Arama

Popüler aramalar

‘’Alo...‘’

Takip edenler bilir bendeniz pek maça girmem maç yazısında. Öyle ya hepiniz görüyorsunuz bizden daha iyi hatta. Evet şu zamanda ki şeçim saçmalığı beni bu akşam hiç ilgilendirmiyor. Olay Edirne ötesi ve ay yıldız olunca gerisi boş ya da faso fiso şimdilik. Arsenal önünde ilk bakışta bir garip diziliş çözmesi zaman alacak. Melo birinci bölgede son adam Semih sağ bek hayırlısı! 3 - 5 - 2 gibi görünse de 5 - 3 - 2 desek daha sağlıklı olur. Mahsun bakışlı Prandelli deniyor babam deniyor. Nasıl olacak. Sırıtmıyoruz aslında deplasmanda nasıl oynanacaksa öyle oynuyoruz ama bu garip taktik falan değil Floryalıların isimli kramponları sayesinde rakibe ayak uydurma bizimkisi. Kora kor olmasa da pozisyon vermeyen bir görüntü özellikle alan savunmamız idare eder vaziyette. Ama sadece 20 dakika sürdü bu direniş. Top ağlarda uyduruk İtalyan planıyla bu kadar. Danny Welbeck eşitliği bozan oyuncu. Arkadan aynı krampondan duble. Seyircimizin attığı meşaleler nasıl bir mantık. Çok mu sevimli oldunuz. Nasıl bir beyine sahipsiniz. Rezalet. Bu arada bir gol daha yedik. Oldu mu 3. İlk 45 biterken son söz Melo dan son adam, sizden de hoca olur mu sinyor, ayıp yahu...

İkinci yarı dogruyu buldu nihayet İtalyan Hoca ama geçti Bor' un pazarı misali. Melo son adamlıktan ön liberoya Sneijder da ofansif kimliğe terfi. 4 - 4 - 2. Ne yapsan boş 4 oldu iyi mi, ben Galatasaray 'ın Avrupa topraklarında bu kadar basiretsiz olduğunu hiç görmedim. Bu arada Burak ' la bir gol bulduk penaltı imzalı. Yazmayacağım diyorum ama dayanamıyorum sezon başında hep ama hep yerli hoca dedik dinlemediniz hesabınız başka çünkü. Gidişat tufan. Müslüman mahallesinde bir de Fatih Terim ' den sonra salyangoz satmaya başladınız mı durum bu olur. Mancini, Prandelli aradığınız numara hep meşkul sevgili başkan Karaman, Yanal hep açık kalben, ruhen burası Belçika değil, gider ayak bir iyilik yapın. Bu takım Sneijder 'in dan Muslera' sına kadar hakikaten güçlü bir ekip. Yazık etmeyin. Alo...

01 Ekim 2014, Çarşamba 22:35
YAZININ DEVAMI

‘’Hadi yine...‘’

Geçtiğimiz sezon başı teknik direktör sendromu, bu yıl başkanlık! Anlaşılır gibi değil inanın rakipleri olsa bir kurumu bu kadar yaralayamaz. Geçmişin ünlü lafı ' İçimizdeki İrlandalılar ' ı bir kez daha hatırladık sayelerinde. Ünal Bey madem ayrılacaktınız neden Prandelli. Hadi İtalyan Hoca ' yı geçtim. Bizzat sizin onayınızla gerçekleşen son dakika transferleri, niye. Yazık günah. Bir sokağa çıkın taraftarınıza sorun Allah aşkına. Gönül verdikleri takımınızın maçlarına giderken ne kadar heyecan duyuyorlar eskiye göre. Şampiyonluklar gelirken nasıl siz başroldeyseniz, bugünkü umut vermeyen tablonun da sorumlusu sizsiniz. Ben gidiyorum demek çok basit , en kolay yol. Yine bir maç yazısı bir nereden başladık. Yazanda değil kabahat, yazdıranda diyelim geçelim Galatasaray - Sİvas maçına...

