‘’Alper isteyince‘’
Osmanlıspor ve Fenerbahçe adına etkili futboldan eser olmasa da, ilk yarıda iki kalede de yüzde 100 gol pozisyonları vardı. Ev sahibi, yabancıları Ndiaye, Torje ve Umar’la Volkan’ın kalesini gol için zorladı. Fenerbahçe cephesinden ise Alper, Van Persie ve Markovic’in yerine oyuna giren Fernandao, son vuruşlarda etkisiz kaldı.
5. dakikada Markovic-Van Persie paslasmasında, Persie topu Alper’le buluşturdu. Bu oyuncunun vuruşu kaleci Artur’dan döndü. 25’te topla ceza alanına hareketlenen Umar, meşin yuvarlağı sağına çekip, plasesini yaptı. Volkan son anda sağ alt köşeden topu çıkardı. 34’te Diego’nun kullandığı serbest atışta Fernandao iyi yükselip, kafayı vurdu. Uğur’un eline çarpıp hız kaybeden topu Artur son anda çizgi üzerinden çelmeyi başardı.
45 artı 2’de Diego’nun aşırdığı topu Persie önünde buldu. Müsait durumda olan Hollandalı, soluna düşen topa kötü bir vuruş yaparak, dışarı gönderdi ve ilk yarı 0-0 sonlandı.
Artur iyi günündeydi
Osmanlıspor kontratak tercihli oyununda ısrar ederken, 65. dakikadan sonra Fenerbahçe’nin sahasına kapanmasını fırsat bilerek Sarı-Lacivertli kaleye yüklendi. İki kanadı da kullanan Osmanlıspor 3. bölgede son pas ile etkili vuruşlarda sorun yaşayınca, ataklar gole dönüşmedi. 52’de Fenerbahçe’nin en etkili ismi Alper, şık bir gole imza attı. Soldan ceza alanına doğru hareketlenen Alper, topu sağına çekip, ayakiçi plase ile uzak köşeden Artur’u mağlup etti: 0-1.
64’te Souza’nın uzaktan yaptığı vuruşu, Artur köşede önledi. 78’de Hasan Ali’nin kullandığı korner sonrasında Souza’nın kafa vuruşunda defansa çarpan top, yükseklik kazandı. İyi gününde olan Artur, son anda topu kornere tokatladı ve karşılaşma 1-0 Fenerbahçe’nin galibiyeti ile sona erdi.
Bu oyun tarzı...
Fenerbahçe, son 4 maçında galibiyet yüzü görmeyen Osmanlıspor karşısında özellikle ilk yarıda daha etkiliydi. Sarı-Lacivertliler ikinci bölümdede bir süre kontrollü oynayıp, gol bulmayı başardı. Ancak gol sonrası Fenerbahçe nedense kendi sahasına çekildi, rakibe davetiye çıkardı. Bu oyun tarzı son maçlarda Fenerbahçe’de kronikleşmeye doğru bir işaret veriyor. Teknik patron Pereira’nın bu olumsuz düşüncenin yerleşmemesi için gerekli mental yüklemeyi bir an önce yapması gerekir.
‘’Bir anlık gaflet 3 puandan etti‘’
Fenerbahçe, 9 hafta Galatasaray’ı beklemiş. Geride kalan maçlara baktığımızda Sarı-Lacivertli ekibin iyi oynayıp kazandığı maç, neredeyse yok gibi. Ezeli rakip Galatasaray karşısında müthiş bir Fenerbahçe izledik. Sarı-Kırmızılılar beraberlik golünü buldukları dakikaya kadar, tek pozisyona giremediler. Alan daraltıp, defansı rakip sahada başlatan Fenerbahçe, Galatasaray’ı tempolu oyunu ile adeta ezdi. Sarı- Kırmızılılar, arka arkaya üç pas bile yapamadı. Sürekli geriye oyun nedeniyle Muslera, verilen pasları rakip sahaya atmaktan yoruldu.
