Arama

Popüler aramalar

‘’Hamleler için çok gecikti‘’

Beşiktaş rakibin ceza alanına girmekte zorlanırken bir türlü organize hücum oluşturamadı. Rafa merkezli hücum isteklerini Kasımpaşa etkisiz hale getirince gol pozisyonu bulmakta oldukça zorlandılar. Zaten ilk yarı golsüz biter derken Masuaku’nun müthiş sol ayağıyla nefis bir adrese teslim ortasında, Muci arka direkte boş vaziyette topu ağlara yollamakta zorlanmadı. Açıkcası derbiden sonra evinde daha dominant daha baskın rakibe göz açtırmayan bir Beşiktaş beklentisi içindeydik ama Kasımpaşa buna müsaade etmedi ilk 45 dakikada. Siyah-Beyazlılar adına tek olumlu hareket Muci’nin golüydü.

Şok etkisi yaptı

İkinci yarıda hareketli ve zevkli bir müsabaka izledik. Beşiktaş skoru perçinlemek için 2. golü ararken, Winck’in golü adeta şok etkisi yaptı. Brezilyalı sağ bek dar açıdan öyle bir yere vurdu ki kimsenin yapacak bir şeyi yoktu. Aytaç‘ın oyuna girer girmez attığı galibiyet golü Kasımpaşa’yı moral kazandırırken, Beşiktaş’ın panik hücumlarına tanık olduk.

Sadece Rafa’yla...

Galatasaray’a karşı deplasmanda 3-0 yenik durumdayken 3-3’e getiren Kasımpaşa’nın dış saha performansı gerçekten başarılı. Van Bronckhorst sonucu lehine çevirmek için şans vermediği iki isim Can Keleş ve Salih Uçan’ı kurtarıcı olarak oyuna soktu. Savunmadan Emirhan’ı çıkartıp defansif riskler almayı tercih etti puan için... Ama bu hamle için artık çok geçti bana göre. Çünkü golü sadece Rafa Silva üretimiyle beklemek şampiyonluğa oynayan bir takım için yetersizliktir, sahne alan başka isimler de olmalıydı. Son sözü Kasımpaşa hızlı hücumunda Fall söyledi ve skoru 3-1’e getirirken, Kasımpaşa hak ettiği 3 puanla 90 dakikayı bitirdi.

03 Kasım 2024, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’İyice rahatladı!‘’

Derbide evinde maç öncesi favori gözüken Galatasaray ilk yarıda beklenen bir golle soyunma odasına gitti. Karşılaşma öncesi analizlerde ev sahibi ekibin en büyük kozu hava toplarındaki üstünlüğüydü. Okan Buruk 4-4-2 düzeninde İcardi ve Osimhen ile çift santrfor olarak sahaya sürdüğü 11’de Beşiktaş savunmasını dengesini bozmayı hedeflemişti. Tabii ki bu ikiliye servis yapacak iki isim Sara ve Yunus dün gece ilk yarıda üzerlerine düşeni yaptılar. Ama tek gol Galatasaray’ın savunmada ki yıldızı Sanchez’in kafasından geldi. Savunmalar başarılı kademeler yaparak forvetlere göz açtırmadı ve tek golde bir duran toptan gelmesi de bunun göstergesiydi... İkinci yarıda oyuna ağırlığını koyan Beşiktaş özellikle rakip savunmanın arkasına attığı toplarla tehlikeli ataklar yaptı. Özellikle Rafa Silva merkezli akınlar ya Sanchez’e takıldı ya da Muslera geçit vermedi. Kaan Ayhan’ın sakatlanıp çıkmasından sonra Jelert’i sahaya süren Okan Buruk’un öğrencileri oyunda da dengeyi kurmayı başardı. Yine bir duran yine bir kafa gol bu defa Osimhen’den geldi. Dün gece Galatasaray’ın hava toplarındaki bariz üstünlüğü fark yaratan en büyük unsurdu. Bir çift sözümde maçın hakemi Arda Kardeşler’i olsun.

Yetersiz kaldı

Yıllardır bu ligde maç yönetiyor insan biraz kendini geliştirir. Hâlâ skora göre düdük çalma alışkanlığından vazgeçemiyor. Türk hakemliği atılım yapmak istiyorsa cesur düdük çalan cesur karar veren eyyam yapmayan hakemlere ihtiyacı var. Maça gelince; Beşiktaş belki ezilmedi iyi mücadele etti ama etkili silahlarını rakibine karşı kullanmakta yetersiz kaldı. Galatasaray ise iyi mücadele etti ve liderlik koltuğunda şampiyonluk yarışında iyice rahatladı. Tabii ki Fenerbahçe derbisini kazandıktan sonra Beşiktaş’ı da puansız yollamak Galatasaray hanesine önemli bir artı diyebiliriz. Sahanın dün gece yıldızları bana göre Sara ve Sanchez’di. Gerçekten bu iki isim oyunun iki yönünü de müthiş oynadılar ve galibiyetin mimarı oldu...