Geçen haftaki skandal kadro mühendisliginden eser yok Prandelli ' den en azından başlangıçta, herkes yerli yerinde. Ama dizilişler Burak ' ın arkasında Olcan. Akıllıca... Aaa bu arada unutmadan seyirci yine yok yağmur yüzünden mi hadi canım bunun adı passo ihanet gururla sunar olmalı. Yalnız o taraftar hep destek verdi futbolcuların günahı ve sevabıyla. Doğrusu bu. Her iki takımda iyi başladı. En azınadan devre boyunca hatırı sayılı pozisyon izledik. Tarık için iyi bir akşam değil hafiften koridor oldu koruduğu kulvar. Dakikalar ilerledikçe kendine geldi. Geçen hafta abes bir kesik yiyen Olcan ' ın nefis mektubu okuyan bu sezonun en yararlı ismi Chedjou, ardından yine Olcan' ın kazandırdığı penaltı yanlış anlaşılmasın pozisyon net halis penaltı öyle uyduruktan ve sahtekarca değil ! Özellikle ikinci golden sonra futbolcuların gol sevinci umutlara umut kattı ilk kez hadi bakalım...

İkinci 45 Floryalılar daha da iyi. Güvenleri geldi bir kere. Bu noktada da başta da dediğim gibi taraftarın takımına pozitif bakışının etkisi büyük artı Sivasspor teknik direktörü Roberto Carlos ' un tüm riskleri alması da buna etken. Herşey yolunda giderken Hakan Balta gibi bir tecrübelinin hayati hatasıyla maç yeniden başladı. Sonrası tufan ev sabihi için. Sürekli baskı Sivassporlu kramponlardan, kontralar Sneijder ve arkadaşları tarafından. Evet yeni defansif parfümlü bölgesinde açık vermedi Hollandalı yıldız ama bu mevkide ne ölçüde böyle oynar ve ne kadar sever tartışılır. Zaman zaman zorlansa da 3 puan Galatasaray ' ın. Akşamın en iyileri Sneijder, Chedjou, Melo, Semih, Muslera ve ilk yarıda ki performansıyla Olcan digerlerinde de leke yok günah almayalım. Siz başkanlık yarışı için saçma mücadelenizi edin ama bu çocuklar böyle yürekten oynarlarsa sizi de kurtarırlar. Hadi yine yırttınız...

26 Eylül 2014, Cuma 20:45
YAZININ DEVAMI

‘’Passo İhanet...‘’

Bu lig ayrı bir lig başlangıcında hepimizi etkileyen notaları ve sonuna kadar giden heyecanıyla bambaşka bir alem. Bari buradan elinizi çekin. Sadece Galatasaray ' ın meselesi değil, bu saçmalığa hayır diyecek bir babayiğit yok mu ülkemizde. Hadi iç hatlarda statda futbol keyfini bitirdiniz, neden Edirne ötesinde de aynı tarife. Nedir bu kin, neyin intikamı. Allah ' tan yabancı krampon yasağı yok, tek teselli bu, bizde ise milli takımımız başarılı olsun diye her daim sansür. Gördük İzlanda üçledi. Buradan yola çıkın ve nereye gidiyoruz hesaplayın. Neyse biz dönelim geceye...

Prandelli ' den Anderlecht önünde Burak ve Pandev ' le duble santrafor tercihi, çalıştırdığı kulübün adına yakışacak şekilde. Aslında İtalya Hoca' dan benim şüphem yok. İyiler sonunda kazanır. O da iyi biri ve görev yaptığı yeri seviyor. Jest ve mimikleri insanı ele verir ben böyle görüyorum naçizane. 4 - 3 - 1 - 2 dizilişi mantıklı. Konuk takım daha iyi başladı maça. Pas yüzdeleri ve aralarındaki yardımlaşmaları bizden daha iyi. Peki biz ne yapıyoruz. Açık üzerine açık. Hata üzerine hata. Rakibi üzerime çekeyim kontralarla sonuca gideyim desem değil, topu kanatlara taşıyıp pozisyon yaratayım desem o hiç değil. Vallahi anlamadım gitti! Neyse nihayet 30. dakikadan sonra biraz açıldık ve Belçikalıların üzerine gelmeyi başladık. Sonuca gitmesekte umutları ikinci yarıya taşımamızın artık bir sebebi var...

