Fenerbahçe. O takımdan tam 8 kişi dışarda bırkarak sahaya sürdü Mourinho dün akşam takımını.

Ne gördük, yada ne değişti peki? Doğrusunu söylemek gerekirse öyle ahım şahım bir değişime tanık olamadık. Taaaki Gaziantep Futbol Kulübü'nün Ogün başta olmak üzere rakibe adım attırmamaya odaklanmış futbolcuları yorulana kadar. Bu futbolcular yorulunca özellikle ilk yarıda Fred, Dzeko ve Talisca'ya nefes aldırmayan futbolcuların mecalsiz kalması çaresizliğe dönüşüp nanik yapmaya başladı ev sahibine. Tabi o zaman da yetenek ve kalite sahne almaya başladı ve akabinde de goller peş peşe gelmeye başladı, sarı lacivertliler geriden gelerek kazandı maçı Talisca, Dzeko Fred'in golleriyle.
Tamam, büyük bir olasılıkla Süper Lig'i ikinci bitirecek bir kez daha sarı lacivertliler.
İyi de sezonbaşında Mourinho transferiyle verilen vaadler ve yapılan onca maliyetli transferlere rağmen yaşanan bu büyük düşkırıklığının faturasını kim ödeyecek şimdi?

26 Nisan 2025, Cumartesi 22:45
YAZININ DEVAMI