‘’Gol değil, el olmalı‘’
Oyunun 77. dakikasına kırılma anı diyebiliriz. Podolski, vücudundan seken topu kolunu genişleterek doğal konumun dışında kendisine avantaj oluşturup, gol atıyor. Bu pozisyon kesinlikle elle oynama. Vücuttan sekip, ele temas eden toplar, eğer avantaj oluşturuyorsa kesinlikle elle oynama olarak değerlendirilir. Bazıları, elle oynamalarla ilgili yanlış ve kamuoyunu yanıltıcı yorumlar yapıyor. MHK’nin genç hakem uygulamasında şans verdiği Serkan Tokat, bu maçın genelinde vasatın altında kalarak iyi bir performans sergileyemedi.
Bir penaltıyı atladı
Mesela 28. dakikada Denayer’in, Cenk Ahmet’i ceza alanı içinde iki eliyle omuzundan tutarak çektiği bir pozisyon var. Bunu ikili mücadele olarak değerlendirdi. Ancak hata yaptı. Başakşehir lehine penaltı çalmalıydı. Yine Selçuk’un, Emre’ye çok net bir faul yapmışken oyunu devam ettirmesi, bir anda oyunun sertleşmesine yol açıp Badji’nin sarı kart görmesine neden oldu. Hakem, bunun dışında bir serbest vuruş verdiğinde hem topu arkasına aldı hem de gidip ceza yayının olduğu noktada durdu. Bir hakemin, yer olarak durmaması gereken bir noktaydı. Sonuçta, tecrübeli hakemlerin tartışıldığı bu dönemde kendisine verilen şansı kullanamadı.
‘’Penaltı yok, gol ofsayt‘’
Abay’ın maç içerisinde oyunun skoruna direkt etki eden çok önemli iki hatası oldu. 49’da Mustafa Yumlu, Rangelov’u ceza sahası dışında düşürdü. Penaltı kararı hatalıydı. Konya’nın ikinci golü öncesinde de Rangelov’un ofsaytı atlandı.
Merkez Hakem Kurulu, genç hakemlere görev verdiği bu haftada kadronun en deneyimli ve tecrübeli hakemlerinden biri olan Süleyman Abay’ı da Trabzonspor-Konyaspor karşılaşmasında görevlendirdi. Abay’ın maç içerisinde oyunun skoruna direkt etki eden çok önemli iki hatası oldu.
Birincisi; oyunun 49’uncu dakikasında gerçekleşti. Bu anda Konyasporlu Dimitar Rangelov, Mustafa Yumlu’nun müdahalesi sonrasında yerde kaldı ve Abay, penaltı noktasını gösterdi. Ancak Abay’ın ceza alanı içerisinde olduğunu değerlendirdiği pozisyon; bölgenin yaklaşık 1 metre dışındaydı. Bu hatalı karar sonrasında beyaz noktanın başına geçen Alban Meha, takımını öne geçirdi.
Hatalı kararlar...
Trabzonspor’un kalesinde gördüğü ikinci golde de hakem Süleyman Abay; Ali Çamdalı’nın savunma arkasına gönderdiği topla buluşan Abdou Razack Traore’nin ofsaytta olduğunu yardımcısına uyarak atladı. Bordo-Mavili futbolcuların önünde topla buluşan Traore, topu sürüp ağlarla buluşturdu. Böylelikle Trabzon’un kalesindeki 2 gol de hakem Abay’ın verdiği hatalı kararlar sonrasında gerçekleşmiş oldu.
‘’Hatalar sürerse MHK yine kötü olur‘’
Aziz Yıldırım, basın toplantısında, “Hata yapacaksa gençler yapsın” anlamına gelen sözler sarf etmişti. MHK zaten gençleştirme operasyonu yapmak istiyordu. Diğer kulüplerin de bu yönde talebi vardı. Ancak Fenerbahçe, MHK ve TFF’ye teşekkür ederek, bir anlamda yaşanan değişimleri sahiplendi, atamaların kendi istekleri sonrası yapıldığı algısını yarattı. Şimdi herkesin aklında şu soru var: Peki Serkan Çınar, Akhisar maçında Fenerbahçe’nin bariz penaltısını vermezse ve bir oyuncusunu da hatalı bir şekilde oyundan atarsa, yönetimin tepkisi ne olacak? Derbiden sonra olduğu gibi bir yönetici çıkıp olumsuz konuşma yaparsa, “3 gün önce teşekkür etmiştiniz” denilecek. Bana göre bu hafta bir hata yaşansa ve Fenerbahçe puan kaybetse bile yönetim sessiz kalır. Ancak bundan sonraki ilk hatada yine isyan başlar, teşekkür edilen MHK yine ‘kötü’ olur.