Tam baskı kurmuştuk topu aglarımızda gördük acemi şansı mı ne. Öyle ya Belçika ekibi bu ligin en genç takımı. Geridesin Pandev çıkar mı, Selçuk eski Selçuk değil. Veysel böyle ligi kaldırır mı, Umut her daim rakip için tehlike niye hala stepne rolü. Bruma ' dan bizim halı sahalarda çok gidin izleyin. Bu soruların cevabını ben vermeyeceğim herhalde. Nihayet son dakika Burak' la gelen beraberlik her an satılması istenen bizim de ( mütevazılık yapmayacağım benim ) savunduğumuz takımın en iyi kramponu Chedjou' nun gayretiyle. Kesmez, yakışmaz kendi sahanda bir puan. Ünal Bey sezon başı takımı Belçika ' da bir köy takımına götürüp hazırlık maçı adı altında fiyaka yapacağına bari Anderlecht ' le oynatsaydın bu gece işler daha güzel olurdu...

16 Eylül 2014, Salı 22:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kalın çubuklular...‘’

Ne haftaydı ama, 4. yıldız müsameresi asrın fotoğrafı! Yıllarca unutulmayacak cinsten. Neyse ki; forma sponsoru bulundu, 'derin bir oh çekti' hem kulüp hem de taraftar. Dün Metin Oktay'ın ölüm yıldönümüydü. Rahmetle anıyoruz. Resmi siteye baktım, parçalı formayla sahaya çıkıyoruz diye yazmışlar dalga geçer gibi. Yahu kalın çubuklu ne zaman parçalı oldu. Andık 'Taçsız Kral'ı ama onun smokini, Galatasaray'ın gerçek parçalı forması anılarda kaldı ve bu sene repertuarda maalesef yok. Kim düşünmüşse selamlarımı gönderiyorum! Ayıp yahu! Bir de hepimizi ilgilendiren milli felaket var, vergilerimizi çöpe attıran. Bu federasyondaki arkadaşlar işi gücü ve de günahlarını unutup kafayı Melo'ya taktılar iyi mi! Tamam Melo savunulacak bir futbolcu değil ama sen önce aynaya bak. Ne yapıyorsun bir kendine gel...

Aa bir de tüy diktiren Passolig var, taraftarı futboldan soğutan, statları boş bıraktıran. Biliyorum maç yazısında ne yapıyorsun bize akşamı anlat kardeşim dediğinizi duyar gibiyim. Ben de diyorum ki, bu federasyondaki arkadaşlar koltuklarında oturmaya devam ederse biz ne futbol izleriz, ne de alınacak bir başarıya şahitlik yaparız içten, dıştan...

İlk yarıda öyle aman aman bir pozisyon yok. Son anda transfer olan Tarık ilk maçında sınıfı geçti, Dzemaili'ye ise zaman gerek. Biraz ağır ağabey o kadar ama doğru seçim. Prandelli geldiği günden beri uyguladığı sistemi bozmadı Eskişehirspor önünde. 4-2-3-1 açılımında Burak 3. bölgede yalnız ve çaresiz kalıyor genelde. Bruma akşama heyecan getiren tek krampon. O da bal yapmayan arı. Pas trafiği yine sınıfta kaldı ev sahibinin. İkinci 45'te daha çok hareketlendi maç. Nihayet Umut'la duble santrfora dönüş yapıldı. Anlayacağımız Chedjou ve Semih gecenin en iyileriydi. Bu mevsimde kaybedilen 2 puan çok aranır. Neyse susalım Elit Lig öncesi. Bize de bu yakışır...