29 Ekim 2024, Salı 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Kâbusu yaşattı!‘’

İzmir’de futbol adına çok çok güzel bir ortam vardı. Maç öncesi 29 Ekim Cumhuriyet bayramını coşkuyla kutlayan Sarı- Kırmızılılar, bu motivasyonu sahada maç başlar başlamaz futbolcularla da sürdürdü. İlk yarım saatte adeta baskıyla rakibe göz açtırmayan Göztepe, Trabzonspor’a nefes aldırmadı. Kırmızı kartla 10’kişi kalan ev sahibi ekip karşısında Trabzonspor’un bir avantaj yakaladığını düşündüm ama nafile. İlk yarıda gol pozisyonu bulamadan tek şut dahi atmadan soyunma odasına giden Bordo-Mavili ekipte ayakta kalan tek isim kaptan Uğurcan’dı. Tecrübeli kaleci iki net pozisyonu önlerken olası bir yenik durumu önlemiş oldu. Üstelik Göztepe’nin sayılmayan golü de tartışmaya açık bir iptal kararıydı. Kişisel görüşüm iptal kararı yanlıştı. Öte yandan Şenol hocanın tecrübesine saygımız sonsuz ama iki stoper kulübede ve oyundaki iki stoper ise orta saha orjinli isimler olunca kafalarda soru işareti çoğaldı. Hareketli ve atletik Göztepe forvetleri karşısında bu stoperlerin ne kadar zorlandığını gördük ki ikinci yarı başlarken Güneş’in Denswil hamlesi oldu... Ve de Cham ile Nwakaeme ofansif bir hareketlilik getirdiğini gördük. Ancak oyunda dengeyi kuran Trabzonspor kalesinde gördüğü golle şok oldu adeta. Dün gece maç oynanırken dışardan birisi stada girse asla Göztepe’nin bir eksikle mücadele ettiğini farkedemezdi. Açıkçası skordan bağımsız oyuna baktığımızda Trabzonspor adına iyi şeyler söylemek çok zordu. Sahada rakibi eksikken gol yemesi ve bir türlü rakibe karşı oyun üstünlüğünü alamaması düşündürücüydü. Oysa bu maçtaki futbol ve sonuç gelecek hafta içerdeki Fenerbahçe maçı içinde ölçüydü.

Oyuncuları geliştirdi

Göztepe’ye gelince; gerçekten kompakt bir takım ve sahaya ruhunu yansıtmada üst düzeydeler ve Gürsel Aksel stadı deplasman takımları için bir cehennem. Bulgar teknik adam Stoliov’u da böyle bir ekip yarattığı için kutlamak gerek, Bulgar hoca geldiği günden beri hem takımı hem de oyuncuları geliştirdi ve Göztepe’yi korkulan bir takım haline getirdi... Özetle 11’e 11 bir 90 dakika Trabzonspor için kabus olurdu derken 10’kişi ile o kabusu yaşattı İzmir ekibi. Ve Tjanic uzatmada takımını 3 puana taşırken BordoMavili ekibin yenilmezliğine de son verdi... Tebrikler Göztepe gerçekten çok istediler ve hak ettiler bu sonucu.

27 Ekim 2024, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Korkulan olmadı‘’

Galatasaray Avrupa Ligi’nde bir galibiyete daha imza attı. Okan Buruk’un 3’lü defans çift santrafor ile çıktığı Elfsborg maçında ilk yarıda her şey istediği gibi gitti. Erken gelen goller ve derbi öncesi tam istediği skor ve oyun vardı.

Sanırım bir şeyi unuttu Okan Buruk rakibin Antalyaspor değil Elfsborg olduğunu. Sonuçta bu ekip Alkmaar deplasmanında 3-2 kaybetmiş içerde de Roma gibi bir İtalyan ekibini devirmişti. Sanırım bu sezon Galatasaray’ın en büyük sorunu pozisyon verme ve gol yemesi olacak. Geçen sezon pozisyon veren ve gol yemeyen Sarı-Kırmızılı ekip dün gece de bu kabusu yaşadı.

Atletik eksiklik

İlk yarıda tribünler mutlu ekran başındakiler mutluydu ama ikinci yarıda rakibin golleri geldi ve herkesin gözü kronometredeydi. Gerçekten Yunus’un kendi ekmeğini kendisinin çıkarttığı 4. gol olmasa Galatasaray‘ın sahadan beraberlikle ayrılması sürpriz olmazdı. Bu takım Süper Ligimiz için yeterli hatta zaman zaman fazla bile ama iş Avrupa arenasına çıkınca defolar da ortaya çıkıyor. Bunu sadece bu maçla ilgili söylemiyorum yakın geçmişe baktığımızda net bir atletik ve fiziksel bir eksiklik var. Sıradan İsviçre, Letonya ve İsveç takımları karşısında düşülen durum bunun kanıtıdır. Neyse ki korkulan olmadı rahat başlayan akşam zorlansak da yine galibiyetle bitti ve tesellimiz oldu. Ama böyle maçlar bu oyunun sürdürülebilir bir durum olmadığının da habercisidir, bizden söylemesi...

24 Ekim 2024, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Tatsız bir 90 dakika‘’

Trabzon’da oyunun ilk yarısı ninni modundaydı! Ekran başında ve tribünde olanların kesinlikle uykusu gelmiştir. Bazı maçlar vardır kontrollü oynanır ama pozisyon vardır, size bi şeyler verir. Sanki iki takım da ‘kaybetmeyelim, kazanmayı sonra düşünürüz’ kafasındaydı. Zaten istatistiklere baktığınızda her şeyi anlatıyordu rakamlar. Oysa sahaya çıkan 11’lere baktığımızda, bu oyunculardan böyle futbol çıkması kabul edilemezdi. Şenol Güneş meslek hayatında 1000. maçına çıkarken iyi futbol ve iyi sonuç bekliyordu ama ilk yarı işler istediği gibi olmadı. İkinci yarıda maç, iki tarafın da galibiyet düşüncesi teoriden pratiğe geçer gibi olunca ve tempoda bir nebze yükselince izlenebilir hale geldi. Aslında bu maçta gördüğümüz sorun; iki ekipte de topu 3. bölgeye getirdikten sonraki yetersizlikleriydi. Çağdaş Atan’ın takımın çok gol atan ismi Figueiredo’yu niye kulübede tuttuğunu da merak ettim. Brezilyalı forvet bir başka golcü Piatek ile birlikte, Trabzonspor savunması karşısında skor şansını yükseltebilirdi.

Golü atan kazandı!

Açıkcası dün Papara Park’ta beklentimizin altında tatsız tuzsuz bir maç izledik. Hani golü atanın kazanacağı maçlar olur, öyle bir 90 dakikaydı. Son bölümde Şenol Güneş’in hamlelerini gördük. 3 puan için sahaya Cihan Çanak ve Bardhi gibi yaratıcı, çabuk ve şutör oyuncuları attı. Son sözü ise Eren’in asistinde Visca söyledi ve eski takımını İstanbul’a puansız yolladı.

20 Ekim 2024, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Cim Bom’un işi kolay olmayacak‘’

Antalyaspor maç başı 1 puan ortalaması ile oynayan bir ekip, yani 8 maçta 8 puan almış. Şimdiye karar oynadığı karşılaşmalara bakarsak aldığı 2 galibiyet puan cetvelinin en son sırasındaki iki takım Hatayspor ve Adana Demirspor’a karşı. Teknik direktörlüğe sezon başında Alex’i getiren yönetim, Brezilyalı hocaya transfer yasaklı bir ekip teslim etti ve sonrasında da transferi açtı ama geç kurulan bir takım var ortada. Ayrıca geçen sezondan Sariç, Buksa gibi önemli isimler kaybedildi ve yerlerinin de çok iyi doldurulduğunu düşünmüyorum. Samudio ile gol beklentisi içinde olmaları o bölgenin çok da yeterli olmadığının göstergesidir. Üstelik çok gol yiyen, kırılgan bir yapıya sahip Antalyaspor’un, Galatasaray’a karşı en büyük kozu motivasyonu olacaktır. Bu motivasyonu Fenerbahçe maçında gördük ve Sarı-Lacivertli ekibe karşı kaybederken oldukça zorladılar.