Ba ve Josef uyudu
Galatasaray şuursuz ve gelişigüzel oynadı. Mücadeleden uzak, koşmayıp Fenerbahçe’yi seyretmekle yetindiler. Galatasaray’ın yıldızları tel tel dökülürken, Fenerbahçe gol sayısını artırmak için her şeyi yaptı. Ancak Sarı-Lacivertli oyuncular bir türlü kendilerini rahatlatacak ikinci golü rakip ağlara bırakamadı.
Maçın sonlarına doğru normal olarak Fenerbahçe’de yorgunluk gözlendi. Buna karşılık Galatasaray’ın zaman zaman öne çıkışları başladı. Ama her Fenerbahçe çıkışında Galatasaray’ın zor anlar yaşaması bitmedi. Her zaman futbol ailesi bu oyunun şakası olmadığını ve her sonucun çıkabileceğini konuşur. Dün de böyle bir sonla karşılaştık. Fenerbahçe, çok iyi oynayıp, belki de 3-4 farklı kazanabileceği maçtan beraberlikle ayrılmak zorunda kaldı. Olcan’ın golünde, maç boyunca tam konsantre pozisyonda oynayan Ba ve Souza’nın bir anlık gafleti, Fenerbahçe’yi üç puandan etti.
Fenerbahçe düne kadar kötü oynayıp, kazanıyordu. Ama Galatasaray karşısında tam tersi oldu. İyi oynayıp, iki puan kaybetti.
‘’Van Persie yoksa Fernandao var‘’
Ajax’ın 10 dakikalık performansını görünce, Fenerbahçe’nin işinin zor olacağı sinyallerini aldık. Hollanda ekibi, Sarı-Lacivertliler’e adeta top göstermedi. Hızlı, ayağa paslarla Fenerbahçe’nin istediğini yapmasına izin vermediler. Sonrasında Fenerbahçe, ‘cesur oyun’a kafayı taktı. Defansı, rakip ceza alanında başlatıp, Ajax’ın pas organizasyonunu bozdu. Mehmet Topal-Souza ikilisi, merkezi hatasız kontrol ederken, iki kenar savunmaya da destek vererek, Ajax’ın hücum planlarını altüst ettiler. Kayseri deplasmanını baz alırsak, Fenerbahçe, Ajax önünde çok farklıydı. Mücadele eden, koşan, 2. bölgede rakibe üstünlük tanımayan bir Fenerbahçe vardı. Takımına kritik maçlar kazandıran Van Persie, iyi gününde olsa, Sarı-Lacivertliler, ilk yarıda gol sevinci yaşayabilirdi.
Savunma kusursuzdu
Ajax, beraberliğe razı oyun kurgusunu 2. yarıda da terketmedi. Biraz daha fazla zamana oynadılar. Fenerbahçe’nin dirençli duruşu karşısında 2. bölgeye kadar iyi çıkışlar yapmalarına rağmen, gol yollarını açacak tüm hamleleri etkisiz kaldı. Fenerbahçe’nin savunma dörtlüsü, belki de ilk kez kusursuz bir 90 dakika çıkarttı. Hollanda ekibinin maç boyunca net pozisyon bulamamasında, defans uyumunun katkısı oldukça fazlaydı.
Derbiye moralli...
Kazanmayı çok isteyen Fenerbahçe, son dakikalara kadar baskı temposunu düşürmedi. Sarı-Lacivertliler öyle ya da böyle Ajax’ı yenip, grupta avantajlı duruma geçmeyi kafasına koymuştu. Tribünlerin beklediği gol bitime çok az kala Fernandao’dan geldi. Avrupa Ligi’nde de iddialı duruma gelen Fenerbahçe, bu galibiyetle pazar günü oynanacak Galatasaray derbisine yüksek moralle çıkmanın da yolunu açtı.
