Arama

Popüler aramalar

‘’Saçma gerginliği Batshuayi bitirdi‘’

İlk yarıda Dinamo Kiev, ceza sahasına hiç giremedi. Bir girişime de izin yoktu. Dengeli, önde bütün pas kanallarını tıkayan bir yerleşim yetti. Ligden alışık olduğumuz ön alan baskısının dışında bir oyun. Ve işe yaradı. Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi maçlarını da iyi oynamıştı ama ilk yarı itibarıyla oyun olgunluğu açısından kat edilen mesafe olağanüstüydü. Sıkışık savunma içinde Pedro King uyumu biraz daha iyi olsa oyun başka bir seviyeye de çıkabilirdi. Ceza sahası çevresindeki fizik direnç işi zorlaştırdı. Kiev’in antipatik, oyunu durdurma çabaları ve sert oyunları da... Ancak 35’deki golden sonra bu sıkıntının devam etmesi anlaşılır değil. Öte yandan Ferdi’nin sağ kanattan attığı uzun taçlar oyunda yeni bir pencere açtı. Fenerbahçe’nin kornerlerini saymak çok bir şey ifade etmeyebilir artık. Çünkü bu taçlar da farklı değil. Ve her şey kötü giderken golün bu yolla gelişi de Jesus için ayrı bir keyif olmalı.

Üst üste 3 hata

2. yarıda Kiev orta saha aksını biraz daha ileri alıp özellikle Crespo üzerine baskı kurdu. Crespo buna uygun davranmayıp tek top oynamayınca Kiev bundan yararlandı. Ama yine de 1-1’i getirecek bir dengeden bahsedemeyiz. Golü üst üste yapılan 3 hata getirdi. Ki bunlar olur. Ama sonraki konsantrasyon kaybı... Bu olmaz. Bu tedavi edilmesi gereken bir sorun. Tribünlerden sahaya, topyekun, saçma bir gerginlik. Hele sahaya atılanların rakibe yaptığı yardım... Çok zararlı bir huy. Ama belki de Batshuayi’nin kahraman olması için böyle bir durum gerekliydi. En tartışmalı transferin kabullenilmesi için.

09 Eylül 2022, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kerem'siz daha etkili oldular‘’

Kerem çıktıktan sonra Galatasaray daha etkili ve rakibe olanak tanımayan bir takım oldu. 10 kişiyken. Kerem çok iyi bir oyuncu ama taktik olarak maalesef gelişmesi yavaş. Önce mağdur halinden, vücut dilinden kurulmalı. Ondan beklenen bu değil, bir güç gösterisi. Sıkıntılarını anlıyor ve hak veriyorum. Ama çözüm yolu bu değil. Abdülkerim’in gördüğü 2 sarı kartı toplasan 1 sarı etmez. Türkiye’de kart ayarı bozuk maalesef. Ve elin yüze hamlesi hemen tüm oyuncular tarafından özelikle uzun boylu oyunculara karşı kullanılıyor.

En beğenilen Boey olmuştur

Şark kurnazlığı kuralı bozuyor. İlk maçta Galatasaray’ın oyun planını beğenmiştim. Ancak taktik bilgisi yüksek oyuncuların yaşı geçkin ve henüz formda değiller. Genç ve dinamik olanlar ise karambole oynuyor. Oyun istendiği gibi gelişmiyor. Bu tip dağınık oyunlarda atlet oyuncular dikkat çeker. Muhtemelen dün de en beğenilen oyuncu Boey olmuştur. Benim için de durum farklı değil. Sonda maçı kurtaran driplingi atan da oydu. İki sezondur hiç asist üretememişti. Ve asist beklentisi de toplam 0.98. Geçen sezon en az 900 dakika oynayan 66 bek arasında en çok asist beklentisi yaratma açısından 66 oyuncu içerisinde 52. bek o. Bu maçın özellikle 2. yarısı bunun ötesine geçti. Öte yandan Antep’in tüm tehlikeli akınları ve golü onun alanından geldi. Buna bir çözüm bulmak lazım.

