‘’Oyun değil skor!‘’
Galibiyeti olmayan Süper Lig’in son sırasında yer alan Adana Demirspor’a karşı Trabzonspor’un evinde rakibini sürklase etmesini beklersiniz normal olarak. Ama Şenol Güneş’in arayışlar içinde olduğunu gösteren 11’i sahada mental olarak yetersizliği çok açıktı. Kulübeye çektiği isimlere gözdağı vermiş olabilir ama sahadakilerde transfer yasaklı sıkıntılı bir dönem yaşayan rakibi karşısında ilk yarıda beklentiyi karşılayamadı. Bordo-Mavililer erken gole rağmen kalesinde önemli tehlikeler yaşadı.
Yüzünü güldürdü
İkinci yarıda rakip savunmanın zaaflarından gelen iki Banza golü bir nebze olsun Trabzonspor’un yüzünü güldürdü. Ancak ister istemez dün gece fikstür şansı rakip Adana Demirspor’du ya başka bir ekip olsa bu kadro ne üretebilirdi diye soru aklımızdan geçmedi değil… Açıkçası Şenol Güneş’in işi kolay değil kurmadığı bir kadroyu nasıl üretken ve yeterli hale getirecek acaba. Sonuçta gecenin özeti ikinci yarı gelen gollerle farka giden Trabzonspor oyunla olmasa da skorla teselli buldu…
‘’Hesabını kim verecekti?‘’
Bodrum dendi mi aklımıza hemen tatil gelir. Sanırım dün gece ilk yarıda Galatasaray’ı izlerken takım halinde tatile gelmişler izlenimi verdi. Gündüz seansında takipçiniz Fenerbahçe Kayseri’de farklı galip gelmiş ve bu sonucu bilerek sahaya çıkan bir takımın çok daha motive çok daha tempolu bir oyun beklenirdi Galatasaray’dan. Normal olarak Bodrumspor kapanıp baskı yapıp ve biraz da temaslı oynayarak sizi yıldırmak isteyecekti. Nitekim ilk yarıda böyle bir Bodrumspor izledik yani Volkan Demirel’in taktik anlayışı tuttu. Galatasaraylı oyuncular bol pas hatası ve tutuk ve ritmi olmayan bir futbolla gol atamadan soyunma odasına gitti. Genç Ege’nin tecrübesizliğinden gördüğü kırmızı kartla 10 kişi kalan Bodrumspor’u zorlu bir ikinci yarı bekliyordu.
Mahcup etmedi
İkinci yarıya Okan Buruk rakibinin eksik kalmasını da görerek savunmadan Metehan’ı alıp yerine Batshuayi değişikliği yaptı. Bana göre kapanan Bodrumspor karşısında savunma dengesini bozmak için doğru bir tercihti. Nitekim Batshuayi hocasını mahcup etmedi ve Galatasaray’ı öne geçiren golü attı. Ancak sonrasında Galatasaray’ın ruhsuz ve etkisiz futbolu devam etti ve Bodrumspor 10 kişi kalmasına rağmen rakip kaleyi tehdit etmeye çalıştı. Oysa Sarı-Kırmızılı ekip üstüne gelen Bodrumspor karşısında bol pozisyon ve skoru artırması beklenirdi. Hücum üstünlüğü olmasına rağmen başta Sara ve Yunus olmak üzere sezonun en kötü performanslarını sergiledi. Tabii ki dün gece Gökhan’ın sakatlanıp çıkması üzerine yerine giren Souza müthiş kurtarışlarla takımını farktan kurtaran isimdi. Özetle dün şampiyonluk yarışında Galatasaray 3 puan aldı ama hani hiçbir şey oynamadan kazanılan bir galibiyet dersek abartmış olmayız. Üstelik son anda Gökdeniz’in Galatasaray kalesinin yan direğinden dönen şutu gol olsaydı bu oyunun ve skorun hesabını kim verecekti?
