‘’Finalin adı belli‘’
İki takımın da agresif olması doğal. Konyaspor başarılı geçirdiği sezonu kupayla taçlandırmak istiyor. Fenerbahçe ise ligde yara aldığı rakibine kupada ders vermek niyetinde. Fenerbahçe’nin kadro derinliği bir çok kulvarda şampiyonluğu hedeflemesine müsait. Konya için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Ancak her geçen gün büyüyen Konyaspor’un zaman içerisinde dört büyüklerden eksiği kalmayacak.
Kjaer’siz asla
Fenerbahçe’de herkes dinlendirilebilir. Kjaer asla. Kazanmak gerekiyorsa Danimarka’lı oynar. Ligde-kupada, Avrupa’da-Asya’da, yağmurda çamurda, her yerde her zaman oynar. Geldiğinde sorun yaşadı. Ne zaman ki Fenerbahçe defansı ona tabi oldu, dertler bitti. Defansın liderliği yetmez. Kjaer takımın liderliğini de hak ediyor.
Volkan kariyer zirvesinde
Ligde oynanan maçta rakibini çok iyi analiz etmiş bir Konyaspor seyretmiştik. Bu maçta da rakibini mercek altına alan takım Fenerbahçe idi. Konyaspor’un önde presine müsaade etmediler. Topun olduğu yerde kalabalıklaşıp pas hatası riskini azalttılar. Çabuk kontralarla da rakibi zora soktular. Volkan futbol kariyerinin zirvesinde. Üretken futboluna bitirici vuruşlarına da eklediğinde ele avuca sığmaz bir futbolcu oluyor. Kontrol etmek, önlem almak ne mümkün. Nani ve Alper’de ba∫arılılar. ™imdilik Volkan’ın gölgesindeler. Üçünün de maç kazandıracak oyuncu olması kanarya için büyük avantaj. yeteneklerini sergilemeleri kazanmaya yetiyor.
Rövanşlar formalite
Aykut hocanın riskli hamleleri kaçınılmazdı. Kupada gol yiyen bir ev sahibi takımın hocasının reflekslerini izledik. Oyunu değiştirmek için her şeyi denedi. Ama ne fayda. Fenerbahçe inanılmaz konsantre olmuş. Finali istiyorlar. Aslında finalin adı da belli oldu. Rövanşlar formalite olacak..
‘’Cesur yürek Volkan Şen‘’
Volkan Şen patladı. Hem de ne patlamak. İlk golünde kararını topu sürerken vermiş bir oyuncunun, uzak köşeye plasesini izledik. İkinci gol de ise cesaret vardı. Gol kaçırmaktan korkmayan, sorumluluk alarak bitirici vuruşunu gerçekleştiren bir cesur yürek. Maçın başı Volkan ile Mersin İdmanyurdu defansı arasında oynandı. Volkan golleri attı, Mersin ise idman yaptı. Maça çıktıklarını geç farkeden Kırmızı-Lacivertliler oyunu dengeleyince golü bulmaları gecikmedi. Enteresen takım bu Mersin İdmanyurdu. Öncelikleri gol atmak. Düşme potasındalar ama kapanmıyorlar. Kaybedecek bir şeyi yok gibiler. Hayır mı şer mi bilinmez...
Çok soğukkanlıydı...
De Souza rakip ceza sahasında oldukça maharetli. Top kullanma becerisini rahatlıkla sergiliyor. Çünkü çok soğukkanlı. Ofansa neden daha fazla çıkmadığı ise muamma. Oyun disiplini mi? Fiziksel yetersizlik mi? Sorun ne olursa olsun daha özgür oynamalı. Ya da oynatılmalı. Katkısının ikiye katlanacağına hiç şüphe yok. Robin van Persie’nin etkili oyununun sebebi Pereira’nın ofansif kadrosu.
Van Persie’ye yaradı
İlk yarı forvet arkasındaki hareketli üçlü, ikinci yarıda da Fernandao’nun sahada olması van Persie’ye hep pas alternatifi yarattı. Bu durum Hollandalı yıldızın bire birdeki etkisizliğini ortadan kaldırıyor. Çalıma mecbur kalmasın yeter. Gökhan’ın bindirmelerine bu maçta fazla ihtiyaç yok. Fenerbahçe bu maçta ileride yeterince fazlaydı. Fenerbahçe, ihtiyacı olan bir galibiyet aldı. Farklı kazanmaları özgüven açısından çok önemli. Moraller düzgün olduğu sürece takip sürecek.
