‘’Kırmızı da doğru penaltı da...‘’
Diego’nun attığı gol öncesinde Adem Büyük ve Hasan Ali’nin mücadelesinde iki oyuncu da birbirlerini tutup çekiyor, yani rahatsız ediyor. Adem, Hasan Ali’nin üzerine düşerek kendine avantaj sağlamaya çalışıyor. Bence faul değil. Kaldı ki, hakemlerin çok kolay faul çaldığı konusunda hepimizin şikayetinin olduğu bir gerçek.
Penaltı pozisyonuna gelecek olursak, tartışmasız ve yüzde yüz penaltı. Titi, Volkan Şen’in ayak bileğine yaralayıcı şekilde basıyor. Kartın rengi ikinci sarı yerine direkt kırmızı da olabilirdi. Bana göre Bülent Yıldırım, bu sezonki en iyi performansını sergiledi.
‘’Erteleme TFF'nin inisiyatifinde‘’
Maç sırasında hakemin göstermiş olduğu kırmızı kartlar, raporla Türkiye Futbol Federasyonu’na gönderildikten sonra bu konu hakem açısından kapanır. Burada TFF Disiplin Kurulu devreye girerek, raporda yazılan suç unsuruna göre adı geçen oyuncuya cezayı verir.
Burada verilen cezanın ertelenmesi veya uygulanması tamamiyle TFF’nin yetkisindedir. Kaldı ki bu tip olaylarda federasyonun bazı oyuncuların cezalarını ertelediğini gördük. Konya maçında atılan Marcelo, bariz gol şansını engellediği için direkt kırmızıyla cezalandırıldı. Bu otomatikman bir sonraki müsabakaya yansır, o maçta oynamayarak cezasını çekmiş olur.
‘’Gençerler Kartal'ı yaktı!‘’
Beşiktaş’ın yeni transferi Marcelo’nun 64’üncü dakikada rakip takım oyuncusunun bariz gol şansını engellediği için gördüğü kırmızı kartta hakem Tolga Özkalfa’nın kararı doğru. Yalnız pozisyonun başlangıcında Dimitar Rangelov, bütün oyunculardan önde yani takım arkadaşından aldığı pas sırasında ofsaytta.
Yardımcı hakem Serkan Gençerler’in pozisyonu değerlendirememesi, Beşiktaş adına çok kötü sonuçlar getirdi. Hem Marcelo kırmızı kart gördü hem takım 10 kişi kaldı hem de bu serbest vuruş sonucunda Siyah- Beyazlılar kalesinde gol gördü. 1 hatalı karar sonrasında adeta maçın gidişatı değişti.
‘’İlk penaltı yanlış diğer ikisi doğru‘’
28. dakika Volkan Şen sağ ayağını sağa doğru açı genişletip Sercan’ın koşu yönüne doğru uzatıyor. Burada Volkan’ın amacı, Sercan ile temas etmek. Pozisyonda Sercan sağ ayağını rakibin ayağına takıp düşüyor. Pozisyonun penaltı ile yani faulle yakından uzaktan alakası yok. Hakem pozisyona yakın olmasına rağmen yanlış karar verdi.
Bitnel talimatı uyguladı
Devre arası seminerinde hakemlere, “Kol vücuttan açıkta ise kolaya kaçıp elle oynama çalın” talimatı verildi. Aynen 39. dakikada Sercan’ın sağ eline topun müdahalesinde olduğu gibi. Bu tip pozisyonlar bize gösteriyor ki bundan sonra kalan maçlarda fazlaca penaltı beklentisi yaratacak.
Volkan bodoslama girdi
46. dakikada Deniz Kadah’a Volkan Demirel’in hareketi tamamen dikkatsiz ve kontrolsüz. Biraz abartırsak bodoslama bir giriş. Bun pozisyon yüzde yüz penaltı. Tartışılacak da bir tarafı yok. Yalnız dikkatimi çeken bu FIFA listesine alındıktan sonra bu hakemlerde garip bir şeyler oluyor. Mesela Bruno Alves’in, maçın 16. dakikasında geriden gelerek topa yükseldiği bir pozisyon var ki altında Deniz Kadah’ın canı acıdı. Ancak bir söz vardır ‘Altta kalanın canı acısın’ misali, gayet nizami bir pozisyon. Artık bu tip pozisyonları özellikle de FIFA kokartlı hakemlerin iyi analiz etmesi gerekiyor. Sonra bu tip pozisyonlara haklı itirazlar olunca, saha içerisinde baskı oluşuyor. Bu baskı sonrasında da oyunun kontrolü kaybedilmiş oluyor.
‘’Hakem değil Muslera hatalı‘’
Maçın 44. dakikasında Umar ayak tabanını kullanarak topa temas ediyor ve golü atıyor. Burada ayağı biraz da kalktığı için Muslera faul bekledi. Pozisyona birkaç açıdan bakmak lazım. İlki; bu ayak hareketinden Muslera korktu mu? İkincisi; bu korkma esnasında Muslera topa istediği gibi hamle yapamadı mı?, Üçüncüsü; Umar bu hareketi sonrasında kendine haksız avantaj elde etti mi?
Bence Muslera zamanlama hatası yaparak, yani geç kalarak topa hamle yapamadı. Bu gerekçe ile çabuk ve hızlı davranan Umar’ın hareketi faul değil. Kritik ve doğru bir karar veren Halis Özkahya maçın 87. dakikasında ise ciddi hata yaptı.
Hakan atılmalıydı
Öyle ki Hakan Balta’nın sarı kartı vardı ve tecrübeli oyuncu bir basketbolcu gibi topu eliyle sektirip net şekilde önüne aldı. Hakem Özkahya’nın burada kesinlikle ikinci sarıyı gösterip kırmızı kart ile Hakan’ı atması gerekiyordu.
‘’Şaka gibi‘’
Ligin ilk yarısında en çok gündeme gelip tartışılan hakem kararlarının başında elle oynamalar geliyordu. Devre arasındaki seminerde hakemlere bu tip pozisyonlarla ilgili olarak, “Basit düşünün ve elle oynama çalın” denmişti. Aynen 28. dakikada Fernandao’nun şutunda Sezgin’in sol kolunu yana doğru açıp topla oynadığı pozisyon gibi. Çok net bir penaltı olması gereken pozisyonda, devam kararı çıktı.
45’te ikili mücadele Emre Güngör ile Nani arasında topa dokunan Emre Güngör ve top taca doğru çıkarken arada sıkışmış olan ayağını kurtarmaya çalışan Emre’ye, Nani’nin takılıp düşmesine bu kez Ulusoy penaltı çaldı. Bu pozisyonun penaltıyla uzaktan yakından ilgisi yok. Bir enteresan karar da 64. dakikada geldi.
Alparslan’a neden kırmızı!
Penaltı itirazı sırasında sarı kart gören Alparslan, bu pozisyonda direkt kırmızı kartla oyundan ihraç edildi. Pozisyona baktığımızda Alparslan’ın ayakları yerde ve nizami şekilde kayıyor. Pozisyonun rakibe karşı yaralayıcı ve şiddet içeren bir tarafı yok. Tamamen topa yönelik. Neyin kırmızısı ben pek anlayamadım. Sanırım hakemden başka hiç kimsede anlayamamıştır. Kaldı ki bu pozisyonda Alparslan’ın bileğine kontrolsüzce basan Topal’dı.
Sanırım tehlikeli buldu
Hakem sanırım, Alparslan’ın hareketini tehlikeli bulup Fenerbahçe lehine serbest vuruş kararı verdi. Ancak Topal’a burada kart çıkmalıydı. Yani sonuçta hakem Alper Ulusoy, şaka gibi kararlar verdi. En son Ulusoy’la ilgili, ‘Bu performansıyla FIFA listesine hazır değil. Umarım beni yanıltır’ demiştim. Ancak bu maçta gördük ki, böyle devam ederse daha çok eleştiri alacağa benziyor.
‘’Sivok'un ikinci golü de ofsayt‘’
Maçın 39. dakikasında Sercan, Trabzonspor ceza alanında iki Trabzonlu oyuncu Cavanda ile Mbia’nın arasından topu kurtardığı anda Mbia, net biçimde Sercan’ın formasından tutup çekiyor. Bu pozisyon oyun alanının hangi bölgesinde olursa olsun, fauldür. Rakibinden topu kurtarıp kendisini kurtaramayan oyuncuya yapılan bu hareket penaltıydı. Hakemin kararını doğru buluyorum.
51. dakikada Sivok’un pozisyonunda önce gol kararı geldi. Sonra ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. İptal edildi ki, doğrusu da buydu. Çünkü Sivok, çok net ofsayt pozisyonunda kafa vuruşu yaptı. Hakem ve yardımcı hakem arasındaki mini bir toplantı sonrasında ilave yardımcı hakem Mustafa Öğretmenoğlu’nun müdahelesiyle doğru karar verildi.
72. dakikada Serdar Aziz’in kafayla topu indirdiğinde Sivok kaleye en yakın olan oyuncuydu. Yani ofsayt. Ancak bir önceki pozisyondan etkilenmiş olmalı ki yardımcı hakem, yine yanlış karar verdi. Bana göre bu gol de iptal edilmeliydi.
Yağmurun da etkisini düşündüğümüzde hakem açısından çok kolay bir maç olmadı. Tartışmalı pozisyonlar yaşandı. Belki skor nedeniyle hakem çok fazla konuşulmayacaktır ancak iki tarafın da maç içerisinde memnun olmadığı birçok karar vardı.
‘’Üçüncüsü de penaltıydı‘’
Maç içerisinde tartışılacak tek pozisyon 13. dakikada yaşandı. Topa birlikte hamle yapan Sinan Gümüş ile İbrahim Öztürk’ün mücadelesinde, İbrahim, bilinçsizce ayağını topa salladı. İbrahim bu hareketiyle Sinan’ın topa hakim olmasını engelledi. Cüneyt Çakır’ın penaltı kararı vermesi yüzde yüz doğru karar. Ancak bu pozisyon öncesindeki taç hakem tarafından yanlış verildi. Top o pozisyonda Burak Yılmaz’dan net biçimde çıkıyor. Maçın 86. dakikasında Cüneyt Çakır’ın verdiği 2. penaltı tamamen yorum. Sivaslı oyuncunun ayağı kayarken biraz havada. Burada topa da bir teması var. Bana göre basit bir penaltı. İlginç olan ise penaltı kararından sonraki kalan süre içerisinde Sivas lehine gözle görülür, açık, aleni kararlar verme eğilimi göstermesiydi. Hatta uzatma dakikalarında yine Sivasceza alanı içerisinde verdiği iki penaltı kararından daha net bir penaltı pozisyonu oldu. Ziya, Chedjou’nun ayağına net bastı. Yüzde yüz penaltıydı.