Merkez Hakem Kurulu’nun başında kim olursa olsun, yapılan bu hatalar sonrasında basın toplantısında istifa ettiğini söylemezdi. Bugüne kadar bunun örneğini zaten hiç görmedik. Kuddusi Müftüoğlu’nun, Galatasaray-Trabzonspor maçındaki berbat hakem yönetimi sonrasında istifa etmesini beklemek zaten bizim Türkiye standartlarında hayalcilik olur! Nitekim ben de kesinlikle Müftüoğlu’nun istifasını beklemiyordum. Bu tip durumlarda ancak TFF Başkanı’nın birebir görüşmedeki isteğiyle MHK’nın başındaki isim görevden alınabilir. Belli ki Yıldırım Demirören de bunu gerçekleştirmek istemedi veya gerçekleştiremedi!

Bundan sonrası daha zor

Kuddusi Müftüoğlu’nun basın toplantısı tamamen kamuoyunun gazını almaya yönelikti! TFF Başkanı Yıldırım Demirören ile olağanüstü şekilde görüşme gerçekleştikten sonra bir nebze olsun futbol camiasının tansiyonunu düşürmek istedi Müftüoğlu. Bundan sonra Trabzonspor maçlarına çıkacak hakemlerin psikolojik baskı yaşamaması imkansız. Doğru olduğuna inandıkları kararları bile verirken hakemler zorlanacak. Muhtemelen son zamanlarda Trabzonspor aleyhine hata yapmayan hakemleri atayacaklar. Titiz şekilde atamalar yapılacaktır. Zaten MHK’da atamaları Kuddusi Müftüoğlu, Bünyamin Gezer ve Hikmet Öksüzoğlu yapıyor. Öksüzoğlu, Trabzonspor Kulübü tarafından MHK’ya sokulmuş bir üye.

3. kriz olursa...

Hiç şüphesiz ki MHK, Trabzonspor aleyhinde hakem hatası yapılmaması için ekstra hassas davranacaktır. Daha önce Avni Aker’de Çağatay Şahan hakem odasından çıkamadı, Deniz Ateş Bitnel ise Arena’da inanılmaz yanlış kararlar verdi. Bir sezonda üçüncü defa infial yaşanırsa, bunu kimse kaldıramaz. Nitekim Bitnel’e 6.5 olarak verilen hakem notu bu sezonun en düşüğü. Bu not ‘kabul edilemez yönetim’ anlamına geliyor. Bitnel’e sezon sonuna kadar maç verilmeyecektir. Ancak bu şekilde Trabzonspor’un gönlünün alınabileceği düşünülüyor.

‘Derbiyi Çakır yönetir’

Gelinen bu ortamda önümüzdeki hafta oynanacak Fenerbahçe-Beşiktaş derbisini Cüneyt Çakır yönetir. MHK bu konuda garantiye gidecektir. Bir anlamda sorumluluk almaktan kaçacaklardır. Aslında bugün Şampiyonlar Ligi’nde kritik bir maç yönetecek Çakır’ın (Arsenal-Barcelona), hafta sonunda ligde şampiyonluk yarışını direkt olarak ilgilendiren mücadelede görevlendirilmesi doğru değil. Ancak Çakır’ı atayarak, “Elimizdeki dünya hakemini bu maça atıyoruz” mesajı verecekler

Hangi hakem notu ne anlama geliyor?
6.0-6.9= Kabul edilemez.
7.0-7.4= Hayal kırıklığı.
7.5-7.7= Beklentinin altında.
7.8-7.9= Bariz önemli bir hata.
8.0-8.1= Tatminkar, ancak geliştirilecek önemli noktaları var.
8.2= Tatminkar, ancak geliştirilecek küçük noktalar.
8.3-8.4= İyi.
8.5-8.9= Çok iyi.
9.0-10= Mükemmel performans.

NOT: Her hakem maça 8.3-8.4’le başlar, performansının gidişatına göre puanı aşağı doğru inebilir veya yukarıya doğru çıkabilir.