14 Eylül 2014, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Niye stoper ?‘’

Geçen pazartesi akşamı Floryalıları izledik. Oynamaya çalıştıkları futbolun ne olduğunu inanın ben anlamadım. En ufak olumlu hareketi yapamayan, ardı ardına 3 pası bile beceremeyen bir takım. Sneijder bu ekibin en önemli yıldızı, neydi o hali sanki yabancılaştırma efekti mübarek.! Gerçi onda mı suç yoksa onu oynatamayan da mı ? Melo-Selçuk çakılı, Burak ileride yalnız kovboy. Anlamıyorum Engin Baytar bu takımda nasıl oynamaz. Dikine oynayabilen nadir oyunculardan Amrabat nasıl kiralanmayı düşünülür. Umut'a neden şans verilmez. Niye çift santrafor kullanılmaz. Bu kadar tırsma neden.

Geçen sene son 6 haftayı hatırlayın, elit lig hakkı mücadelesinde performansıyla başrolde olan krampon kimdi. Siz yorulmayın ben size söyleyim. Chedjou...Kamerunlu futbolcu Süper Kupa finalinde Muslera'dan sonra gecenin alkışı hakeden bir başka futbolcusuydu. Hala stoper alacağız diye atılan sloganlar. Alacaksan Almedia bekliyor kaçırma. Burak'la neler yapabileceğini hayal etmek zor olmamalı. Tabii sol arkaya da acil biri lazım. Alex hücum endeksli olmuyor o kulvarda. Aklım ermiyor Türkiye'nin en iyi kadrolarından Galatasaray son maçta tanınmaz halde. Ya Prandelli büyük hayal kırıklığı ya da bu takımı İtalyan Hoca üzerinden başka biri yönetiyor! İkinci şıkkı aklımdan bile geçirmek istemiyorum...

Siftah zordur balık baştan kokar misali üstte yazdığım nedenlerden dolayı Galatasaray için daha da zor Bursa deplasmanı. Yalnız aldığımız haberler ev sahibi de sezon öncesini sıkıntılı yaşamış. Ama Şenol Güneş gibi bir usta Bursa takımı için her daim şans, rakipler için ise korku filmi.

Hadi artık maça geçelim. Sezonun flaş transferi Olcan yedek Yekta on bir de. Düşündürücü! Alex de İtalyan Hoca 'nın yanında Hakan Balta sahada. Mantıklı. Oyunu iyi başlayan misafir takım. Ama tek düşünceleri defans arkasına atılan toplarla skora gitmek. Atmasına atıyorlar da Burak sürekli ofsayt durumunda. Kanatları kullanan yok zaten o meziyette bir tek Bruma var o da final pas engelli. Tüm devre akılda kalan Sneijder' in şutu başka da bir olay yok. Anlayın hali. Tatsız sevimsiz oldukça...

İkinci yarı biraz silkinme. Bruma ilk 45'te yapamadıklarını bu devre tek hareketle gerçekleşince gol de erken geldi. İmza Burak'tan. Sonrası Chedjou'nun hayat kurtaran kademeleri. Gerçi maçın başından beri Floryalıların en iyi kramponu Kamerunlu. Siz hala stoper arayın! Tabi bu arada Muslera'yı es geçmek ihanet olur. Yine başrolde yine kurtarıcı. Prandelli'nin de oyuncu değişiklerinde hakkını yemeyelim. Olcan ve Yasin'in girmeleri biraz olsun rahatlattı. Prese presle karşılık verince ev sahibinin baskısı kayboldu bu sayede. Ve Olcan' ın golü rahatlattı maçı da bitirdi.

İlk hafta 3 puanla, üstelik Bursa gibi deplasmandan galibiyetle ayrılmak, ekmek kadayıfı üstelik duble kaymaklı Galatasaray adına. Ama çok eksik var çok o yüzden hala yarınlara umutla bakmak zor.

Hayırlısı...