‘’Pereira'yı Persie kurtardı‘’
Fenerbahçe’nin, vasatın altında giden oyun anlayışını eleştirmekten artık gına geldi. Ama Sarı - Lacivertliler bu havayı dağıtacak iyi performansı yakalayamamaktan bıkmadı. İlk 45’te Fenerbahçe’nin elle tutulur ne hücum organizasyonu ne de ciddi bir pozisyonu vardı. Kayserispor da vasattı ancak pas grafiğinde sahasından top yaparak çıkma da, Fenerbahçe’den hep öndeydi.
Van Persie’nin barajın dağıldığı yerden attığı sert şut, ilk bölümün Fenerbahçe adına tek olumlu yanıydı. Bu arada orta alanda oyunun iki yönünü kurabilecek bir oyuncuyu Fenerbahçe çok aradı. Pereira bu soruna bir çare bulamazken, bir türlü tutmayan çift forvette de inat etti. Kayserispor, Biseswar üstüne kurduğu oyun düzenini, 2. yarıda hiç bozmadı. Sol çizgiden bıkmadan yüklenen Biseswar’ın, tehlikeli her pozisyonda emeği vardı. Ancak ceza alanına kesilen ortalarda, Kjaer ve Ba ikilisi bu sefer hata yapmadı. İki tehlikeli vuruşta ise Volkan Demirel klasını konuşturdu.
Fenerbahçe, oyun kalitesi bağlamında ilk yarıyı kopyalayapıştır yaptı. Sarı - Lacivertliler, skoru korumaya kilitlendi. İkinci bölümde de tek pozisyon çıkartamazken, orta alana hareket getirmesi için sahaya sürülen Diego, Alper ve Ozan da oyun temposunu yükseltemedi. Fenerbahçe, van Persie’nin attığı golü saymazsak, ilk şutunu 85. dakikada Ozan Tufan ile attı.
Sarı - Lacivertlliler bu hafta önce Avrupa Ligi için Ajax’la kritik bir maç oynayacak. Hafta sonunda ise ezeli rakibi Galatasaray’ı ağırlayacak. Şayet Sarı-Lacivertli ekip Kayserispor’a karşı oynadığı sistem ve tempoda olursa, iki hayati maçtan da galibiyetle çıkması mucize olur.
‘’Fener yine tatsız...‘’
Fenerbahçe’nin saha içi kurgusundaki sorun hala çözülmüş değil. Sarı- Lacivertli ekip, ayrıca takım halinde uyumsuzluk da yaşıyor. İlk yarıda iki kenar bindirmesi sonrası Fernandao golleri buldu. Bunun dışında Fenerbahçe’nin tribünlere heyecan getirecek tek pozisyonu yok. Üstelik Akhisar Belediye, katı bir savunma anlayışında olmamasına rağmen Fenerbahçe’nin oyuna hükmetmemesi, çok düşündürücü... Oysa Nani, Diego, Alper, Meireles gibi oyuncuların forma aldığı ikinci bölgenin çok yaratıcı olması gerekirdi.
Fenerbahçe, 2. yarıda da oyun şaplonu ve tempo olarak çizgisini bozmadı. Aynı topa yükselen 4 Fenerbahçeli arasından penaltı çıktı. Sonra serbest atış karambolünden, uzaklaştırılamayan topta Akhisar Belediye’nin defanstaki bel kemiği Douglas skoru eşitledi. Pozisyona giremeyen Fenerbahçe, tehlikeli rakip atak görmeden iki gol yedi. Vitor Pereira’nın Persie, Souza ve Ozan hamleleri sonrası da Fenerbahçe oyunu lehine çevirecek tempoyu bulamadı.