‘’Radikal karar şart‘’
Biz bu yazıyı yazmak için bu maçı beklemedik açıkçası. Ama şu bir gerçek ki Montella inadı bir yerde bir duvara toslayacaktı ve bu hiç beklemediğimiz bir yerde oldu. Açıkçası bu oyunun defolarını kaliteli ayaklar hep örttü, bizler de milli duygularla hoşgörüyle sustuk. Senin doğrun, doğru demek olmadığını Karadağ’da öğrendik ama pahalıya patladı bu alaylı tavır. Avrupa Şampiyonası’nda basın toplantılarında meslektaşlarımızın sorularına alaylı bir gülümsemeyle verdiği cevaplar ve bu sorulardan zevk alıyorum cümleleri bir güç zehirlenmesinin belirtileriydi. Bundan sonrası için ne yapılmalı…
Bu tavır ve bu inadından vazgeçmez zaten kendisi de bunu basın toplantısında itiraf etti. O zaman karar TFF ve başkanının yol yakınken ve bu kadroyla çok güzel yerlere gitme şansımız varken radikal bir karar bekliyorum. Kimse bir maçla bu kararın alındığını düşünmemeli çünkü Avrupa’nın devlerinin en kötü döneminde geldiği 2024 şampiyonasında aldığımız dereceyi olağanüstü bir zafer görmek yanlışlığı bizim bugün buralara getirdi.
‘’Tel tel döküldük‘’
Gerçekten bizim kadar kolayı zora çeviren bir ülke yoktur dünya futbolunda. Dün gece Karadağ gibi Avrupa futbolunda fazla yeri olmayan bir milli takım karşısında ilk yarıda tel tel döküldük. Şunu anlamak mümkün değil hava ve saha şartlarının çok ağır olduğu bir ortamda tercih edilen 11 tabiki sorgulanır. Montella’nın böyle bir sahada kısa oyuncularla yerden oynanmayacağını hemen çözmesi gerekirdi. Hani derler ya durup dururken rakibi yüreklendirdik cesaretlendirdik kısaca ölüyü dirilttik. Bırakın 2 gol yemeyi 2 gol daha kalemizde görebilirdik. Eren Elmalı’nın ve Emirhan’ın bulunduğu kanattan gelen etkili atakları durduramadık çok zor durumlara düştük. Açıkçası Avrupa Uluslar liginde A klasa çıkacak takım bu mu dedirtti bize ilk yarıda... Montella ikinci yarı başlarken sol savunmadaki bu zaafı gördü ve Eren ile Emirhan’ı dışarı almak zorunda kaldı. Bana göre bu zemin bu şartlar adres olarak Barış Alper gibi güçlü ve atletik bir oyuncuyu gösteriyordu bana göre. Sadece bir oyuncuyu tutamadık hat-trick yaptırdık bu bizim adımıza bir ayıptı.
Yüzümüzü kızarttı
Montella, bize ilkleri yaşatan bir teknik direktör olarak tarihe geçmişti. Dün gece de tarihte bize karşı hiç kazanmayan Karadağ’a çokta kazanmaya ihtiyacımız olduğu bir dönemde kaybederek bir başka ilke imza atarak yüzümüzü kızarttı. Gerçekten Türk futbolu adına utanılacak bir geceydi yazıklar olsun... Açıkçası ayağımıza gelen A ligine yükselme şansı avuçlarımızın içinde kaçırdık şimdi Play-Off tan nasıl çıkarız uğraş dur bakalım...
