‘’İki büyük hata‘’
Ali Palabıyık, geçen yıl en iyi çıkış yakalayan hakemdi. Bu yüzden bu kez önemli bir maçla başlangıç yaptı. Dünkü maçta özellikle faullerde standardı kaçırdı. Mesela hızlı gelişen atakta ilk yarıda Beşiktaş adına önemli bir avantajı kesti. Sarı kartlarda ise M’Bia eliyle Olcay’ın yüzüne kontrolsüz bir biçimde vuruyor. Sarı kart doğru. Motta’nın, ve 45+1’de Quaresma’nın Yusuf’a sert hareketlerinde gördükleri kartlar da doğruydu. Tartışma yaratacak pozisyonlar maç içerisinde fazlaca oluştu. Örneğin 9. dakikada Cenk Tosun, ceza alanı içerisinde Okay’ı, belinden sarıp yere indirdi. Yine Quaresma’nın golü öncesindeki serbest vuruş sırasında topun yere sabitlenmeden yani hareket halinde kullanılması sonucunda golün geldiğini gördük.
Gol iptal, Cenk’e sarı
Bu iki pozisyonda da yayıncı kuruluş pozisyon tekrarlarını sağlıklı biçimde göstermemiş olmasına rağmen hakem hatasının olduğunu düşünüyorum. 9. dakikada Cenk’in pozisyonunda penaltı ve sarı kart verilmesi gerekiyordu. Ayrıca Quaresma’nın golünün iptal edilip, atışın tekrar ettirilmesi gerekirdi. Quaresma’nın 59. dakikada görmüş olduğu kırmızı kartta ise hakem, “Düdüğümü bekle” diye bu oyuncuya işaretini vermesine rağmen Quaresma’nın hareketi çok acemiceydi. Ve gördüğü kırmızı kart da doğruydu.
Bu bir uyarı oldu
Sonuç olarak hakem, vasatın altında kaldı. Trabzon’un aleyhine iki kritik hata yaptı. Ancak Trabzon’un maçın sonucunu lehine bitirmesi Ali Palabıyık için şans ve kendini daha iyi toparlaması konusunda uyarı oldu.
‘’Caner atılmalı, golde faul var‘’
Maçın ilk yarısında Caner’in, Marcelinho’yu çekmesi net penaltıydı. Eğer hakem penaltı verse, daha önce sarısı olduğu için atılacaktı. Van Persie ise kafayı vururken faul yaptı.
Ev sahibi Atromitos’ta Marcelinho’nun, maçın 9 ve 17. dakikalarında penaltı beklediği pozisyonlarda İtalyan hakem Daniele Orsato’nun oyunu devam ettirmesi doğruydu. Ancak, 39. dakikada Fenerbahçe ceza alanı içerisinde pozisyon almaya hareketlenen Marcelinho’yu Caner, arkadan formasından net bir biçimde tutarak çekti. Pozisyon yüzde 100 penaltı ve Caner’e de sarı kart gerekirdi. Bu pozisyonda hakemden devam kararı çıkması hem Fenerbahçe hem de Caner açısından büyük şanstı. Çünkü eğer hakem penaltı kararı vermiş olsaydı, birkaç dakika öncesinde sarı kart gören Caner, kırmızı kart görerek oyun dışı kalmış olacaktı.
Ba’nınki de penaltı
63. dakikada Nani’nin iptal edilen golünde ise Sow, ofsayt pozisyonundaydı. 81. dakikada Ba’nın rakibine yaptığı hareket de net penaltıydı. Bir oyuncu, geçtiği an avantajı eline geçirir. Bu pozisyonda olduğu gibi... 89. dakikada Van Persie’nin attığı golde de rakibini ittiği bariz ortada. Faul kararı verilmeli. Hakem, maçın genelinde oynatmaya yönelik bir görüntü sergiledi. Pozisyonlara yakın olması genel anlamda iyi görülse de daha sıkı ve gergin maçlarda sıkıntı yaşayabilecek gibi bir izlenim bıraktı.
‘’Burak'ın golü bence ofsayt‘’
6. dakikada Burhan, topuğuyla topu ters yöne çevirince, Telles ile bir çarpışması oldu. Penaltı değil. 12. dakikada yardımcı Kemal Yılmaz’ın, Olcan’ın pozisyonunda kaldırdığı ofsayt bayrağı bir bakıma yaşanabilecek tartışmaları da önlemiş oldu. Bu pozisyon öncesinde hakemin vermiş olduğu serbest vuruş kararı çok kolay bir pozisyon için çalındı. 36. dakikada Sabri’nin ikili mücadelede düşerken, elini destek amaçlı ancak doğal olarak yere koyarken top da eline çarpıyor. Bu pozisyon da penaltı değil. Kaleciye pasın oluşması için oyuncunun bilerek ayağını veya dizini kullanmasına bakılır. Chedjou’dan sekip Muslera’ya giden topta kaleciye pas eylemi tam olarak gelişmedi.