06 Eylül 2022, Salı 07:22
YAZININ DEVAMI

‘’Hatası az, artısı fazla‘’

Çağdaş Atan, Fenerbahçe’nin orta saha merkezini baskılamak, kaptıklarıyla direkt driplingle gitmek üzerine bir yapı kurmuştu. Zaman zaman Fenerbahçe’nin stoperlerine de baskı yapmaya çalıştı ama temel planı buydu. Fenerbahçe’yi kanatlara yönlendirdi ve burayı da kalabalık tutmak istedi. Baskıdan da aynı driplingci oyuncularla çıkmak kolaylık olacaktı. Ama ne o baskıyı açabildiler ne de direkt akınları sorun çıkardı.

İlk yarıda tam 6 kez ofsayta düşünce planın bir tarafı hiç çalışmadı. Geçen hafta Konyaspor’un da ilk yarıda 8 kez ofsayta düştüğünü unutmamak lazım. Jesus bunu bildik bir ofsayt taktiğiyle yapmıyor. Ama 3’lü savunmanın pozisyon sadakatiyle ve disiplinle oynadığı kesin. Kayserispor 72. dakikaya kadar şut girişiminde bile bulunmadı. Konuk ve transfer tahtası kapalı takımın planı bir yönlü, favori olanın iki yönlü tutuyorsa biraz beceri her şeye yetiyor. İrfan-Arao- Pedro’nun goldeki toplam becerisi de kilidi açtı.

Panikten kurtulsalar iyi olur

Crespo-Arao ikilisi solda Aloski olunca takımın harcı oldular. Atan’ın iyi planına rağmen rakibi kaleye yaklaştırmadılar. Ön taraf için de umut var. King-Pedro ikilisinin yeni forma heyecanıyla hafif bencillikleri ortadan kalktığında uyum ilginç olabilir. Fizik ve beceri anlamında birbirini tamamlayan özelliklere sahipler. Dün hatalar az, artılar fazlaydı. Oyuncular rotasyon sebebiyle az zamanda çok iş yapma paniğinden kurtulursa daha da iyi olur.

04 Eylül 2022, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Açıklaması yok‘’

Başta Konya iyi ve geniş alanda pas yaparak baskıdan topu kaçırdı. Üstüne iyi de bir karşı pres yaptılar. Fizik olarak rakiplerinden üstün göründüler. Bu tip durumlarda Fenerbahçe alanına çekilmekten çekinmiyor. 3 haftadır gol yemeyen bir rakibe karşı bu daha da anlaşılır. Hızlı oyuncuları var ve Altay’dan gelen uzun bir pasla bile pozisyona girebiliyorlar. Ama Valencia erken kırmızı görünce Lincoln’ün sol kanadı kaplamaya çalıştığı bir oyunda plan tutmadı. Öte yandan Konya’nın savunma arkasına top atma girişimlerine iyi tedbir aldılar. İlk 3 dakikada 3 kez ofsayta düşürdüler rakibi. İlk yarı boyunca ise biri avantaja bırakılan 8 korner. Bu plan Konya için işlemedi. İlk yarı iki takım için toplam 0.22 xG ile bitti. 4’lüye dönüş, İrfan ve Osayi’nin oyuna girişi biraz daha öne çıkma niyeti olan ve ileride top tutmak isteyen bir konuk ekip demekti. Ama Serdar Dursun iyi olmayınca istediklerini yapamadılar.

Önde akışkanlık sağlanamadı

Konya ise bu kez çizgiye inmeye, orta denemeye başladı. Adil’in kırmızı görmesi Fenerbahçe’nin önde ama ağır oynayışı biraz konsantrasyon bozdu denebilir. Peres’in büyük hatasına rağmen Bytyqi’nin güzel ortası ve Muhammed’in güzel vuruşu 2. planın tutması demekti. Jesus’un hiçbir değişikliğinin istediği gibi sonuç verdiğini söylemek mümkün değil. Wien maçındaki ön alan akışkanlığını sağlayamadılar. Hem rakibin oyun gücü hem de Emre ve Rossi’nin 360 derecede oynamada çektikleri sıkıntı bunda etkili oldu denebilir. Ancak 2. yarıda Konya eksik kaldığında sahada olan ekibin kısır oyununun pek bir açıklaması yok.

30 Ağustos 2022, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kura çok iyi ama...‘’

Fenerbahçe için olabilecek en iyi grup. 1 ve 4. torbadan ortalamanın altındaki rakipler geldi. Rennes’in alışık olduğu tempo ise zorlayıcı olabilir. Özellikle kanatlardaki hızlı ve güçlü silahları açısından. Ancak form durumlarına bakıldığında torbadaki en zor rakiplerden diyemeyiz. Jesus’un rakip analizi bu maçta önemli olacak. Fikstür de belirleyici... Fenerbahçe’nin Austria Wien maçındaki orta sahayı alan paslı oynayan bir planı ve ligde genelde kullandığı bu alanın by-pass eden bir başka planı var.

Daha akıl dolu

İlkinin özellikle Rennes karşısında etkili olabileceğini düşünüyorum. Manchester United, Arsenal, Roma, Lazio gibi ihtimaller varken kendi sahasında oynamayan Kiev’in gelmesi de çok değerli. Fenerbahçe ile oynadıkları Şampiyonlar Ligi elemesinden sonra Verbiç’i de kaybettiler. Ve oyuncu da alamıyorlar. Jesus zaten Kiev’i istediğini söylemişti. Lucescu da ikinci maçta Fenerbahçe’nin duygu yoğun oyunundan avantaj çıkarmayı başardı.

Her deplasmanda attılar

Bu kez daha akıl dolu olunacağı konusunda herhalde bir şüphe yoktur. İki maçta da İsmail’in atılmasına kadar denklem bizim lehimizeydi. AEK Larnaka ise kadro açısından düşük seviye dursa da Şampiyonlar Ligi elemesinde yenilmeden 1 penaltı farkıyla Midtjylland’a elendi. Avrupa Ligi Elemeleri’nde ise Dnipro ve Partizan’ı yine yenilmeden geçtiler. Henüz başlamayan liglerine rağmen çok iyi sonuçlar aldılar. Bütün deplasmanlarda gol atmayı da başardılar. Ve hiç yenilmediler. Kura çok iyi ama küçümsenecek bir rakip yok.

27 Ağustos 2022, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Tekdüze tempo yetmedi‘’

Sabırlı olmak doğru bir yaklaşımdı. Kalabalık ve akıcı bir baskı oynayan Kopenhag’a geniş alan bırakmadan, minimum riskle oynamak... Ama oyunun temposunu bu kadar tekdüze tutmak konusu tartışmalı. Hamsik ve Visca yokken işi iyice zorlaştıran bu oldu. Topu kanada/çizgiye indirmek çok zaman aldı. Ancak bunca çabanın sonucunda çok rastgele ortalar geldi. Djaniny’ye dripling ve delicilik konusunda destek çıkan olmayınca da Kopenhag’ın istemediği bir oyun olmadı. Özellikle Ömür’den bu kadar önemli eksiğin olduğu kadroda çok daha fazlasını bekliyordum. Tempoyu yükseltme ve dar alanda çözüm üretme konusunda liderlik yapamadı.