‘’Yorgunluğa rağmen kazandı‘’
Avrupa’da şov yapan Galatasaray’ın, dün Samsunspor karşısında yorgunluğu fazlasıyla gözlendi. Maçın başında Osimhen’in harika kafasıyla öne geçen Sarı-Kırmızılılar biraz golün üstüne yatar gibi bir oyun sergiledi. Orta alanda rakibine pozisyon vermese de üretkenlikte yeterli değildi. Özellikle Sanchez’in hem savunmada hem de hücumda olağanüstü çabalarına arkadaşları aynı ritimde cevap veremedi. İkinci yarı başlarken bu maç böyle bitmez diyen Galatasaray taraftarı hayli çoğunluktaydı. Nitekim ikinci yarının başında Samsunspor’un kazandığı penaltı ile maç bir anlamda skor olarak dengeye geldi. Daha Samsunspor golün keyfini çıkartamadan Okan Kocuk’un büyük hatası ve Osimhen ile gelen 2. gol Galatasaray’ı maça döndürdü. Okan Buruk yorulan takımı hamlelerle ayakta tutmaya çalıştı. Sarı-Kırmızılı ekip zorlanırken Batshuayi golü bir anlamda nefes aldırdı ve rahatlattı.
Korku dolu dakikalar
Gerilim dolu dakikalar Samsunspor‘un kazandığı ikinci penaltı atışı ile son saniyelere taşındı. Aslında maçı özetlersek lig 2.’si Samsunspor beklendiği gibi bir maç çıkarttı ve Galatasaray’a korku dolu dakikalar yaşatmayı başardı. Tottenham maçından sonra genelde rahat bir galibiyet bekleyenler, Samsunspor’un gücünü hesap etmemişlerdi sanırım. Karadeniz ekibi deplasmanda ilk yenilgisini alırken oynadığı futbolla, ‘Bu ligde ben de varım’ dedi. Galatasaray’ın milli maç arasında iyi bir dinlenmeye ihtiyacı var.
‘’Bilek güreşi!‘’
Karadeniz derbisinde maç öncesi iki takım da keyifsizdi. Puan cetvelindeki yerlerine bakınca nasıl keyifli olunabilirdi. Avrupa’ya erken veda etmiş Trabzonspor’dan iyi bir lig performansı beklemek çok doğaldı ama işler Şenol Güneş’in istediği gibi gitmiyordu. Rize cephesinde ise kırılgan bir savunma ve kaybeden bir İlhan Palut takımı taraftara heyecan vermiyordu oynadığı futbolla... Dün gece bir bilek güreşi izledik, gücünü kabul ettirmek için iki takım da gergindi. Bu gerginlik ister istemez futbolcuları da özellikle hücumsal anlamda olumsuz etkiledi. İlk yarıda az ama net gol pozisyonları vardı. Visca öyle bir gol kaçırdı ki inanılmazdı, ardından aynı oyuncu daha zorunu gole çevirdi. Tabi ki bu golde bu maçlık sol bek oynayan Mithat’ın acemice savunması da etkendi. Rizespor adına ise Varesanovic, Mithat’ın asistinde topu kale yerine yakın mesafeden dışarı atarak, takımının beraberlik şansını heba etti... İlk yarı biterken Uğurcan’ın hatasını affetmedi ve topu Trabzonspor ağlarına yolladı ve skoru 1-1’e taşıdı zannettik, ancak VAR yaklaşık 7 dakikalık bir uğraştan sonra, ofsayt çizgisini çizmeyi başardı ve golü iptal etti. Rizespor pes etmedi ve Hadziahmedovic’in iptal edilme ihtimali olmayan harika golüyle skoru tekrar 1-1’e taşıdı...
Baskı golü getirdi
İkinci yarı ev sahibinin üstünlüğü vardı ve bu baskı galibiyet golünü de getirdi. İlginçtir Trabzonspor için lig şimdiden bitmiş, futbolcuların hal ve tavırlarına bakarsak. Dün gece 3 puanı daha çok isteyen taraf, hırsıyla, mücadelesiyle Rizespor’du dersek, abartmış olmayız.