Öncelikle bu sezon hakemler açısından sıkıntılı bir süreç yaşanıyor. Deniz Ateş Bitnel’in bir gece önce skandal yönetim gösterdiği Galatasaray- Trabzonspor karşılaşmasından sonra kalan haftalar hakemler için daha da zorlaştı. Nitekim dün hakemin saha içindeki duruşuna baktığımızda çok rahat olmadığını gözlemledik.

Beşiktaş-Gençlerbirliği maçında her iki ceza sahasında kritik pozisyonlar yaşanmaması her ne kadar Halis Özkahya için bir şans faktörü olsa da, genel olarak tedirgin ve ürkek bir hakem görüntüsü verdi. Ufak tefek bir kaç hatalı karar dışında ciddi bir sıkıntısı olmayan Özkahya, geçer not aldı diyebiliriz.

Maçın hakemi Deniz Ateş Bitnel, karşılaşmaya damgasını vurdu. Sabri’nin, Marin’e müdahalesi penaltıydı. Trabzonspor’un ve Galatasaray’ın kazandığı penaltıların ise doğruyla yakından uzaktan alakası yoktu.

Belki de maç içerisindeki en doğru karar, bir oyuncunun, saha içerisinde hakeme gösterdiği kırmızı karttı.

FIFA kokartını Ocak ayında takan Bitnel’i, Salih Dursun’un oyundan atmasına sanırım kimse itiraz edemez.

Kartların ve tartışmalı kararların ön plana çıktığı mücadelede Bitnel, otoritesini 90 dakika sonunda tamamen kaybetti.

Son anlardaki kırmızı kart kararları doğru. Ancak bir takımın toplamda 4 tane oyuncusu itirazlardan dolayı kırmızı kart görüyorsa burada hakem, kendisini ciddi bir şekilde sorgulayarak, “Ben ne yaptım?” diyebilmelidir.

Belki de maç içerisinde en doğru kararı bir hakem değil de, bir oyuncu saha içerisinde hakeme kırmızı kartı gösterdi.

Bu hakem, FIFA kokartını Ocak ayında takan bir isim. Bir gerçek var ki, aynı hakem için geçenlerde de aynı şeyi söyledim.

FIFA kokartı taktıktan sonra bunlara bir hal oluyor. Şimdi ise dakika dakika tartışmaları anları yorumlayalım;

DAKİKA 21: Marko Marin, Galatasaray ceza alanı içerisinde Sabri’den topu kurtarıp, rakibinin önüne geçiyor. Arkasında kalan Sabri, topa yetişemeyince anlayınca, eliyle Marko Marin’i net biçimde itiyor. Yüzde 100 penaltıydı, ancak hakem oyunu devam ettirdi.

DAKİKA 24: Galatasaray ceza alanı içerisinde Erkan, topun üzerine basıp kendini abartılı bir şekilde yere bıraktı. Yanındaki Koray Günter’in ne ayaktan ne de vücudunun üst tarafından Erkan’a hiçbir teması yok. Bu kez, hakemden yanlış penaltı kararı geldi. Yani olan penaltıyı değil de, olmayanı verdi.

DAKİKA 49: Özer Hurmacı, topu omuzuyla önüne aldığında hakem elle oynama olarak değerlendirip, serbest vuruş kararı verdi. Pozisyona itiraz eden Özer’e, uzun bir diyalog sonrasında sarı kart çıktı.

DAKİKA 59: Carole, topun üzerine basmışken Özer’in, kayarak topa vurduğunu gördük. Hakem bu pozisyonu faul olarak değerlendirip, Özer’e ikinci sarı ve kırmızı kart göstererek oyundan ihraç etti. Kesinlikle bu pozisyon faul olmadığı gibi sarı kartı da gerektiren bir hareket değildi .

DAKİKA 70: Aykut Demir’in ikinci sarı karttan kırmızı kart gördüğü pozisyonda Podolski’ye yaptığı hareket tamamiyle sportmenlik dışı veya şiddet içeren bir hareket değil. Bana göre çok Deniz Ateş Bitnel, kolay ve hakemlik karakterine uymayan çağdaş dışı bir kırmızı kart gösterdi.

DAKİKA 86: Cavanda’nın Umut Bulut’a net bir darbesi yok. Penaltı kararı tamamen yanlış. Bir temas var ama top, Cavanda’nın kontrolünde ve topa sahip olma isteği de Cavanda’da. Sonrasında hem Cavanda’nın hem de Salih Dursun’un görmüş olduğu kırmızı kartlar hakemin otoritesini tamamiyle sarsmaya yönelik hareketti ve doğru karardı.

Oyuncuların dirsek hareketlerini kontrollü veya kontrolsüz kullanmalarıyla ilgili hep farklı ve yanıltıcı yorumlar yapılıyor. Mesela 37. dakikada Fernandao, topu göğsü ile kontrol etmek istiyor. Kolunu yana doğru açtığı anda arkasındaki Aziz Behich’in yüzüne doğru bir teması oldu. MHK’nin hakemlere verdiği talimatlarda sarı kart çıkarılması söyleniyor ama devam kararı daha doğru. Kalkavan da bunu yaptı. Aynı 83. dakikada Alves’in nizami yükselip topa kafa vurduğu pozisyonda devam ettirdiği gibi. Bunların dışında 46. dakikada Fernandao-Sivok mücadelesinde Fener’in, 68. dakikada ise Dzsudzsak-Topal mücadelesinde Bursa’nın penaltı beklentisi yanlıştı. Kalkavan oynatarak doğru yaptı.

Hakemin görevleri içerisinde en önemli unsur maçın sağlıklı bir ortamda oynanmasını sağlamaktır. Bu bir erteleme maçıydı. Ama gelin görün ki, maç öncesinde sahanın üzerini kaplayan sisperdesi başta yuncuları, teknik heyeti, ve seyircileri bir anda gerdi. Ancak hakem Barış Şimşek, maçı oynatma adına büyük risk aldı. Bu tür havalarda hata yapma olasılığının yüksek olduğunu düşünürsek, maç neticesinin yani skorun hakem üzerine yıkılması da söz konusu olabilirdi. Maç öncesindeki bu dezavantajlar maç içerisinde hakeme problem çıkarmadı. Şunu da söylemek gerekiyor ki, Barış Şimşek maçın genelinde dikkatli, kontrollü topa yakın olmaya çalışarak önemli bir hata yapmama adına gayret sarfetti.

Serol’a sarı kart

Yalnız ilk yarı Serol’un, Gökhan Töre’nin yüzüne elini uzatarak kontrolsüz bir müdahalesi oldu. Burada sarı kartı atladı. Bence 58. dakikada Tosic için sarı kart yeterliydi. Güven’in müdahalesinde
oyunun son dakikalarında Necip’in kafası kanadı. Ancak bu harekette Güven’in arkası dönüktü ve tamamen oyun gereği bir çarpmaydı.

Beşiktaş-Mersin karşılaşması ertelenmeden önce o günkü şartlara göre hakem Mete Kalkavan seçilmişti. Ancak bu kez MHK, Barış Şimşek’i görevlendirdi. Talimatlara baktığımızda da verilen kararda anormal bir durum yok

Beşiktaş’ın Mersin’le oynaması gereken ancak hava muhalefeti nedeniyle ertelenmiş maçın hakemi o gün Mete Kalkavan’dı. O günkü şartlarda oynanması gereken o maçta Merkez Hakem Kurulu (MHK), haftalık maç planlamasında Mete Kalkavan’ı uygun görerek o günkü maça atamıştı. Ancak maç oynanmadı ve ileri bir tarihe ertelendi. Şimdi burada irdelenmesi gereken veya sorulması gereken, ileri tarihe ertelenen bu maçı yine o günkü maçın hakemi olan Mete Kalkavan mı yönetmeli? Ya da yönetmek zorunda. Kesinlikle öyle bir zorunluluk söz konusu değil. O günkü şartlarda o maça uygun olan hakem, belki o maça hazır olan isim Mete Kalkavan’dı. Ama şimdi MHK’nın, başka bir ismi yani Barış Şimşek’i bu maça görevlendirmesi, son derece normal bir durum.

Zorunluluk yok...

Yani talimatlarda ertelenen bir maçın o günkü hakemi, yine görev yapacak diye bir zorunluluk yok. Nasıl ki, o gün Beşiktaş’ın veya Mersin takımının ilk 11’de sahaya sürdüğü isimlerde değişikliğe gitme hakkı oluyorsa, bu da onun gibi bir durum. Örneğin; o gün listede olan Mario Gomez, bu maç öncesinde sakatlandı ya da cezalı duruma düştü. O zaman Gomez’in buna rağmen yine de oynatılması mı gerekir? Sonuç olarak bu atama gayet normaldir. Talimatlara aykırı değildir.

Maçın içerisinde teknik kararlardan çok yani faullerden çok disiplin uygulamaları daha fazla öne çıktı. Mehmet Batdal, boy ve daha yükseğe sıçrama avantajı olan bir oyuncu. Bu maçta iki pozisyonda da avantajını kullanmaya çalıştı. Hem Delgado hem de Necip’in pozisyonlarında kolunu veya dirseğini bu oyunculara karşı kullanmadı. Hakem benzer pozisyondanbirisine sarı kart gösterip, diğerine
göstermeyince, büyük tartışma yaşandı. Ya iki pozisyonda da kart göstermeyeceksin, ya da ikinci sarı karttan Mehmet Batdal’ı oyundan atacaksın. Yine ilk yarının tam bittiği anda Mahmut, Oğuzhan’ın ayağına net biçimdebasıyor. Bu hareket tartışmasız net sarı kart.

Hakem bu hareketten sonra ilk yarıyı bitirdi. Mutlaka kart göstermeliydi. Cenk’in golü ofsayt Mesela 62. dakikada Doka’ya öyle bir sarı kart gösterdi ki alakası yok. Topa kayarak nizami şekilde müdahale eden Doka ve kart gören de Doka oldu! Beşiktaş’ın Cenk’le beklediği penaltı pozisyonunda daha çabuk ve hızlı bir şekilde topa müdahale eden Doka oldu. Yani penaltı yok. Siyah-Beyazlılar’ın Cenk’le kazandığı golde Cenk’in kafası önde yani ofsaytta. Ancak yardımcılar için bu tür pozisyonlar kritik pozisyonlardır. Ali Palabıyık, her zaman söylüyoruz istikrar vaadeden bir hakem. Ancak FIFA kokartını 2 yıldır taşıdığını düşünürsek, belli bir standarda ulaşması lazım.

Gencerler etki etmedi

Hafta içerisinde Beşiktaş’ın oynadığı Konya ile kupa maçında hatalı kararlar veren Serkan Gencerler’in kuzeni olan Koray Gencerler’in yine Siyah-Beyazlılar’ın Başakşehir mücadelesine atanması,
tartışmalara yol açmıştı. Ancak her ne kadar MHK’nin plansız hakem ataması olmasına rağmen maç içerisinde Koray Gencerler’in oyuna müdahil olabilecek, bir pozisyonla karşı karşıya kalmadığını gördük. Koray Gencerler’in her hangi bir kararı oyuna, gidişata ve skora teshiri olabilecek bir ortam yaratmadı.

Maçın hakeminin ilk devre 3 Galatasaraylı oyuncuya gösterdiği sarı kartlar içerisinde Donk’unki kırmızı karta daha yakındı.

Semih’in ilk devrede Pedriel’i tutup çekmesi, ikinci devre Nakoulma’yı engellemesinden dolayı ikinci sarıdan gördügü kırmızı kart da doğru.

Hakem Yaşar Kemal Uğurlu, maçın genelinde doğru verdiği kararlar dışında yanlışları da oldu. Mesela Olcan’ın rakibine dirseğiyle yapmış olduğu hareketi tespit edemedi. Birkaç net faulleri ve elle oynamaları atladı. Ancak yeni bir yüz, ilk defa ciddi ve önemli bir maç yönetiyor olmasından dolayı bu yanlışlarına ve hatalarına hoşgörü gösteriyoruz.