Bekler sınırlı kaldı

Kopenhag’ı küçümsemek olarak algılanmasın. Ama onların ilk maçta nasıl durağan yerleşik oyundan çılgın bir baskıya geçtiğini görmüşken, geçen yılın şampiyonu ve zenginleşmiş kadrosuyla Trabzonspor’dan da bekliyor insan. Visca, Hamsik’in yokluğu ve Nwakeme sonrası bu konuda başka türlü bir yaklaşım bekliyor. Bunlar olmadı. Trezeguet ve Kouassi oyuna girdikten sonra da bu akışkanlık gelmedi. Beklerin hücuma katılımı sınırlı kaldı. Ve birebirde adam geçmeye çalışmadılar dahi. Böyle olunca sadece rastgele ortalara kaldı iş. Maç bittiğinde Opta verileri 1.1 xG (gol beklentisi) veriyordu Trabzon için. 18 şuttan bu kadar çıkarabilmenin sebebi de bu.

25 Ağustos 2022, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Oyuncu kaybedilmesin yeter‘’

Fenerbahçe, -penaltıları dışarıda bırakırsak- lig ve Wien maçlarında toplam 7.65 xG’den (gol beklentisi) 13 gol çıkarmış. Bu takımın gole gitmekte hiçbir sorunu yok. Hem de orta sahayı, yetmedi dizilişi sürekli değiştirmesine rağmen. Jesus bunu rakibi pasla baskı altına alarak yapmıyor. Zaman zaman pres zaman zamansa çekilip baskın oyunla geniş alan arıyor.

Pedro’nun gelişi sonrası bu oyunda daha da ilerleme kaydedilmesi ve xG’nin de yükselmesi beklenir. Bu durumda rastgele bir santrfor transferinin fayda bir yana dengeyi bozma riski de var.

Öte yandan sağlam ve güvenilir stopere ekstra bir bütçe ayırmak da bir sakınca. Bu durumda illa endişe edilmesi gerekiyorsa, bu, oyuncu almaktan çok kaybetmekten olabilir. Zajc, Osayi ve Crespo gibi oyunculardan bahsediyorum

24 Ağustos 2022, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Jesus çare bulacaktır!‘’

Fenerbahçe’nin maçın başındaki baskısı çok değerli. Hamle zamanlamasını biraz daha iyi ayarlasalar daha az faul yapıp daha etkili olabilirlerdi. Emre’nin penaltı öncesindeki pası da değerli. Oyuncunun zihninin açılmaya başladığına, topu alıp koşmanın tek yol olmadığına iyi bir işaret. Valencia’nın aldığı ve attığı penaltı bir yana 2. golde topu kafayla önüne alışındaki efektiflik ve sonrası da değerli.

Zajc’ın 3. golde yaptığı tek vuruş da öyle. Çoğu santrforda olmayan. Tabii her şey mükemmel değil. Fenerbahçe 3-0 öndeyken alıp, oyunu söndüremedi yine. Onyekuru’nun 2. yarıdaki yıpratıcı/şahane oyununa Osayi’den daha iyi bir çare -belki ligde yokken- kenarda kalması da anlaşılmaz. 3’lüden 5’liye, zaman zaman erken, zaman zaman geç geçmek de alanı paylaşmada zorluklar çıkardı. Bu da Adana Demispor için fazlasıyla boş alan yarattı.

Fenerbahçe'nin şansı...

Fenerbahçe’nin şansı Demirspor’un orta sahada yeterince hızlı olmayışı ve dönen toplarda sert durmayışı oldu (Stambouli oyun girene kadar). Ancak yine de Onyekuru’yla biri ofsayta takılan 2 penaltı buldular. Hem Ferdi hem de Szalai’nin hamleleri gereksizdi. Tıpkı Rakistkiy’nin kırmızı karta yol açan hareketi gibi. Ardından Alioski’nin şahane vuruşuyla 4 gelince maç bitti. Jesus bu maç içi dalgalanmalara zamanla bir çare bulacaktır. Ve Montella’nın takımını İstanbul’daki bu Adana sıcak ve neminde yenmek de hiç kolay bir iş değil.

23 Ağustos 2022, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI