6. dakikada Camara’nın golünde Volkan, takım arkadaşları Kjaer ve Bruno Alves’in sıkıştırmasıyla arada kalarak topa tam olarak hamle yapamadı. Dolayısıyla önündeki Muhammet Demir ve bir başka oyuncunun bu pozisyon esnasında herhangi bir faulleri yok. Ancak Arokoyo topa kafasıyla vurmak isterken meşin yuvarlak, elinden sekiyor. Bu pozisyonda golün iptal edilip Fenerbahçe lehine serbest vuruş kararı verilmesi gerekirdi. Serkan Tokat, 19. dakikada Arokoyo’nun kafasına Mehmet Topal’ın tehlikeli biçimde darbesine kart göstermedi. Yine, 29. dakikada Marçal’ın Fernandao’nun karnına gelen tekmesine de kart göstermeyerek önemli hatalar yaptı.

Sertlik için verildiyse ayrı...

Belki de ilk yarının tartışılan en kritik pozisyonu, 30. dakikada Hasan Ali Kaldırım’ın gördüğü kırmızı kart pozisyonuydu. Antep yarı alanıyla orta yuvarlağın arasında topun kaleye mesafesi yaklaşık 60 metre civarında. Gökhan Gönül, Daniel Larsson’un 3-4 metre arkasında ve yandan koşuyor. Burada Gökhan Gönül’ün kendi kalesine daha hızlı bir şekilde dönebilme durumunun olduğunu göz önünde bulundurursak, son adam kuralı sebebiyle Hasan Ali’ye verilen kırmızı kart yanlış. Ancak kart, hareketin sertliği sebebiyle verildiyse o ayrı tartışma konusu...

Antep’in penaltısı doğru

Ancak hakemin bariz gol şansını verdiğini düşünüyoruz ve kararın kesinlikle yanlış olduğunu belirtmek gerekir. 52. dakikada Antep lehine verilen penaltı kararı ise yüzde 100 doğru. Diego, sol kolunu açarak topla oynuyor. Bu, bariz elle oynamaya girer. 65. dakikada Diego, topla en son oynadığında Alper, ofsayt değil. Gol, nizami ve temiz. 90+2’de Caner’in Orkan’a ellerini kullanarak yaptığı hareket yüzde 100 penaltıydı. Hakem Tokat, iki taraf için de verdiği birçok kararda hatalıydı. Ve sonuç olarak Serkan Tokat’ın bu tip maçları yönetebilecek seviyede olmadığını söyleyebilirim.

Bülent Yıldırım Kayserili. ‘Bunun ne sakıncası var?’ diyebilirsiniz. Hele hele üst düzey ve profesyonel bir hakem için sorun olmaması gerekir. Maça baktığımızda hakemin bilinçaltında Beşiktaş aleyhine hata yapma korkusunu çok net gördük. Özellikle ikili mücadelelerde...

Mesela 40’ta Zeki Yavru ile Gökhan Töre arasında omuz omuza bir mücadele varken, hakem yanlış bir şekilde faul düdüğü çaldı. Beşiktaş’a serbest vuruş kazandırdı. Devamında da Sosa golü attı! Sonuçta eğer senin hakemlerin bu durumlardan etkileniyorsa MHK olarak daha titiz davranıp ona göre atama yapmak zorundasın.

Daha önceki yıllarda inişli çıkışlı grafik çizen Suat Arslanboğa, uzun bir aradan sonra zor sayılabilecek bu maçta özellikle oyuna tempo kazandırma isteği, oyunu kontrolü ve fizik olarak çok iyi bir performans ortaya koydu. Sürekli üzerinde vurgu yaptığımız ikili mücadelelerde kolay düdük çalmayan, mücadele anlayışı içinde bir hakem yönetimi sergiledi. Bu da oyunun akışını hızlandırıp, son dakikaya kadar temponun artmasında etkin bir rol oynadı. Maç içerisinde tartışılacak pozisyonlar oldu. Ancak bunların büyük bir bölümünde doğru kararlar verdi. Mesela 44’te Dany’nin üzerine gelen topta kol kapalı bir durumda ve bir çarpma oldu, penaltı yoktu devam kararı yerindeydi. Yine 55. dakikada Bekir ile Yasin’in mücadelesinde devam kararı doğruydu. Kaldı ki bu tip pozisyonları oyun içerisinde değişik alanlarda aynı şekilde devam ettirdi. Bu pozisyon sonrasında Sneijder’e itirazdan gösterdiği sarı kart, bence gereksiz oldu. Çünkü Hollandalı’nın abartılı bir itirazı olmadı. Sonrasında Sneijder’in ağzından çıkan ‘f..k off’ kelimesini kullanmasını göremezdi çünkü arkası dönüktü. Sonuç olarak Suat Arslanboğa’nın bu maçtaki performansını beğendiğimi söyleyebilirim. Bundan sonraki süreçte umarım aynı şekilde devam eder.

Maçın 14. dakikasında ligin önemli takımlarından birinde forma giyen Aykut Demir, ofsayt pozisyonunda Persie’yi görünce elini kaldırarak hakemin düdük çalmasını bekliyor. Halbuki bu pozisyonun kendisine bir avantaj teşkil ettiğinin bilincinde değil. Bu bilgisizlik sonucunda sarı kartı yedi. İlk yarının en önemli pozisyonu 41 ve 42. dakikalarda arka arkaya yaşandı. Alper Uludağ, kontrolsüz biçimde Nani’nin ayağına bastı. Karşılığı kesinlikle sarı karttır. Aynı oyuncu kontrolsüzlüğünü 1 dakika geçmeden yine ortaya koyup Nani’ye arkadan sert bir hareket yaptı. Hakemin her iki sarı kartı verip, kırmızı kartla Alper’i oyundan ihraç etmesi çok doğruydu.

75. dakikaya kadar iyiydi

Bu pozisyonda Fenerbahçeliler’in lehine gelişen avantaj pozisyonu ise kesinlikle oynatılmaz. Çünkü hakemin önceliği bir oyuncunun ihraç edilmesi gerekiyorsa, maçı durdurup kırmızı kartı göstermektir. Özellikle 75. dakikadan sonra gerilimin ve tansiyonun arttığı bir maç oldu. Bu dakikaya kadar Bitnel’in yönetiminde sıkıntı yoktu. Ancak özellikle sarı kartı olan Aykut Demir’in Fernandao’nun boğazını sıktığı pozisyonda oyundan ihraç edilmesi gerekirdi. Salih Dursun’un ise Markovic’le girdiği pozisyonda yaptığı centinmenlik dışı hareket sonrasında tavırlarını sürdürmesine de Bitnel ikinci sarı kartı gösterseydi yerinde bir karar olurdu.

Çok net şekilde korner

Günün en çok tartışılan pozisyonu ise 88. dakikada yaşandı. Yardımcı hakem Süleyman Özay, önünde çok açık biçimde kornere çıkan pozisyonu taç atışıyla başlattı. Pozisyonun devamında da Fernandao Fenerbahçe’nin ikinci golünü attı. Aslında korner gösterilmesi gereken pozisyon yardımcının taç işaretiyle start aldı. Oyuncular da buna uydu. Burada yardımcının büyük hatası söz konusu. Eğer Özay, korner gösterip, oyun taç atışıyla başlamış olsaydı, konu kural hatasına girerdi. Ancak burada hakem hatası var.

Akhisar’ın atmış olduğu ilk golde Güray, Beşiktaş defansının arkasına koşu yaptığı sırada topun zamanlamasını iyi ayarladı ve nizami bir gol vuruşu yapmış oldu. Aslında oyun Barış Şimşek için çok kolay geçti. Kendisini zorlayabilecek pozisyonların yaşanmadığı bir maç oldu. Genel anlamda başarılı olduğunu söylemeliyiz. Ancak 38. dakikada Sosa’nın iki Akhisarlı oyuncunun arasında yerde kaldığı pozisyon faul değildi. Eğer devam ettirseydi Akhisar adına önemli bir atak girişimi olacaktı. Yine 65. dakikada Oğuzhan’a gösterdiği sarı kartta ağır bir karardı. Çünkü rakibinin ayağına müdahaleydi.

Kasımpaşa’da Donk’un şutunda topun üst direkten kale içine doğru düştüğünde, kale çizgisini tamamen geçtiği ve gol kararının çıkması gerektiğini görüyoruz. İlave yardımcı hakem Alper Ulusoy pozisyonda yer ve konum olarak son derece doğru yerde, doğru açıdan seyretmekte olmasına rağmen, pozisyonu doğru biçimde değerlendiredi ve yetersiz kaldı. Bu da Ocak ayında FIFA kokartı takacak bir hakeme yakışmayan karar oldu. Burada bir eleştiri de MHK’ya olsun. Ocak’taki FIFA listesine aldığın iki hakemden birini Fenerbahçe-Trabzonspor maçına orta hakem olarak ata, diğerini Kasımpaşa-Galatasaray maçına ilave yardımcı hakem olarak görevlendir. Bunun Ulusoy için olumsuz anlamda psikolojik bir etki oluşturması kaçınılmazdır.

Deniz Ateş Bitnel, bu sezon almış olduğu maçlardaki gösterdiği performansla ismi bir anda gündeme gelen bir hakem. Özellikle şunu da vurgulamak lazım. MHK’nin bu sezon ısrarla vurguladığı genç hakemlere önem verme cesaretinin olumlu bir dönüşümü olarak değerlendirmek gerekir. Genelde, vitrine çıkacak hakemler bu tip maçlarla sahne alırlar. Şimdi, Deniz Ateş Bitnel’in bu mücadelede göstereceği performans onunla ilgili bundan sonraki düşüncelerimize de önemli bir referans olacak. Yani her şey artık onun elinde. Bekleyelim ve sonucu hep birlikte görelim...

14. dakikada Quaresma, yandan ceza alanına girmek isterken Ziya’nın sert hareketiyle yerde kaldı. Pozisyon ceza alanının dışında. Net faul olması gerekirken devam ettirdi. Bu pozisyonun etkisinde kalan Göçek, Quaresma’nın Ziya’nın yaralayıcı şekilde tendonuna basmasına kart gösteremedi. Yine aynı Quaresma yardımcı hakeme, eliyle yaptığı tepkiye ve gözlük işaretini de cezalandıramadı.

Yani ilk devre Quaresma oyundan ihraç edilmeliydi. Penaltı pozisyonuna gelecek olursak Atiba topu önüne aldığı an, ceza alanında arkasındaki Adem Koçak’ın ne eliyle ne de ayağıyla bir müdahelesi olmadı. Atiba, kontrolünü kaybedince kendini öne doğru bıraktı. Yani penaltı ağır karar oldu.

Göçek’in maç içerisinde verdiği en doğru karar 50. dakikada Rhodolfo’nun Aatif’a ceza alanı içerisinde yaptığı müdahaleydi. Pozisyonu devam ettirerek doğru karar verdi. 90+5’te İsmail Köybaşı’nın İbrahim Akın’a ceza alanı içerisindeki hareketi net penaltıydı. Sonuçta Sivas’ın penaltısını vermedi, Beşiktaş’ın olmayan penaltısını verdi.