30 Ağustos 2014, Cumartesi 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Alayınız suçlusunuz‘’

Evet olayı matematiğe vurursak İtalyan’ın karnesi gayet iyi. Ama taraftarlığın ne demek olduğunu ve ne gibi duygular yaşandığını bildiğim için bu netice beni memnun etmez. Sende Burak, Selçuk, Melo, Muslera, Sneijder ve Drogba var. Kimde var bu bolluk Allah aşkına? Değil şampiyonluk, ikinciliği bile son hafta kazanan bir Galatasaray... Peki niye böyle oldu? Suçlulular Mancini ve futbolcular değil mi? Yapmayın ya, biz de yedik! Bakın ben size işin gerçeğini anlatayım da dinleyin. Komplo teorisi diyebilirsiniz, evet komplo, ama teorisi yok! Sezon başında Yıldırım kardeşler kafa kafaya verip düşündüler bu Galatasaray’ı nasıl durdurabiliriz diye. Öyle ya kendilerine Avrupa kapıları kapanmış, musluk kesilmişti. Floryalılar iki sezon üst üste şampiyon olmuş, neredeyse alınmayan kupa bırakmamışlardı. Peki kankalar ne yapacaklardı. Tek seçenekleri vardı. Fatih Terim’i yuvadan kopartmak. Fatih hoca da sağolsun hemen atladı Milli Takım görevine. Üstelik Florya’da çalıştığı dönem demediğini bırakmadığı Demirören’e gitti, koşar adım. O imza törenini hiçbir Galatasaraylı unutmayacak! Aysal’la arası iyi değildi Terim’in. Her ikisininde de egoların maksimum olması, Yıldırım kankaların iştahını arttırıyor, içlerinden kıs kıs gülüyorlar. Fatih Terim’i anlarım, kulubün elemanı olacağıma, ülkemin elamanı olurum diyebilir. Onun tercihi. Ama Ünal Aysal nasıl böyle bir oyuna geldi anlamak zor. Bir de ‘Asıl olan Galatasaray’ masalı var müthiş ikiliden, anıları süsleyen asla hayata geçmeyen... Galatasaray’ın yükselişini önleyen ve bir senesini yakanları kimse aklından çıkarmasın. İşte liste; en başta federasyonu adeta beraber yöneten Yıldırım kardeşler, sonra Fatih Terim, ardından Adnan Öztürk, Ali Dürüst ve Abdurrahim Albayrak gibi özel insanları yanından uzaklaştırarak bu teoriye istemeden bile olsa destek veren Sayın Başkan Ünal Aysal. Siz arasından kimi seçerseniz seçin ama bana göre alayı suçludur. Başka sözüm yok.

30 Mayıs 2014, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Mayıslar bizimdir...‘’

Mevsime Süper Kupa’yla merhaba diyen Galatasaray, bu sezonu 9 senedir hasret kaldığı Türkiye Kupası ile kapatmak istiyor. Lig olmadı, tabiri caizse pantalon olmadı gömlek verelim misali o da kazanılırsa. Mancini’nin nasıl bir taktikle çıkacağı malumunuz iki bilinmiyenli denklem. Öte yandan dün akşam için ligde 3 haftadır futbolcularını nadasa çeken Ertuğrul Sağlam, dolasıyla Eskişehirspor... Tribünler 9,500’er kişi paylaşılmış durumda. Koskoca kupa finali stat tıklım tıklım, taraftar sayısı skandal. Türkiye’deki statların köküne kıran girdi sanki. Hiç yadırgamadım, başımızda Yıldırım Demirören ve saz arkadaşları oldukça bana artık her şey normal geliyor...