Akhisar’ı kutlamak gerekir
Sarı-Lacivertli ekip 2-0 öne geçmesine rağmen bu skoru koruyamayıp, ileride çok arayacağı 2 puanı kaybetti. Ne yazık ki Fenerbahçe, sezon başında bu yana bir türlü sistem sorunu ile iyi oyun sergileme konusundaki zaaflarından hala sıyrılamamış. Pereira’nın güçlü kadroya bu iki olguyu yerleştirmesi, bakalım daha ne kadar sürecek. Bu arada 2-0 geriye düşmesine rağmen oyun disiplininden hiç taviz vermeyen Akhisar Belediye’yi de kutlamak gerekir.
Teknik patron Pereira, elindeki silahları nedense saha içinde iyi kullanamıyor. Bu da, Fenerbahçe’nin Samandıra’da çok iyi çalışmadığının göstergesi olabilir. Bundan sonraki haftalarda da Fenerbahçe toparlanmayı başaramazsa, zirveden hayli geriye düşer ve Portekizli teknik adamın da geleceği tartışılır...
‘’Defansif çöküş‘’
Beşiktaş hiç beklemediği anlarda goller buldu. Fenerbahçe’nin duran toplardaki takım savunması hataları Siyah-Beyazlı ekibin ekmeğine yağ sürdü. Ayrıca Kjaer’in kişisel yanlışlarıyla gollerde öne çıktığını belirtmek gerekir. Tecrübeli stoper, zamanlama sorununa takılmasa, Volkan kalesinde golleri görmezdi. İlk yarıyı 2-1 yenik tamamlayan Fenerbahçe, Beşiktaş’ın aksine net pozisyonlar buldu. Fernandao son vuruş becerisini harmanlayabilse devre belki de Fenerbahçe lehine sonuçlanabilirdi. Fernandao’un yapamadığını Tosic başardı.
Beşiktaş skor avantajı nedeni ile ikinci yarıda kontrollü oyunu tercih etti. Ancak Volkan’ın inadı Van Persie’nin klas sol ayak plasesi Fenerbahçe için maçı yeniden başlattı. Beşiktaş ikinci yarıda Şener’in bölgesini çok kullandı.
Pereira önlem almadı
Gökhan, Oğuzhan ve Tosic sol kulvarda ısrarcı olurken, Pereira nedense buna önlem düşünmedi. Ayrıca Şener’in önünde değişerek oynayan Nani ve Volkan Şen, bu futbolcuya destekte zayıf kaldılar. Nitekim Gomez’in 2. golü, bu üçlünün organizasyonu sonrasında geldi. Gökhan’ın kestiği topta Kjaer ve Alves, Gomez’i paylaşamayınca bu oyuncu golü atmakta zorluk çekmedi. Fenerbahçe ilk derbiden savunma kurgusunun hataları yüzünden puansız ayrıldı. Oysa bu maçtan gelecek bir galibiyet, Fenerbahçe’nin önünü bir hayli açacaktı. Teknik direktör Pereira’nın Fenerbahçe’deki defansif zaaflara en kısa zamanda çözüm bulması gerekiyor.
‘’Hesabı Persie kesti‘’
Fenerbahçe, 1-0 öne geçtiği maçlarda, ikiyi bulamayınca nedense zorlanıyor. Sarı-Lacivertliler Bursaspor karşısında da bunu yaşadı.
Karşılaşmanın genelinde üstün oynamasına rağmen, ikinci yarının başlarında gol pozisyonu sıkıntısı çeken Fenerbahçe, Kadlec ve Hasan Ali’nin adam paylaşımı hatası yüzünden kalesinde golü gördü. Daha sonra baskısını artıran Sarı-Lacivertliler Hasan Ali’nin soldan, Markovic’in sağdan taşıdığı toplarla gol için rakip kaleyi zorladı. Sahanın iyilerinden biri olan Hasan Ali, Van Persie’ye attırdığı golle, iyi oyununu taçlandırdı. Şık bir gol atan Nani de, zaman zaman da olsa etkili hareketleriyle dikkat çekti.
Maçtan dakikalar
20’de Mehmet Topal’ın sağ taraftan uzun aktardığı topla buluşan Markovic, ceza alanına doğru hareketlendi, yerden pasla Fernandao’yu gördü. Brezilyalı topun üstünden atlayınca savunma şaşırdı. Nani sağ ayak içi plase ile Fenerbahçe’yi 1-0 öne geçirdi.
25’te Hasan, sol taraftan Nani’yi hareketlendirdi. Bu oyuncunun arka direğe yaptığı ortaya Meireles yarım voleyi yapıştırdı. Ancak kaleci Mert topu kornere çelmeyi başardı.
28’de Fernandao, ceza alanına doğru hareketlenen Ozan’ın önüne doğru topu bıraktı. Ozan Tufan şut denemesinde bir hamle geride kalınca, vuruşunda top savunmaya çarpıp, kornere gitti.
43’te Bursaspor’un geliştirdiği atakta Necid altı pasın solunda topla buluştuğu anda sert vurdu, Volkan çeldi. Dönen topu Mehmet Topal tehlikeli bölgeden uzaklaştırdı. İlk yarı Fenerbahçe’nin 1-0 üstünlüğü ile bitti.
63’te Josue sol taraftan hareketlendikten sonra topa kale sahasına kesti, Necid, Kadlec ve Hasan Ali’nin arasından yaptığı vuruşla skora denge getirdi: 1-1
75’te Mehmet Topal ceza alanına hareketlenen Alves’e topu aktardı. Portekizli’nin kafa ile indirdiği topu son anda Serdar Aziz, Fernandao’dan önce uzaklaştırıp, mutlak bir golü önledi.
80’de sol taraftan hareketlenen Hasan Ali, topu çekip Sercan’ın auta gönderdikten sonra pasını 2 dakika önce oyuna giren van Persie’ye gönderdi. Hollandalı yerden uzak köşeye bıraktı ve Fenerbahçe’yi bir kez daha öne geçirdi: 2-190 artı 4’te ceza alanı içine yapılan ortaya Faty kafayı vurdu, Volkan kornere çeldi.
‘’Pereira'nın işi zor‘’
Molde baskı görünce, hata yapma oranı yüksek bir takım. Ayrıca çabuk ayağa pas oyunu ve hızlı çıkışlarda da zaaflar yaşayan bir ekip. İlk yarı boyunca kendi sahasında yığınak yapan Molde karşısında Fenerbahçe, bu açıkları zorlayacak contayı bulamadı. Böylesine kariyerli oyuncuların forma giydiği Fenerbahçe’nin anlaşılabilir sistemi olmayışı, üretkenlikten uzak kalması, maazeret kabul etmez. Fenerbahçe, Molde’nin kalabalık savunma taktiğine karşı hamle üretemeden ilk yarı bitti.
Çok adamla savunma yapan Molde, ikinci yarı tam tersi bir duruş aldı. Önde basan, defansı ile birlikte ileri çıkan Molde, Fenerbahçe’nin planlarını bozdu. Yüklenen, pozisyon arayan, kazanmak için mücadele eden tarafta Molde vardı.
Elyounoussi, Hoiland, Linnes, Hestad, Fenerbahçe cezalanına sıkça inmeye başladı. Elyounoussi’nin golü Fenerbahçe’yi sendeletti. Linnes’in 20 metre taşıyıp, cezalanı dışından attığı gol Sarı-Lacivertliler’i dağıttı. Sistemle başı dertte olan Fenerbahçe, 3-1 geriye düşmesinden sonra oyun disiplininden de koptu.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Pereira, rakibin 2. yarıdaki cesur oyununa maalesef karşı bir hamle yapamadı. Ayrıca bugüne kadar her maça çift forvetle çıkan Pereira’nın tek forvetli sistemi rakibe cesaret verdiğinin göstergesiydi. Grup maçlarında puan almak önemli. Fenerbahçe evinde 3 puan kaybetti, bundan sonraki maçlarda bu yenilgiyi telafi edebilir. Ama dünkü gibi oynamamak şartıyla.