Maçın içerisinde kritik pozisyonlar maça hem heyecan kattı hem de hakemin kararlarını sorgulayacak düzeye getirdi. Özellikle 80. dakikadan sonra penaltı kararı maçın bitiş anına kadar heyecanı hat safhaya çıkardı. Şunu söyleyelim ki, Ali Palabıyık kendi jenerasyonunun en iyi hakemi olmakla beraber şu anda hakem kadrosunun da en formda ismi. Penaltı pozisyonunda Hakan Balta’dan topu kurtardığı anda Hakan Balta, eliyle Mbilla’yı net biçimde itti. Net penaltı. Hakemin verdiği karar doğruydu. Selçuk’un attığı golde oluşan karambol, tamamıyla oyun gereği oluştu. Yine bu pozisyonu devam ettirmesi de doğru karar olarak değerlendirmek gerekir.

Yanına yaklaştırma!

Özellikle temponun, heyecanın arttığı ve stresin oluştuğu dakikalarda oyunu kontrol altına almadaki becerisi de Ali Palabıyık’ın bu maçtaki öne çıkan önemli bir yeteneğiydi. Yalnız buradan ona bir tavsiyemizi de iletelim. İlk yarıda verdiği birçok kararda Eto’o başta olmak üzere oyuncular başına dikilerek kararlarını sorguladılar, Palabıyık buna biraz müsamaha gösterdi.

Serkan Çınar’ın kritik anlarda verdiği kararların çoğunun yanlış olduğunu söyleyelim. Örneğin, maçın 15. dakikasında Galatasaray’ın ceza alanında Hakan Balta, üzerine gelen topu görünce topun önüne kayarak net biçimde elle oynadı. Rize lehine yüzde yüz penaltı olması gerekir. Chedjou, 37. dakikada topa voleybolcu gibi topla oynayıp sarı kart gördü. Yine Chedjou’nun, bu kez 55. dakikada rakibinin yüzüne kolunu kullanarak net biçimde darbeli faulü var. Ancak Chedjou’ya ikinci sarı kartı göstermedi.

Umut boşuna atıldı

İlginç olan 43. dakikada Umut Bulut, Rizeli oyuncunun önünde topa yükseldi. Umut’un iki kolu da yukarıda. Arkasındaki oyuncuyu da hiç görmüyor. Hakem, alakasız ve ilgisiz serbest vuruş kararı verdi, hem de Umut’a hak etmediği sarı kart gösterdi. Haksız sarı kart gören Umut Bulut, 88’de ikinci sarı kartı görüp oyundan ihraç oldu.

MHK maçı izlesin

43. dakikadaki serbest vuruşun devamında Galatasaray golü gördü. 59. dakikada Rizeli oyuncu Podolski’nin şutunda kolunu geride bağlayıp, yan döndüğü an top koluna çarpıyor. Pozisyonda penaltı yok. Ancak Podolski’nin elle kolla yaptığı itiraza da sadece uyarı vermekle yetindi. Rize’nin 4. golünde de ofsayt yok. Sonuçta bugün herkes bol gollü maçı konuşacak. Ancak buradan MHK’ye net şunu söylüyorum. Bu maçın kasedini, özellikle vurgu yaptığım pozisyonları Serkan Çınar’la izleyin ve gözden geçirin.

Başakşehir’de Yalçın’ın attığı golde Onur’un topa yaptığı hamlede Yalçın’ın karın bölgesinden sekerek top ağlarla buluşuyor.

Gol kesinlikle temiz. Maçın içerisinde tartışılacak tek pozisyon 90+2’de Trabzon lehine verilen penaltıydı. Kaleci Volkan’ın Yusuf’la girdiği mücadelede ne elleriyle, ne ayaklarıyla ne de vücuduyla Yusuf’a hiçbir teması yoktu. Zannediyorum penaltı kararında ilave yardımcı hakem Fırat Aydınus’a penaltı olduğunu söyledi.

‘Psikolojik olarak etkilemiş’

Gecikmeli karardan bunu anlıyoruz. Anlaşılan o ki, bu penaltı kararında Trabzon’un geçen hafta Antep maçında yaşanan olayların psikolojik olarak çok etkili olduğu ortada. Sonuç olarak penaltı değil. Hakem Fırat Aydınus, bu pozisyonun dışında iyi maç yönetti. Yalnız maçın 7. dakikasında Trabzon’dan Douglas’a ve yine maçın 22. dakikasında Başakşehir’li Badji’ye gösterdiği sarı kartlara tekrar bir bakmasında fayda var.

Maçın ilk yarısında Lokomotiv Moskova ceza alanı içerisinde iki kritik pozisyon yaşandı. İlk pozisyonda mesafe toptan uzak. Oyuncu, topun üzerine geldiğini net biçimde görüyor. Omuz ve kol karışımıyla topu karşılıyor. Burada oyuncu topa yönelik vücudunu da kullanarak hamle yapıyor. Aslında çok kişi kolun vücuduna yapışık olduğunu düşünebilir. Ancak kol açık değilken bile oyuncu bunu topa doğru kullanıp oynuyorsa bu elle oynamış kabul edilir. Hakem oyunu devam ettirdi. Alman hakemin, bu pozisyonu çarpma olarak değerlendirdiğini gördük. Varsayalım ki, onun görüş açısından penaltı yok. Ancak ilk yarının sonlarına doğru Lokomotiv Moskova’lı oyuncu Niasse’nin eli havada ve direk topla oynuyor. O elin yukarıya doğru kalkıp, açıyı genişleterek topun geçmesine engel oluyor. Bu pozisyonu yüzde yüz penaltı olduğunu ve hakemin atlayarak Beşiktaş aleyhine büyük hata yaptığını söyleyelim.