Maça iyi başlayan İstanbul takımı. Pres ön planda. Semeresi çok erken alınabilirdi ama hakem Hüseyin Göçek penaltıyı görmezden geldi. Geçelim. Aslında geçmeyelim o pozisyondan sonra duran Floryalılar. Galatasaray klasik ama bir türlü oturmayan, ofans halinde 3’lü, atak karşılarken 4’lü defans yapıyor. Merkezde tek mücadele eden Yekta ve Selçuk. Arkadaşların açıklarına kurtarmak da cabası. Burak ileride tek başına adeta yalnız kovboy. Beş Eskişehirli başında, boşa kürek yani. Sonuçta keyifsiz bir ilk 45 dakika... İkinci yarı oyuna keyif veren Eskişehir. 65. dakikaya kadar Galatasaray’ın canını çıkardılar sağdan, soldan adeta. Sonra sazı eline alan Floryalılar, o da 5 dakika, yetti, gelen Sneijder’in imzası. Mancini rakibini üzerine çekti diye yorumlanabilir İtalyan işi. Ve maç bitti Kupa İstanbul’a gitti. Evet kötü oynadılar Floryalılar, ama tek söyledikleri ‘Mayıslar bizimdir’di yine. Yalnız Kupa’yı Galatasaray’a veren Yıldırım Demirören’e Allah sabır versin zor iş...

08 Mayıs 2014, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Terim...‘’

Vay benim Galatasarayım bu mevsimde havlu at üstelik bir de ikincilik mücadelesine soyun. Neden, Sezon başında bu takımı nasıl yıkarız diyen, Yıldırımlar konçertosu, ve bu oyuna mecburen gelen, ülkemizde yaşayan herkes gibi Ünal Aysal ve Fatih Terim, Floryalıları bu hale getirenlerin baş aktörler. Özellikle son isim, Fatih Terim, hocam sana saygım , sevgimden büyüktür bilirsin. Ama niye düştün bu kurtlar sofrasına. Neye ihtiyacın var, bu taraftar sana imparator demiş öyle çakma imparator da değil harbiden demiş kalbine sokmuş seni kabul etmiş. Neden bıraktın ya da bıraktırıldın ? Artık kimse yemiyor beni Galatasaray ' da istemiyor masallarına. Nasıl geldin Yıldırım ' ların tuzağına aklım almıyor. Senin Sarı - Kırmızı armaya olan sevdanı ölçmek haddim değil ama bu nasıl sevda. Bak gömlekci takılmış sana geçen gün ' İyi ki kovuldun ' diye. Ne hoş değil mi Fatih Hoca. Canın sağolsun ' Aziz ol ' yeni kankalarınla ' Yıldırımlara gelme ' ki ( geldin ne yazık ki ) yine de çabuk kurtulursun tek temennim bu olur. Sakın ben bıraktığımda takım çok iyiydi falan deme külliyen yalan olur ancak onu senin yanındaki eski topçular söyler, o da içten değil sana duydukları korkudan. Evet yine bir maç yazısı yine attığım sloganlar kusura bakmayın. İçimi döktüm belki de içinizi...

Parçalıların bu haftaki rakibi hafta içi Beşiktaş' a abuk laflar eden beyefendinin takımı Gençlerbirligi. O da ne dakika 12 oldu 2 misafir takımın adına. Bu arkadaşlar ne oynuyor ben anlamadım, anlayan söylesin. Melo ve Hajroviç dışında herkes tatile çıkmış. Kalede Ufuk figüran aslında hepsi figüran. Semih ' i tanıyan var mı ben tanıyamadım. Selçuk seni ıslıklarsa sakın kızma bitmişsin be arkadaş. Yazık. Ülkenin en iyi orta alan oyuncusu. Evet Mancini dalga geçiyor, istemiyor eyvallah ya siz. Hiç mi haysiyetiniz yok, bu takımın formasını giyiyorsunuz. Aynaya bakın, bakın da utanın biraz, eğer utanmanız varsa. Sizi futboldan soğutan güçler ellerini ovuşturuyorlar aferin geldiniz oyuna...

İkinci 45 uyandılar 3 oldu olacaktı kalite farkı fazla, Umut noktayı koydu 3 - 2 ama benim fikrim değişmedi Galatasaray kazandı, mutlu musun, Terim ben zannetmiyorum yoksa hizmete devam mı, devam et bekleme yapma yeter ki...

03 Mayıs 2014, Cumartesi 19:50
YAZININ DEVAMI