‘’Zirve aşkı‘’
Stres iki takıma da ayak bağı olmuş. İlk yarıda bir çok pas hatası ve özgüvensiz son vuruşlar var. Çünkü oyuncular da hata yapma korkusu mevcut. Kolay değil şampiyonluk. Kolay değil düşme potasındayken rahat futbol oynamak. Dolayısıyla her iki takımın da ilk yarıdaki kötü performansı hoşgörülebilir. İkinci yarıda, üç sezondur verdiği şampiyonluk yarışı sebebiyle, strese daha alışkın olan Kartal oyuna ağırlığını koydu.
Yetenek ve estetik
Oyunun kontrolünü ele aldığında Beşiktaş’ın golleri gecikmez. Zira, pozisyon yaratmada her türlü yeteneğe, hatta ihtiyaç halinde estetiğe bile sahip bir takım seyrediyoruz. Kimin oynadığı farketmiyor. Quaresma cezalıysa, Kerim Frei çıkıyor sahneye. Kepçeliyor topu rakip defansın arkasına.
Ceza sahasında ihtisas
Orda bir son vuruş uzmanı var. İhtisasını ceza sahası içinde yapmış, büyük takımlarda staj görmüş bir dünya golcüsü: Mario Gomez. Kaleci burnunun dibinde. Elleri ve ayaklarıyla kaleye adeta duvar örmüş. Ama dedik ya adam gol konusunda doktora yapmış. Ne şut atıyor ne plase. Tokatlıyor topu ağlara. Rüzgar esse gol olmayacak top. Ama tabiat bile engellemiyor bu golü. Seyr’ü sefa yapıyor. Ayakta alkışlıyor...
Alexis defansı toparlamakta becerikli. Çabukluğuyla tüm kademelerde var. Boşa çıkıp top almaya çalışması da oyun kuruluşları için büyük katkı. Yerinde müdaheleleri de mevcut. Daha ne olsun. İyisi mi hep saha da olsun. Hiç değilse stoper. Maceraya gerek yok.
Aatif ve Burhan yeter
Sivasspor’da yaşanan sakatlıklar, üç puandan daha büyük kayıp. Cicinho çok önemli bir oyuncu. Sakatlanıp çıkması defanstaki bütün dengeyi bozdu. Moralleri bozmayıp mücadeleye devam etmeleri lazım. Aatif ve Burhan bu takımı ligde tutabilir. Vazgeçmesinler yeter.
Fikstür pek farketmiyor. Kartal zirveyi çok sevdi..
‘’Her şey var, gol yok‘’
Hiç merak ettiniz mi? Kjaer’i havaalanında karşılayanların sayısı Van Persie’yi karşılayanların kaçta kaçıdır. Ya da Nani geldiğinde dış hatların gelişi yıkılırken, Alves geldiğinde kaç kişi havaalanına gitmiştir. Fernandao geldiğinde yaşanan mutluluk, Şener geldiğinde de yaşanmış mıdır? Futbol oynarken topun hep bizde olacağını zanneden milletimiz defansı pek önemsemez. Oysa şampiyonluğun yolu defanstan geçer.
Evet başarılı, ama...
Evet, Fenerbahçe bu sezon başarılıdır. Avrupa Ligi’nde gruptan çıkıp son 16’ya kadar yükselmiştir. Türkiye Kupası’nda yarı finaldedir. Ve ligimizde şampiyonluk yarışına devam etmektedir. Bu sezon itibari ile emsali yoktur. Peki bu başarının sırrı ne? Tabii ki Kjaer’in kendi sahasından en çok top çıkaran oyuncu olması. Hava hakimiyetinde hiçbir futbolcunun Alves ile başa çıkamaması. Sanki Alves, krampon değil, zıplayan ayakkabı giyiyor. Ofansa en çok katkı sağlayan bek kim? Tabii ki Gökhan Gönül. Sol bek mevkisinde yaşanan rekabet hangi takımda var? Fenerbahçe defansı bu maçta yine görevini yapıp gol yemedi. Peki ya ofans! Fenerbahçe bu sezon şampiyon olamazsa sorumlu ofansif yetersizliktir.
Duvara bir kale çiz
Volkan, adam geçme ve top kullanmada yanardağ gibisin. Patlıyorsun. Ama gol vuruşunda bu ‘Şen şakrak’ hallerin niye? Biraz konsantre ol. Sezon başından beri kaçırdığın gollere bir bak. Senin gibi bir yetenek nasıl oluyor da böyle absürd vuruşlar yapıyor. Duvara bir kale çiz. Vur vurabildiğin kadar. Sağ-sol, iç-dış, plaseşut. Allah ne verdiyse vur. Yazık ediyorsun kendine ve senden medet umanlara. Yazık. Çok yazık.