Maçın en kritik pozisyonu 90+3’te yaşandı. Oğuzhan’ın şutunda Donk, topun önüne kendini siper etmeye çalıştı. Aslında bu alışılagelmişin dışında topa müdahale etme şekli olarak da değerlendirilebilir. Yani ilginç bir pozisyondu. Topun, Donk’un altından mesafe katedip kaleye doğru gittiğini gördük. Hakem Cüneyt Çakır, bu pozisyona Donk elle oynadı diye penaltı kararı verdi. Bana göre ağır bir karar
oldu. Donk’un hem elleri açık değil hem de topun Donk’un ellerine bir teması da yok. Yani penaltı değil. Kaldı ki pozisyonun başlangıcı esnasında top Oğuzhan’a gelmeden önce Atiba’nın topu koluyla
yumuşattığını söyleyelim.

Türkiye’nin gündemine oturan maçta hakem Çağatay Şahan’ın, verdiği-vermediği kararlarla karşılaşmanın önüne geçtiği doğru. Kontrolü ve disiplini sağlamakta zorlandı. Trabzon’un ilk golünde net bir ofsayt var. Bordo-Mavililer’in penaltı beklediği pozisyonda ise benim kanaatime göre penaltı yok. Çünkü buradaki Gaziantepli oyuncunun düşerken topla oynama niyetinde olmadığı anlaşılıyor. Düşerken elini yere koyuyor ve topun teması oluşuyor. Aslında bu pozisyondan çok daha tartışılabilecek bir pozisyon var ilk yarıdan... Orada Antepli oyuncu ayakta ve karşıdan gelen topu görerek kontrol etmek isterken koluyla temas ediyor.

Kural ne diyor

Gelelim kurul hatası ve maç tekrarı mevzusuna... Bir defa Trabzonlu bütün oyuncuların itiraz ettiği, hakemi sarstıkları, hatta yedek kulübesinden Salih Dursun’un oyun alanına kadar girdiği anlar yaşadık. Normalde penaltı itirazlarının olduğu anda hakem oyunu devam ettirmişti, top oyundaydı. Hatta kalecinin topu takım arkadaşlarına attığını gördük. O esnada dağılan ve kontrolü kaybeden Çağatay Şahan, tekrar oyuna döndüğünde yedek kulübesindeki Salih’e sarı kart gösterdi. Sonrasında da Karcemarskas’ın kale alanı içerisinde topu oyuna sokmasını istedi, oyun başladı. Şimdi kural der ki, “oyunun devam ettiği esnada dışarıdan yedek bir oyuncu veya diğer kişilerin oyuna müdahalesi varsa hakem oyunu durdurur, o kişiler çıktıktan sonra oyun topun bulunduğu noktadan endirekt serbest vuruşla başlar.” Ancak Çağatay Şahan, oyunu kale alanının olduğu noktadan, yani yanlış yerden başlattı. Dolayısıyla kural değil, hakem hatası var.

Akla zarar bir iş

Maçtan sonraki tablo ise olacak iş değil... Belki de bugüne kadar Türkiye’de ilk defa karşılaştığımız bir sahne ortaya çıktı. Hakemlerin, gözlemcilerin ve temsilcilerin kamu görevlisi olarak sayıldığını düşündüğümüzde bu uygulamanın kabul edilebilir bir tarafı yok. Kaldı ki bu olayın Türkiye’nin futbol şehiri olarak kabul edilen Trabzon’da yaşanmış olması ise gerçekten akıllara zarar veriyor.

Selçuk İnan’ın frikik golünden önceki pozisyonda, 8. dakikada Burak Yılmaz’a yapılan hareket faul değildi. Eskişehirspor’un 14. dakikada Ben Khalifa’nın yerde kaldığı pozisyonda beklediği penaltıdaki devam kararı ise doğruydu. Galatasaray’ın, Selçuk İnan’ın yerde kalarak takımına penaltı kazandırdığı pozisyonda ise çalınan düdük ağırdı. Sarı-Kırmızılılar, özellikle Avrupa maçlarında bu tür pozisyonlara dikkat etmeli, çünkü oralarda
böyle kolay düdükler çalınmaz.

Trabzonspor’un penaltı beklediği pozisyon bana göre hakemin verdiği maç içerisindeki en doğru kararıydı. Çünkü Antepli oyuncu elini yere düşerken destek amaçlı koydu, top da eline çarptı. Hakem son dakikadaki pozisyonda oyuncuların aşırı itirazları ve yedek kulübesindeki Salih Dursun’un saha içerisine kadar girip hakeme itirazı, Salih’e sarı kart getirdi.

Sarı kart gösterdiği için de Salih’in oyuna girdiği noktadan endirek serbest vuruşla oyuna başlaması gerekiyor. Burada kale alanı içerisinde başladığı için, hakem hatasına girer bu pozisyon. Bu kural hatasına girmez. Hakem endirekt serbest vuruşla başlayacağını söylediği için kural hatasına girmez. Fakat elini kaldırmadığı için hakem hatasına girer. Trabzonspor’un ilk attığı golde ise Medjani, kaleci Karcemarskas’ın önünde ve ofsayt pozisyonunda hem oyuna hem de kaleciye direkt hamlesi var. Net ofsayt gerekçesiyle, golün iptal edilmesi gerekirdi.