‘’Tarihi fark kaçtı‘’
Dün gece Rams Park’ta ilk yarıda futbol resitali yapan bir Galatasaray vardı. Bir Preimer Lig devine karşı 2000 başındaki Galatasaray izler gibiydik. 45 dakika rakibine göz açtırmayan inanılmaz bir baskı ile sayısız pozisyon bulan Sarı- Kırmızılı ekip bu oyununu 3 nefis golle süslemeyi başardı. Aslında bu sayı daha yükselebilirdi ve biraz son vuruşlardaki şanssızlık etkendi. Gerçekten Okan Buruk ne taktik verdiyse sahada tam uygulayan Galatasaraylı oyuncular kaliteli ayaklarıyla Tottenham’ı şaşkına uğrattı. Özellikle savunmadan başlayan doğru oyun kompakt bir futbola dönünce herkesin zevkle izlediği bir maça dönüştü… 60’ta kırmızı kartla 10’kişi kalan rakibi karşısında Galatasaray için maç öncesi zor gözüken 90 dakika adeta bir şölene dönüştü. Aslında dün gece öyle bir Galatasaray izledik ki rakibin kaç kişi olması hiç önemli değildi.
Gövde gösterisi
Çünkü tam takım olağanüstü bir motivasyonla maça başladılar ve dakikalar geçtikçe de tempoyu yükseltmeyi başardılar. Dün gecenin, oyunun skor olarak hakkı bu değildi tabi ki tarihi bir fark kaçırıldı bence. Özellikle 10 kişi kalan rakip karşısında biraz hovardalık pahalıya patlıyordu. Bu kupanın iki güçlü adayı olan iki takıma baktığımızda Galatasaray gerçekten gövde gösterisi yaptı…
‘’Altın değerinde‘’
Trabzon’da ev sahibi müthiş bir oyun başlangıcı yaptı ve baskı ile Fenerbahçe savunmasına zor anlar yaşattı. Kritik gol pozisyonlarında sahneye Livakovic çıktı ve Hırvat kaleci başarılı kurtarışlar yaptı. Baskıdan kurtulan Fenerbahçe ilk yarı bitimine kadar sazı eli aldı ve etkili hücumlarla Trabzonspor kalesinde önemli gol pozisyonları yakaladı. Şenol Güneş’in sahaya sürdüğü 11 ofansif ve galibiyet kadrosuydu. Ama Fenerbahçe gibi güçlü bir ekip karşısında gücünüz yeter miydi bence yetmedi. Çünkü iki kanat Nwakaeme ve Visca hücumsal anlamda önemli isimler ancak savunmaları yetersizdi. Fenerbahçe hücumlarda rakibinin bu kanat zaafını iyi kullandı. Zaten tek golde yine Visça’nın kaptırdığı toptan geldi ama Fred’in dokunuşunda Eren’in de büyük kademe hatası olduğunu söyleyelim… İlginç bir ikinci yarı izledik. Üst üste kazanılan iki penaltı ve Trabzonspor’un Banza ile 2-1 öne geçtiğini gördük. Var uyarısı ile gelen iki penaltı kararı doğruydu bana göre. İki stoper de bu pozisyonlarda çok büyük hata yaptı. Ama bu maçın böyle bitmeyeceği belliydi...
Heyecan doluydu
Morinho’nun hamleleri Kostic, İrfan Can ve Dzeko beraberlik golünü de getirdi. Trabzonspor’un Eren’e faul itirazı bence yersizdi… Maçı özetlersek zevkli ve çekişmeli bir geceydi. Açıkçası iki takım adına da gidip gelen bir karşılaşma penaltılarıyla iptal kararlarıyla kaçan pozisyonlarıyla izleyenler için heyecan doluydu... Trabzonspor belki de Şenol Güneş ile en etkili maçlarından biri oynadı. Fenerbahçe sahada rakibine göre daha baskın oynayan taraftı ama basit stoper hataları pahalıya patlayacaktı. SarıLacivertliler, artık bir puana razıyken Amrabat uzatmanın uzatmasında 3 puanı getiren altın değerinde bir golle geceye damgasını vurdu…