Rijkaard’ın dediği gibi
Galatasaray’da defansın her şekli deneniyor. Sabri, Tarık yedek beklerken, Semih sağ bek oynuyor. Belki de Hollandalılar’ın futbola bakışı farklı. Ne demişti Rijkaard? “Aslında her şeyden biraz var Türk futbolunda. Ama hiç bir şey tam yok.
Doğru tespit. Her şey var derbide. Fakat gol yok..
‘’Geri sayım başladı‘’
Kırmızı halıda yürürken aklımızdaki soru ilk golü kim atacak. Doğal çünkü iki takımında gol silahları var. Üstelik Beşiktaş, defans problemini çözmüş değildi. Son maçtaki faciadan sonra Şenol hocanın defanstaki tercihleri de merak ediliyor. Alexis’le başlaması, en azından o mevkinin adamı olduğundan kabul edilebilir. Necip’in son haftadaki formuna diyecek yok. Ancak kademelerdeki gecikmesi Kasımpaşa maçında pahalıya mal oldu. Beck’in ofansif etkisizliği Serdar’a forma şansı verdi. Serdar’ın ofansta daha fazla katkı vereceği düşünülebilinir. Ancak defansif olarak bu takımın sağ beki Andre Beck. Şampiyonluk yolundaki bir takımın hala defans ve kalecisini ezberletememiş olması, final maçlarında sorun yaratabilir. Defansta istikrar her şeyden önce gelir. Rekabet bu zamana taşınmamalıydı.
Bütün kusurları örter
Oğuzhan yeni stadı arkadaşlarından fazla sevmiş, pas hatası yapmıyor. Topuk pasları da pozitif oyununun bir başka güzelliği. Hep oyunda olması, devamlı top istemesi, oyun kuruluşlarında defansı çok rahatlatıyor. Ofansif katkısı zaten vazgeçilmez bir alışkanlığımız. Gomez’in yeni stadı golleriyle selamlaması, iyi bir gelişme. Özgüvenini kazandı. Son vuruşları yapması, çok daha kolay. Quaresma ve Sosa’nın kendini gösterme çabaları bazen aşırıya kaçıyor. Ama bu güzel gece bütün kusurları örter.
1200 gün sonra...
Bursaspor, sezonun ilk yarısındaki görüntüsünden çok daha farklı. Ne yaptığını bilen, pes etmeyen, bir takım olmuşlar. Bundaki en büyük etken, Batalla’nın muhteşem geri dönüşü. Top kullanma becerisiyle, Yeşil-Beyazlılar’ı bambaşka bir takım yapmış. Deniz ve Necid’in ona ayak uydurması yeterli. Her takıma rahatlıkla kafa tutabilirler.
Bu sadece bir galibiyet değil, şampiyonluğun habercisi. 1200 gün sonra evinde maç kazanmak çok önemli. Bu galibiyetin verdiği özgüven şampiyonluğa geri sayıma başlatır.
‘’Fevkalade kelimesi yetersiz‘’
Camianın büyükleri, futbolcular, eski sporcular ve Beşiktaş yönetiminde bulunmuş şahsiyetlerle muhteşem bir açılış oldu. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu, diğer değerli bakanların ve eski Cumhurbaşkanı sayın Abdullah Gül’ün bu açılışa teşrifleri, Beşiktaş’a verilen kıymeti ortaya koyuyor. Başkan Fikret Orman’ın heyecanını gizleyemediği konuşmalarındaki sözleri son derece güzeldi. Doğru yeri gitti. Başkan olmadığı dönemde Nevzat Demir Tesisleri’ndeki katkısı çok az kişi tarafından bilinir. Başkanlığında da bu önemli stadı Beşiktaş’a kazandırdığı için büyük takdiri hak ediyor. Mevcut yönetimle birlikte emeği geçen herkes büyük iş başardı.
Davutoğlu takdir edildi
Stat için fevkalade kelimesi yetersiz... Tribünlerin dizaynı, soyunma odaları... Her şey 10 numara... Beşiktaş’a yakışır, yaraşır ve Beşiktaş’ı üst seviyeye çıkaracak bir stat... Umarım bu statta Beşiktaş çok büyük başarılara imza atacak. Sayın Başbakan Davutoğlu’nun hitabetteki başarısı ve Beşiktaş için olan hissiyatı, açılışa katılan bütün Beşiktaşlılar tarafından takdir edildi.
‘’Ah be evladım‘’
Volkan Şen çok özel bir oyuncu. Topu kontrol ederken rakibinden kurtuluşu en az asisti kadar güzel. Birçok oyuncu topu kontrolde zorlanırken, Volkan kalitesindeki oyuncular için rakibi oyundan düşürmek çok kolay. Çünkü yeteneklerinin sınırı yok. Tek kusuru var. O da geri dönüşlerdeki gecikmesi. Yürüyerek yaptığı geri dönüşler, offsaytta kalmasına sebep olduğundan, top ayağındaki arkadaşının pas alternatifini azaltıyor. Pas alternatifini azaltması sorun değil, mesele kendini oyundan düşürmesi. Daha da vahim olan Pereira’nın Volkan’ı oyundan çıkarıp Fenerbahçe’yi oyundan düşürmesi.
Diego’yu anlamak zor
‘Kontrolsüz güç, güç değildir’ sözü Fernandao için geçerli değil. Onunla ikili mücadeleye girmemekte fayda var. Kademe bekleyip vakit kazanmak oyundan düşmeyi engelleyebiliyor. Ali Turan ve Vukovic çok akıllıca davrandılar. Ancak yine de pozisyonlara girmesini ve gol atmasını engelleyemediler. Diego’yu anlamak çok zor. Potansiyeli olmasa ‘yanlış transfer’ deyip geçersin. Frikiklerine, şutlarına, asist ve gollerine tüm dünya tanık. Faydasız oyununu artık kanıksadık.
Skor göre değil, topa göre!
Konyaspor olayı çözmüş. Atılan golün üstüne yatmanın, mağlubiyeti hazırladığının farkındalar. Skora göre değil, topa göre pozisyon alıyorlar. Holmen, Volkan ve Ali Çamdalı bitmez tükenmez bir enerjiye sahipler. Hangisinin daha etkili olduğu daha büyük muamma. Ömer Ali driplingleri ile potansiyel tehlike. Meha duran top, Rangelov ise son vuruş ustası. Başlarında da Kocaman bir usta var: Aykut Kocaman. Bu aralar, evlatlar büyüklerini çok üzüyor.
‘’Defansif zaafiyet‘’
Maçın başı fırtına öncesi sessizlik gibi. Gole kadar iki takımın da pozisyonu yok. Topla en çok oynayan oyuncu Kartal’ın stoperi Marcelo. Bildiğimiz Beşiktaş bu değil. Genelde hakem zoruyla yenilen Kasımpaşa’nın da etkili oyunundan eser yok. Derken 28’de bir Beşiktaş klasiği... Rakip ceza sahası etrafında hızlı paslaşmalar. Sonra Oğuzhan’ın en doğru adama pas vermesi... Ardından Sosa’nın dokunuşlarıyla ağlarla buluşan top ve Kasımpaşa’nın gecikmeyen cevabı. 2 dakika süren bir fırtına hatta hortum!
Pozisyon hataları...
Beşiktaş’ın yediği gollerde ciddi defans hataları var. İlk golde Beck’in kademesi çok gecikti. Valle, Beck’ten sıyrıldığında neredesin Necip? Orada olmaman mı, yoksa orada oynatılman mı hata? Mecburiyet halinde olabilir ama kulübede stoper varken Necip’in defans oynaması garip. Yenilen ikinci gol daha da enteresan. Kanattan gelişen atakta önce stoper müdahale ediyor, kademesinde de sol bek İsmail. Tam tersi olmalı. Defanstaki pozisyon hataları Kartal’ı yıllardır üzüyor. Maçın son dakikalarındaki zafiyeti herkes gördü. Koita 5 dakikada hat-trick yapıp Lewandowski’ye rakip olabilirdi.
Bu takım keyif veriyor
Popov doğru bir transfer. Çok çabuk bir oyuncu. Her iki ayağını kullanabiliyor. Uzun taç atışları da mevcut. Kademelerini aksatmıyor. Bindirmeleri de etkili. Bir bekten daha fazlası. Hatta Beck’ten de fazlası. Valle yeteneklerini göstermekte zorlanmadı. Ama böyle bir defansı bir kez daha bulmakta zorlanabilir. Castro’nun dinamik oyunu, Scarione’nin top kullanma becerisi, Adem’in de fizik gücü, Kasımpaşa’nın diğer artıları. Bu takım keyif veriyor.
Defansla uyum yok
Olcay’ın etkisizliği sürüyor. Kerim’in istikrarsızlığı yine nüksetti. Tolgay iyileşmişe benzemiyor. Boyko’nun adaptasyonu tamamlanmadı. Defansla arasında uyum yok. Vaziyet böyleyken galibiyet çok zordu. Hak eden kazandı.