Paşa’yı örnek alacak

Galatasaray gibi ofansif gücü yüksek bir rakip karşısında işlerinin kolay olmayacağı ortada ama rakibinin de savunma zaafları Antalyaspor için bir avantaj. Özellikle kanatlardan iki bek ve iki açığın iyi ortalar yapabilmesi ve savunma arkasına iyi toplar atabilmesi Antalyaspor’un gol yollarındaki silahları olur. Savunmada hem Güray hem de Mert iyi servisler yapabiliyor ve Kasımpaşa’nın yaptığını biz niye kendi sahamızda yapmayalım mottosuyla sahaya çıkabilir Alex’in öğrencileri. Açıkçası çok gol pozisyonu bulan ama aynı zamanda pozisyon da veren Galatasaray karşısında, Antalyaspor’un evinde de olsa önceliği kaybetmemek olacaktır ama Akdeniz’e lider gelen Cim Bom’un lider dönme ihtimali tabii ki yüksek.

19 Ekim 2024, Cumartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’3 puana yakın olan Hatay'dı!‘’

Hatayspor ile oynadığı deplasman maçları Trabzonspor adına zor geçmiştir. Mersin’e 10’a yakın oyuncusunu sakatlıklar nedeniyle getiremeyen Şenol Güneş ilk yarıda istediği gibi bir takım oyunu göremedi. Belki istatistiklere bakarsak Trabzonspor üstün gibi gözükse de Hatayspor zaten böyle bir rakibe karşı taktiğini dikine ve hızlı hücumlarla hazırdı. Nitekim Hatayspor’un ilk yarıda attığı tek gol de böyle geldi ve Aboubakar’ın asistini Görkem yerden şık bir vuruşla rakip ağları havalandırdı. Bordo-Mavililer ise etkili gözüken hücumlarda son vuruşlarda etkisiz bir başka deyimle Hatayspor savunmasına takıldı. İkinci yarının başında gelen Trabzonspor golü Karadeniz ekibinin 3 puan beklentisi için çok çok önemliydi. Bu golde Draguş ve Banza işbirliği ilerideki haftalar için de bir mesajdı.

Etkili olmanın yolu...

Bildiğim kadarıyla Şenol Güneş taraftarın tepki gösterdiği Draguş’u tutuyor ki ben de aynı görüşteyim. Rumen forvet kendini bulursa çok daha faydalı ve etkili olacaktır Banza ile birlikte. Hatayspor’da Rıza Çalımbay boş haftayı iyi değerlendirmiş, kendi oyun tarzını takıma yansıtmaya başlamış. İkinci yarıda Aboubakar ile iki önemli gol pozisyonu buldular. Son bölümde skoru lehlerine çevirmek için iki hocasının da hamlelerini gördük. Maçın özeti Trabzonspor kayıpla dönerken, Hatayspor ise evinde 3 puana yakın bir oyun sergileyen taraftı.

06 Ekim 2024, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Önemli bir uyarı‘’

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’ne veda ederken yönetim ve Okan Buruk çok eleştiri almıştı. Üstelik Kerem Aktürkoğlu’nun Benfica’ya gitmesi, bir anda yeri nasıl dolacak sorusunu getirmişti. İşte bu denklemi bana göre çözen isim Yunus Akgün oldu. Artık gözden düşmüş konumda bir oyuncu pozisyonundan Kerem Aktürkoğlu’nu aratmayan bir performansa gelen Yunus, ilk yarıda ilk golü hazırlarken, 2. golün de sahibiydi. Açıkçası Galatasaray Kerem’i verip para kazanırken bir de alt yapısından yetişen bir ismi tekrar kazandı. Letonya’da tek dezavantajımız, soğuk bir iklim, bilinmeyen ve ligini erken açmış bir rakip olmasıydı. Ama kadro kalitemiz ortalama futboluyla iki şık gol attı ve oyunun hakimiydik.

Buruk çözüm bulamadı

Belki de tek eleştiri yediğimiz golde ki savunmamızın yaptığı kademe hatası diyebilirim. İkinci yarı yediğimiz ilk golün benzeri bir 2. golle buz kestik. Oysa geçmişte bu coğrafyadan rakiplere karşı hayal kırıklıkları hafızalardayken 2-0 öne geçtikten sonraki rehavet kabul edilemez. Tek kozu pres ve fizik güçle ikili mücadele olan Letonya ekibine karşı daha ciddi daha dişli bir futbol oynanmalıydı. Kasımpaşa maçında 3-0 öndeyken 3-3’e gelen maçtan sonra dün gece Letonya’da benzer durumları yaşaması, Galatasaray adına bu sezona dair önemli uyarı olmalı. Küçük bütçeli sıradan bir ekip karşısında Okan Buruk’un çözüm bulamayışı da düşündürücüydü. Açıkçası PAOK maçındaki oyundan eser yoktu ve futbol da, sonuç da Galatasaray’a yakışmadı.

04 Ekim 2024, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI