Arama

Popüler aramalar

‘’Karar verilmiş‘’

Osayi ve Novak’ın orta sahanın bir parçası olduğu, Sosa’nın stoperlerin arasına girerek oyun kurduğu bir 4’lü düzen… Pratikte Yanal döneminden hatırlayacağınız 3'lüye de göz kırpan bir plan. Fenerbahçe ligin en sorunlu takımlarından Malatya karşısında topa sahip oldu, rakip alana yerleşti. Novak ve Osayi’yi sıklıkla rakip ceza sahası içinde gördük. %66’yla topa sahip olarak iyi savunamayan Malatya’ya karşı yeterince üretilebildi mi diye sorarsanız ‘evet’ demek zor. Büyük takımlarda bu tip krizlerde doğal olarak plandan çok bireysel çabalar ön plana çıkar. Fenerbahçeli oyuncular ilk müsait pas opsiyonuna topu vermek yerine genelde ayaklarında top tuttular ve fazlasını yapmaya çalıştılar.

Sürekli geri dönüşler

Akışkanlık azaldı. Ofsayta düşmeler, boş koşuları görmemeler, pas yerine şut tercih etmeler sürekli olarak yaşandı.. Ve tabii sürekli geri dönüşler. Sahaya iyi yerleştiler ama topun akışkanlığı istenen seviyede olmadı. Sürekli tekrarlanan, ‘Yönetim istifa’ tezahüratı ve bazı oyunculara gelen tepkilerle tribünler kararını vermiş görünüyordu.. Ve bu durumlarda oynamak kolay değil. Kadroyu yapan aklın tercihini anlıyorum. Ama eksik kalan, denenmeyen bir şey var: Mesut Özil oynayacak tamam. Peki neden önünde Serdar ve Valencia’nın olduğu bir 3-4-1-2 ya da 4-3-1-2 denenmez. Olağanüstü kanat hücumcularına sahip olunduğundan mı? En azından bütün takımı ileri çıkarıp oynayacağınız dünkü gibi bir oyunda bunu bir görmek gerekirdi. En azından Serdar’ın çıktığı 68. dakikadan itibaren...

27 Aralık 2021, Pazartesi 08:15
YAZININ DEVAMI

‘’Taktik zirve‘’

Çok üst düzey bir taktik ve plan mücadelesi izledik. İki takım da alışıldık oyun planlarından rakiplerine dönük bir kaç değişiklik yapmıştı. İki takım da oyunu kaosa çevirmekten, kontrolü kaybetmekten imtina ettiler. 2'den 3'e giderken dahi risk almadılar. Böyle olunca ceza sahası içinde biten organize akın sayısı bir elin parmaklarına ulaşmadı.

Hamsik rahatlattı

Uğurcan usta olduğu uzun toplara başvurdu ama Muhammed uzatma dakikalarına kadar hep pasla başladı. Trabzonspor burada baskı yapıp zaman zaman top kaptı ama ilk yarıda Cornelius’un direkten çıkan topu dışında finale ulaşamadı. Caiçara dışında çizgiye inen kanat savunmacısı da olmadı. Özellikle Peres. Guldbransen tehdidiyle oynadığından. Emre Belözoğlu soldan savuma arkasına sarkma planlamıştı ama Bruno Peres mükemmele yakın bir savunma performansı gösterdi. İkinci yarıda Guldbrandsen ve Okaka'ya yetişip şutu attırmayışıyla cankurtan oldu. Tabii Hamsik'ten de bahsetmek lazım. Büyük bir ustalıkla ideal stoperlerini kullanamayan takımını rahatlattı. Mükemmel bir oyun görüşüyle takımını idare etti. Başakşehir de yardımlaşmayla Bakesetas'ı çok iyi karşıladı. Etkili olmasını engelledi.

Belözoğlu'nun yaptığı inanılmaz

Emre Belözoğlu'nun yaptığı iş gerçekten inanılmaz. Tamamen dağılmış bir kadroyu bu oyuna bu kadar çabuk adapte etmesi saygıdeğer. Avcı ise başka türlü bir performans sergiliyor. Çok daha esnek. Tabii ona saha içinde yardımcı olan çok yetenekli beyinler olmadan bu kadar kolay olmaz. Öte yandan bu kadar egoyu plana ikna etmek de başarı. İlhan Palut’la birlikte bu ikili ilk yarıya net damgalarını vurdular.

26 Aralık 2021, Pazar 08:18
YAZININ DEVAMI

‘’Çok vahim ve çok normal‘’

Karagümrük’ün 37. dakikada bir penaltıyla 9 kişi kalışının ardından 90’a kadar Viviano’yu zorlayan sadece bir şut atıldı. Uzatmada da Valencia’dan gelen 2 şut. Fenerbahçe başta 4-2-3-1 gibi dizilse de bu oyunun gerektirdiği daralma açılmaları, savunma orta saha bağlantılarını kuramadı. Yapı şeklen Emre Belözoğlu dönemine öykünen 4-6-0’a dönüştü. Ama pas hızı, pas opsiyonu düşüklüğü oyunu kekeme yaptı.

Ağır ağır paslaştılar

78’de Zajc oyuna girene kadar ceza sahasına ekstra adam sokmayı da başaramadılar. Bir hentbol maçı gibi, hayali bir kale çizgisi yayının etrafında ağır ağır paslaştılar. Karagümrük’ün disiplinli yakın ve derin savunmasını açacak hiçbir şey yapmadılar. Ne bir kanat üçgeni, ne oyunu hızlandıracak ekstra ceza sahasına girişler. Ne sahte koşularla savunmayı açmak...Hiçbiri... Halbuki Karagümrük savunmasından iki kişi azalmışken, hemen 2 santrfora, 3’lü savunmaya dönüp, merkezden rakibi şaşırtarak delmek mümkündü. Ama teknik kararları verenler sahadayken bu okumayı yapmak kolay olmuyor. Hem de daha 37. dakikada nefes nefese kalmışken.

Artık rakibi korkutmuyor!

Şimdi ihale Sangare’ye vs. kalacak. Hep mağdur olan asıl sorumlulara ise kimse bir şey sormayacak. Fenerbahçe asıl sorununun ne olduğunu kendisine itiraf etmeyecek. Bunları biliyoruz. Bildiğimiz bir şey daha var. Karagümrük oyuncuları ve teknik heyeti Caner’in sıradanlaşmış saçmalıklarından birini yaptıktan sonra dahi maçı vereceğini düşünmedi. Maalesef Fenerbahçe formasını taşıyanlar artık rakibi korkutmuyor. Ne vahim!

23 Aralık 2021, Perşembe 08:06
YAZININ DEVAMI

‘’Lig bitti diyebilir miyiz?‘’

Cebrail’in şutunda Trabzonspor yerleşik savunmasının ‘bırak vursun’ taktiğini benimsemesinin, alan savunmasından karşılamaya geçmeyişinin tek bir sebebi var: ‘Uğurcan, ordan mümkün değil yemez’ fikri. Ligde kalesinde en çok şut gören takımın ligin açık ara lideri oluşu geçeği ortadayken onlara çok kızmak mümkün değil. Ama tabii Uğurcan’ın hakkı. Zaten kızdı da... Mustafa Hoca büyük maçlara iddialı taktiklerle çıkma geleneğini bozmadı. Sami Yen’de olduğu gibi yine kalabalık paslı oyunla rakip alana yerleşmek istedi. Trabzon’un merkezine yaptıkları baskıyla rakibe çıkarken hata yaptırıp hızla Kappel’i kendi sağlarından arkaya kaçırdılar. Bu plan tuttu ama Kappel’in yetenek bariyerine takıldılar. Buna rağmen sonu hak ettiği seviyede gelmese de çok iyi bir oyun tutturdular.

Hoca tüm riski aldı

Trabzon açısından temel sorun ise çok beğendiğim bir oyuncu olan Siopis’in top rakipteyken yaptığı işin, top ayağındayken yarısını bile yapamayışı. Zincir orada koptu. Dolayısıyla Avcı’nın değişiklikleri de buna dönük oldu. Bakesetas ve Dorukhan’ın merkezde hücumu genişletmesi hemen sonuç verdi. Golü buldular, Djaniny ile net bir şans da kaçırdılar. Aldıkları riskleri hızlı ama beceri eksiği olan Altay hücumu değerlendiremedi. İdeal savunma merkezini kaybetmişken Avcı’nın Koita’yı, Djaniny ve maçın yıldızı Cornelius’un yanına sahaya sürmesi çok değerli. Koita’nın göğüs pasındaki kıvraklık da... Ama yine de Uğurcan’ı ayrı tutmak lazım. Ve dün itibarıyla ‘Lig bitti, Trabzonspor şampiyon. Ocak’ta yeni sezona başlıyoruz’ deseler, 3 büyüklerden itiraz eden olmaz.

22 Aralık 2021, Çarşamba 08:18
YAZININ DEVAMI

‘’Pereira'nın planı yoktu‘’

Pereira 2. bölgede dinamik bir pres, Önder hoca ise topa sahip olan bir ön alan presi istedi. Fenerbahçe’nin dinamik presinde orta sahayı bypas edip hızla rakip alana inmek temel hedefti. Bunun doğuracağı hızlı geri dönüşlerde sağlam durmak için de muhtemelen böyle bir kadro tercih etti. Yani kadroya göre oyun değil, rakip ve ona karşı ürettiği plana göre bir kadro. Böyle olunca İrfan, Sosa, Valencia gibi bu maç kalitesi oyuncular dışarıda kalabiliyor. Dün de öyle oldu. Ve aslına bakarsanız ilk yarıda istediğini de aldı. Top Beşiktaş’taydı ama şut dengesi ev sahibi lehineydi. Szalai’nin sol koridorda kullanılışı, Rossi’nin baskı yapacağı yerlere atılan uzan toplar vs... 2. bölgedeki dinamik baskının yarattığı şanslar da var. Planlı bir kontratak oyunu değil ama Portekizli pusu attı diyebiliriz. Belli oranda işe yaradı.

Josef çok istedi ama

Tabii bu tip oyunların riskleri de ikinci yarı itibarıyla Önder hoca tarafından kullanıldı. Oğuzhan’ın oyun girişiyle hücumu genişlettiler. Hızlı sola dönüşlerle Rıdvan’ı terste çizgiden kaçırdılar ve Fenerbahçe için baskı yapmak zorlaştı. Beşiktaş bu kez sadece topu değil oyunu da aldı. Hem Rosier hem Rıdvan demarke hücum silahı oldu. Pereira gol geldikten sonra müdahale etti. Ama oyunu çevirecek bir plan ortaya koyduğunu söylemek çok zor. Mesut yorulup Rossi’in zorlayıcılığı olmayınca Beşiktaş tehdit hissetmedi. Ama onlar da sanırım Souza kadar istemiyordu.

20 Aralık 2021, Pazartesi 08:08
YAZININ DEVAMI

‘’Hep aynı‘’

Galatasaray oldukça etkili bir ön alan presiyle başladı. Başakşehir’in ağır ama güvenli oyun kurulumunu aceleye ve hataya itmek istediler. Bu hem rakibin güçlü yönünü aşındırmak hem de yerleşik hücumda savunma açmakta zorlanmaları açısından kötü bir tercih değildi. Ancak Başakşehirli oyuncuların sinirleri alınmış gibiydi. Hiç paniklemediler. Galatasaray sadece Muhammed’e bir pas hatası yaptırabildi. Başakşehir çıktı ve özellikle Yedlin’in arkasına iyi sarktılar. Okaka’nın attığı golde Başakşehir ve İtalyan için parlak bir performans vardı. Marcao’nun yıpratıcı bir markajla zorladığı rakibine sadece burada pes etti. Gol Avrupa’da mükemmel seviyeye ulaşmış Galatasaray savunması için anlaşılmaz acemilikleri arka arkaya geldi. Galatasaray’ın bu seneki temel sorunu da bu. Hücumda savunma pozisyonunu almakta zorlanma. Ne bir plan ne de bir orta saha komutanı var. Bu da zincirleme hatalar getiriyor. Tabii bunun yanında maç seçme ve ‘hakem’ psikolojisi de var.

Hak ettiği sonuçla bitti

İkinci yarıda özellikle oyuncu değişiklikleriyle Galatasaray oyun merkezini biraz daha öne çekti. Bu aslında Belözoğlu’nun istediği bir şeydi ama çıkışlarda yorgunlardı. Son pas/şut tercihlerinde her seferinde yanlış yaptılar. Tabii bunda yine Marcao’nun Okaka’ya yıpratıcı markajının rolü büyük. Böylece iki takım da akan oyunda ceza sahsına giremeyen bir oyuna hapsoldu. Mostafa’nın kornerden gelen golü klastı ve maç iki takımın da hak ettiği sonuçla bitti.

19 Aralık 2021, Pazar 08:07
YAZININ DEVAMI

‘’Adı konulmamış kaos yaşıyorlar‘’

Derbi tarihinin en farklı maçlarından birini izleyeceğiz. Büyük ihtimalle iki kulüp de skordan bağımsız olarak maç sonrası yeni hoca atayacak. İki kulüp de oyuncu merkezli bir yapılanmada. İki kulüpte de güçlü figürler yok gibi. İki kulüp de çok iddialı durumda değil. Aslında adı konulamamış bir kaos yaşıyorlar. Üstüne ülke gündeminin yoğunluğu var ki, maçın atmosferini fazlasıyla düşürüyor. Bu şartlarda plandan bağımsız bireysel performansların ön planda olacağı bir maç izleyeceğiz. Fenerbahçe normal şartlarda Beşiktaş tarzı topa sahip olup ön alanda oynamaya niyetli hızlı hücum etmek isteyen rakiplere karşı bu yıl başarılı oldu. Galatasaray, Hatayspor ve Trabzonspor maçının kırmızı karta kadarki bölümlerini buna örnek gösterebiliriz. Muhtemelen bu maç da böyle olacak. Öte yandan gittikçe derinleşen bir erozyon da var.

Kilit savunma standardı

Fenerbahçe sezona sağlam savunmasıyla iddialı başladı. Ancak Antep maçına zirveye vuran bir acemilik ve hata standardı ortaya çıktı. Bu maçın anahtarı bu olacak. Tabii savunma performansı orta saha pas yüzdesiyle de alakalı. Gustavo’ya olan güvenin kayboluşunda Pereira’nın bulacağı çözüm önemli. İrfan’ın dönüşü ve Crespo’nun formu bu anlamda önemli. Tabii Ferdi’nin yokluğunu nasıl dolduracağı da. Kilit savunma standardı. Bunu lig başına yaklaştırabilirlerse Serdar Dursun’un pivot performansı, Mesut ve İrfan’ın konsantrasyonu ibreyi Fenerbahçe lehine çevirir.

18 Aralık 2021, Cumartesi 08:28
YAZININ DEVAMI

‘’Lig sendromu‘’

Galatasaray, Avrupa’da topyekun güvenli bir savunmayla 1 maç hariç rakiplerine çok az şans tanıdı. Ne gariptir ki o maç da 4-2 kazandıkları Marsilya karşılaşmasıydı. Marsilya o maçta xG’de (gol beklentisi) 2.22’ye 1.92 üstünlük sağlamıştı. Ama Galatasaray bol golle kazandı. Deplasmanlarda hiç gol yememek gibi çok büyük bir başarının yanı sıra asıl dikkat çekici olan Galatasaray’ın 6 maçta hiç geri düşmeyişi. Böylece maç içinde genel oyun planında da bir sapma olmadı. Kompakt, tüm oyuncuların içinde olduğu bir savunma ve kullanışlı hücuma çıkış şablonları… Rakip hiçbir maçta kalabalık çıkmak isteyen bir Galatasaray’ın oyun kurulumuna baskı yapma şansı bulamadı. Galatasaraylılar hep doğru durdu.

Hücumu hareketlendiremedi

Ama ligde öyle olmuyor. Rakipler Galatasaray’ın hızlı ve kalabalık çıkma, rakip alana yerleşme isteklerini merkeze baskı yaparak kırıyorlar ve Sarı-Kırmızılı orta sahayı hataya itiyorlar. Galatasaray savunmadayken nasıl hücuma geçiş yapacağını biliyor ama hücumdayken savunmaya pozisyonu alamıyor. Bu iki temel defonun hele de Marcao’nun olmadığı maçta beklediğimden daha az baş ağrıttığını söyleyebilirim. Sivas’ın hızlı ve becerili hücumcuları gole kadar pek bir şey bulamadılar. Ama Galatasaray da dengeli savunmadan hiç vazgeçmeyen Sivas karşısında tüm değişikliklere rağmen hücumu hareketlendiremedi. Bu tabloda beraberliğe kilitlenmiş maçı Luyindama ve Muslera’nın anlaşmazlığıyla gelen talihsiz sakatlık ve gol bozdu. Umarım Uruguaylı’nın sakatlığı göründüğü kadar kötü değildir. Çok geçmiş olsun.

14 Aralık 2021, Salı 08:39
YAZININ DEVAMI