Avantajı kesmesi doğru
54. dakikada Aatıf, iki Galatasaraylı oyuncunun arasında bence tecrübesinin ve topa olan üstün hakimiyetini kullanarak, penaltıyı aldı. 60. dakikada Burak’ın attığı gol aynen ilk yarıda Olcan’ın pozisyonunda olduğu gibi çok kritikti. Bence topa en son vurulduğu an ofsayt pozisyonunda. 90+2. dakikada Carole, kayarak ayak tabanı ile Yiğit İncedemir’e sert hareket yaptı. Bu pozisyonda hakemin önce avantaj oynatıp, pozisyon sonrasında oyunu durdurup Carole’ye sarı kart göstermesi doğru bir karar. Bu pozisyonda Galatasaraylı oyuncuların atağa kalkarken hakem oyunu kesti diye itiraz etmesi, doğru değil. Çünkü burada suç işleyen Galatasaraylı oyuncu ve devamında şuç işleyen oyuncunun takıma avantaj uygulanması zaten beklenemez.
‘’Kırmızı kart doğru‘’
Goran Causic’in gördüğü kırmızı kart, yüzde yüz doğru. Ayak tabanını tehlikeli biçimde rakibine göstererek oynadı. Bunun karşılığında gördüğü sarı kart sonrasında bir de sportmenlik dışı bir davranışla topu yere vurdu ve bu protestosu kırmızı karta sebebiyet veren hareketlerdi. Aslında maçın temposu da, seyir zevki de izleyenleri pek memnun etmedi diyebiliriz. Böylesine bir oyunda da hakem açısından çok da zor geçmeyen bir maç olduğunu gördük. Buna rağmen Fırat Aydınus’a küçük bir öneride de bulunayım: İlk yarıda Meireles ve Fernandao’nun rakiplerine yapmış olduğu hareketlere sarı kart göstermesi gerekirdi.
‘’Utanç verici yönetim‘’
“FIFA düzeyine gelmiş hakem Oliver’in yeteneksizliğini izledik. Verilmeyen penaltılar ve verilmeyen kırmızı kartların, futbol adına gerçekten utanç verici bir durum olduğu kanaatindeyim”
Son zamanlarda A Milli Takım maçlarında gördüğümüz en yeteneksiz ve en kötü hakemi izledik. FIFA düzeyine gelmiş Michael Oliver, kural bilgisi tam anlamıyla sorgulanacak gibiydi. Maç içerisindeki pozisyonlarda gerek ikili mücadelelerde gerekse de disiplin gerektirecek kararlarda ortaya koyduğu izlenim tamamiyle acemi hakemlerin bile yapmayacağı türdendi. Bunlara örnek olabilecek birkaç tane pozisyonu irdelesek, sanırım ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkacaktır. Örneğin; 11. dakikada Ozan, meşin yuvarlağı rakibinin üzerinden aşırtıp, kendine pozisyon yaratmak istemesi sonucu bir müdahale ile yerde kaldı ve yüzde yüz penaltı olmalıydı. Yine, 37. dakikada Burak, kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda topa dokunduktan sonra kaleci yatarak iki eliyle Burak’ı engelliyor. Bu pozisyon da tartışmasız, penaltı. Beraberinde kaleciye kırmızı kart da gerekiyordu. Bunlar, teknik olarak önümüze çıkan bazı kararlardı.
Televizyon ekranlarına yansıdı
Disiplin tarafından bakacak olursak, yardımcı, ilave, ek hakem ve hakemin görüş alanları içerisinde ilk yarı Gökhan Gönül’ün bacağına yapılan sert harekette televizyon ekranlarına krampon izleri net biçimde yansımışken, bırakın kart göstermeyi, faul bile vermedi. Hele bir pozisyon var ki; 46. dakikada Volkan Şen’in kafasına yaralayıcı, sakatlayıcı, oyuncu sağlığını tehlikeye sokacak biçimde, ayak tabanı ile basmasına kırmızı kart gösterilmemesi, hem hakemlik hem de futbol adına gerçekten utanç vericiydi. Sonuçta Arda Turan, sahneye çıkarak hem İngiliz hakemi kurtardı hem de milli takıma nefes aldırdı.
‘’Çakır ve ekibi kusursuzdu‘’
Finalde Cüneyt Çakır ve yardımcıları, maçı başarılı bir yönetimle tamamladı. Çakır’ın kritik anlardaki kararları da, kesinlikle doğruydu.
Avrupa’da kulüpler bazında en önemli organizasyonun finalini yönetmek bir hakem adına çok büyük gurur olsa gerek. Bu gururu Cüneyt Çakır ve ekibi (Tarık Ongun, Bahattin Duran, Hüseyin Göçek, Barış Şimşek), dün geceki karşılaşmada hem yaşayıp, hem de hak ettiklerini söylemek gerekiyor. Maça dönersek Çakır’ın, Juventus’ta Vidal ve Pogba’nın sarı kartla oynadıkları anlarda onları oyunda tutma düşüncesini, Şampiyonlar Ligi Final mücadelesine bağlamak gerekiyor. Bunun dışında 8. dakikada Barcelona’nın penaltı beklediği pozisyonda Lichtsteiner’in kolu vücuduna birleşik, top da koluna çarpıyor. 67. dakikada Barça cezaalanı içerisinde Pogba ile Alves’in birbirlerini tutup çektikleri pozisyonda yorumunu devam ettirmesine saygı göstermek gerekiyor. 71. dakikada ise Neymar’ın iptal edilen golünde, her ne kadar isteyerek, bilerek eliyle oynamamış olsa dahi elle atılmış gol, bir takıma avantaj sağlayacağı için hentbol kararı verilmesi ve iptal kararı verilmesi doğruydu.