‘’MHK doğrusunu yaptı‘’
Merkez Hakem Kurulu, sezon başında birkaç genç hakeme Süper Lig’de maç vererek diğer hakemlere de önemli bir mesaj vermiş oldu. Genç hakemlerin geneli, kamuoyundan da destek alıp, şanslarını da iyi kullanınca önleri açılmış oldu. Aziz Yıldırım’ın, ‘Kaşarlanmış hakemler yerine genç hakemler görevlendirilsin’ sözleri aslında MHK içinde, kulüplerin artık yeni yüzler görmek istemesinin bir mesajı
olarak algılanmalı.
Bir gerçek var ki, son yıllarda hep aynı isimlerin büyük kulüplerin maçlarını yönetmesi ve yaptıkları hatalar nedeniyle bazı hakemlere karşı hoşgörünün kalmadığı da net biçimde görülüyor. Sonuç olarak
ben, MHK’nin bu kararını destekliyorum.
‘’Bizim hakemlere örnek olsun‘’
İki takımın özellikle ferdi olarak karşılıklı hataları skorun belirleyicisi oldu. Galatasaray yediği golde, maçın başından itibaren konsantrasyon eksikliği yaşayan Semih’in topla oynama ısrarı çok gereksizdi. Kaldı ki, birkaç pozisyonda aynı şekilde hatalar yapmaya devam etti. Burada Hamza Hamzaoğlu’nun devreye girip Semih’i kenara alması, yerine Denayer’i alıp, Sabri’yi sağa sürmesi gerekirdi.
Selçuk yere bıraktı
Maçın hakemine gelecek olursak hakem bence çok iyi bir maç yönetti. Özellikle maçın 42. dakikasında Türkiye liglerinde oyuncuların çok sıklıkla yaptığı gibi Selçuk, rakibiyle ikili mücadelede kendini çok kolay yere bıraktıktan sonra, yerde topu eline aldı. Oyunun devam etmesini düşünen hakem ne yaptı? Selçuk’a düdük çalmadan topla oynadığı için sarı kart gösterdi ve aleyhine serbest vuruş verdi. Hep üzerinde durduğumuz ve ısrarla söylediğimiz, Türkiye’de hakemlerin mücadelelerde çok sıkça oyunu durdurmalarına en güzel cevaptı. Yine 86. dakikada Rodriguez’in girdiği pozisyonda Galatasaray penaltı bekledi. Fakat bu pozisyonda çarpma vardı ve karar doğruydu.
Sadece dirseği kaçırdı
Yalnız hakemi eleştireceğim tek pozisyon, 19. dakikada Roger Canas’ın Podolski’ye ustaca yapmış olduğu dirsek hareketini cezalandırmayışıydı. 77. dakikada ise Astana’nın ilk golünde Semih’e herhangi bir müdahale yok. Bu pozisyonda Semih’in, kontrolündeki topu kolaylıkla Muslera’ya doğru oynama şansı varken, yine topu tek bir vuruşla dışarı atabilecek konumda iken gereksizce topla oynama arzusu, rakip baskısı sonucunda topu kaybetmesine neden oldu ve adeta golün hazırlayıcısı oldu. Yani Semih’e bu pozisyonda bir engelleme veya faul yoktu.
‘’Kariyeri bitebilir!‘’
Pozisyon kesinlikle penaltı değil. O konuda herkesin fikri ortak. Uzaktan yakından verilen kararla alakası olmayan bir pozisyon. Bir hakem MHK’dan izin almadan yazılı ve görsel medyaya hiçbir şekilde açıklama yapamaz. Deniz Çoban, vermiş olduğu kararın psikolojik baskısı içerisinde muhtemelen maç sonrasında koridorlarda yoğun itirazlara maruz kalma olasılığı içerisinde böyle bir açıklama yapma gereği hissetmiş olmalı. Ancak bu seviyeye gelmiş, Süper Lig kadrosunda maç yöneten bir hakem, hatalı kararları olsa da hakemlik kariyerini riske edebilecek bu tip davranışlardan kendisini soyutlayabilmeli. Bundan sonrası Deniz Çoban adına zor bir süreç. Kariyeri bitme noktasına gelebilir.
‘’Skoru kararlarıyla Özkahya belirledi‘’
Beşiktaş’ın ilk golü öncesi Ersan Gülüm, aktif alan içerisinde ve oyuna direkt müdahale ediyor, yani ofsayt. 3. gol öncesi Alves’in formasından çeken Gomez’in hareketi faul. İki kez atılması gereken Ersan’ın oyunda kalması şaşırtıcı.
20. dakikada Sosa’nın kullandığı serbest vuruş sırasında Ersan Gülüm ile Kjaer’in birlikte yükseldiği pozisyonda, her ne kadar top, Danimarkalı savunmacının kafasından Fenerbahçe fileleriyle buluşmuş olsa da, top ayaktan çıktığı anda Ersan, Fener kalesine daha yakın pozisyondaydı. Hem aktif alan içerisinde hem de oyuna direkt müdahalesi var.
Dolayısıyla bu pozisyon ofsayt olarak değerlendirilip, Beşiktaş’ın ilk golü iptal edilmeliydi. Burada yardımcı Baki Tuncay Akkın’ın hem bu pozisyonda hem de yine böyle kritik birkaç ofsayt kararlarında ciddi hatalar yaptığını gördük. Ersan Gülüm özellikle maçın ikinci yarısında Fenerbahçe’nin ikinci golü öncesinde arka arkaya iki kez kartlık hareketler yaptı. Bu iki pozisyon da Volkan Şen’e yönelik ve umut vadeden atakları bilerek kesmeye yönelikti. Sarı kartı olan Ersan’ın oyunu tamamlamış olması gerçekten şaşırtıcıydı. Özkahya’nın, Ersan Gülüm’ün Markovic’e arkadan müdahalesinde düdük çalmaması, oyun konsantrasyonunun kötü olduğunu gösterdi.
Özkahya şansını kullanamadı
Fenerbahçe’nin 2. golünde Volkan Şen’in çizgi üzerinden Van Persie’ye pasında Beşiktaşlılar’ın çok itirazı vardı. İlave yardımcı hakemin yaklaşık 2 metre önünde ve görüş alanı içerisindeki bu pozisyon, bence oyun alanı içerisindeydi. Çünkü topun oyun dışında sayılabilmesi için tamamın çizgiyi de geçmesi gerekiyor.
Beşiktaş’ın 3. golü başlangıcında pozisyon almaya giden Gomez, Alves’in arkadan formasını çekip bırakıyor. Bu da rakibin pozisyon almasını önleme anlamına gelir ve fauldür.
Halis Özkahya’nın, bu maça atanması, kesinlikle performansının iyi olmasından kaynaklı değildi. MHK’nin bu maça atayacak alternatif bir hakemi bulamayışı ve arayış içerisinde olması Özkahya’nın belki de mecbur olarak bu maça verilmesine neden oldu.
Ancak Halis Özkahya, bu şansı kullanamadı. Oyunun tamamında kontrolü bir türlü sağlayamadı. Hele hele Van Persie’nin, 4. hakemin bütün ikazlarına rağmen ısınma hareketlerine yardımcı hakemin arkasında devam etmiş olması, hakem ve yardımcılarının otoritesini büyük ölçüde zaafa uğrattı. Oyunun birçok bölümünde verdiği ve vermediği faullerde, gösterdiği ve göstermediği kartlarda maçın skoru ile birlikte gidişatına da doğrudan etki etmiş oldu. Sonuç olarak MHK’nin sene başında profesyonel yaparak iyileştirme sağladığı hakemlerin bu performansı, ciddi anlamda sorgulanma aşamasına geldi.
‘’Ofsayt şüpheli ama karar doğru‘’
9. dakikada Muhammet Demir’in golünde yardımcı Serkan Ok’un devam kararını destekliyorum. Bu tip pozisyonlar oyun kuralları literatüründe şüpheli pozisyon olarak geçer ve oyunun devam etmesi gerektiği tavsiye edilir. Dolayısıyla gol kararı bana göre doğru. Alper Ulusoy kendisine verilen bu önemli şansları iyi değerlendirdi. Oyun içerisinde iki tarafa da eşit ve mesafeli durmaya çalışıyor. Verdiği faullerde, gösterdiği kartlarda, isabet oranı yüksek. Ancak bu genç hakeme birkaç tavsiyede bulunmak gerekiyor...
O kart gereksizdi
Mesela 13. dakikada Abuda, Sneijder’in ayağına basmak suretiyle faul yaptı, avantaj kararı son derece yerindeydi. Ancak pozisyon sonrasında sarı kart göstermeliydi. Yine 30. dakikada Chibuike’ye gösterdiği sarı kart, çok gereksizdi. Ona soruyorum, bu pozisyonda Chibuike oyunun başlamasını geciktirecek şekilde mi topa vuruyor? Yani uzağa mı atıyor? Sonuç olarak böyle ortaya maç yönetmeye çalıştığı sürece ona, desteğin süreceğinin bilincinde olmalı.