‘’2. golden önce ofsayt‘’
Bülent Yıldırım maç boyunca kopuk bir görüntü sergiledi. Çoğu zaman kararlara yardımcılar müdahale etti. 59. dakika Volkan Şen’in golü öncesinde, Bakambu’nun yaklaşık 1 metrelik ofsaytı es geçildi ve ardından gol geldi.
Bülent Yıldırım sezon genelinde inişli çıkışlı ve tutarsız bir grafik oluşturdu. Tabii bunda ocak ayındaki FIFA listesi dışında kalmasının büyük payı var. Merkez Hakem Kurulu’nun Bülent Yıldırım’ı bu maça biraz da motivasyonu artması için atadığını da söyleyebiliriz. 90 dakikanın çok büyük bir bölümünde Bülent Yıldırım maçtan kopuk bir görüntü sergiledi. Hep gecikmeli kararlar vermesi, oyuncuların da teknik heyetin de sinir katsayısını yükseltti. Hatta birçok kez yardımcılarının ve 4. hakemin oyunun içerisine müdahale ettiğini gördük. Örneğin yardımcı hakem Asım Yusuf Öz, Volkan Şen’in Telles tarafından düşürüldüğü pozisyonda Yıldırım’ın oyunu devam ettirdiğini görünce devreye girerek, penaltı kararının çıkmasında başrolü oynadı. Pozisyon da zaten penaltı.
Üst üste yanlış bayraklar
Diğer yardımcı hakem Baki Tuncay Akkın ise ilk yarıda Galatasaray atağına yanlış bir ofsayt bayrağı kaldırdığı gibi, 59. dakikada da Volkan Şen’in golü öncesinde Bakambu’nun yaklaşık 1 metredeki ofsaytını görmedi. Ve bu görmediği ofsaytın devamında Bursaspor’un ikinci golü geldi.
Sabri&Melo’ya kart lazım
82. dakikada Sinan Bolat, topu degaj yaparak oyuna sokmak isterken Josue engellemeye çalıştı. Josue’nin bu hareketine Bülent Yıldırım’ın faul kararı vermesi tartışmasız doğru. Çünkü kaleci elindeki topu oyuna sokuncaya dek yani aksiyonu tamamıyla bitirdikten sonra top oyuna girmiş sayılır. Ayrıca futbolcular sadece rakipleriyle tartışma ve itişmeden dolayı kart görmez. Sportmenlik dışı hareketleri kendi takım arkadaşlarına bile yaptıkları zaman karşılığını görür. İlk yarıda Sabri ile Melo’nun tartıştığı pozisyonda, Sabri’nin Melo’nun boğazını sıktığı pozisyon son yazdığımıza çok güzel bir örnek...
‘’Kırmızı kartlar doğru‘’
Hakem Ali Palabıyık şu anda geleceğin en parlak hakemlerin başında geliyor. MHK da çok güveniyor olmalı ki, böylesine kritik maçlarda çok rahatlıkla görev veriyor. Bize verdiği bu intiba ve izlenim sahada gördüğünü çalması ile otoriter bir tavır takınmasından geçiyor. Dünkü maçla birlikte bu durumu bir kez daha kanıtladı Ali Palabıyık.
Palabıyık kontrolü kaçırmadı
Başakşehir’in Mehmet Batdal’la bulduğu her iki golde de ofsayt yok. Mehmet Topuz’un hareketin tercümesi; rakibinin bacağına doğru kasıtlı basmadır. Bunun anlamı yaralayıcı harekete girer. O yüzden temasın şiddeti ve hızı bu tip pozisyonlarda aranmaz. Ali Palabıyık’ın özellikle maçın son anlarındaki tempo ve heyecanın arttığı bölümlerdeki sakinliğini ve başarılı kontrolünü de unutmamak gerekiyor.
Penaltı kararı yerinde!
Bruno Alves, kale çizgisinin önünde durduğu sırada gelen topu sağ koluyla uzaklaştırıyor. Ali Palabıyık’ın görüş açısının içinde olan bu pozisyonda Alves kırmızı kartla cezalandırıldı ve devamında penaltı kararı çıktı. Ahlak sınırlarını zorlayan itirazı sonrası Caner Erkin da doğal olarak kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Son olarak Webo ise ayağının kaldırma mesafesini iyi ayarlayamayarak rakibinin kafasına vurdu. Webo yaptığı hareketin ne anlama geldiğini bilerek kırmızı karta itiraz etmedi ve saha kenarına gitti.