Galatasaray'ın Avrupa Ligi maçlarında direnç noktası Taylan ve Berkan'dı. Ligde bu takımın oyuncusu değil diye yerden yere vurulan ikilinin ayakları Avrupa'da yere daha sağlam basıyor. Pena'nın doğru pasları ve kanatların, beklere yardımıyla Taylan ve Berkan kusursuza yakın performans ortaya koydular.

Yeni transfer Erick Pulgar'ı hazır bulmayan Torrent daha önce Fatih Terim'in yaptığı gibi bu ikiliyi bozmadan Barcelona karşısına çıktı. Güçlü Barcelona orta sahası karşısında 90 dakikaya yayılan fizik gücü ve performansları 0-0'lık sonuçta büyük paya sahip...

Xavi Galatasaray'ı Barcelona'nın rotasyonlu kadrosuyla yenebileceğini düşündü. Belki de bu kadar zorluk beklemiyordu ancak 11 futbolcu hatasıza yakın mücadele etti. Barcelona adeta duvara çarpıp durdu.

3-5 yiyecek diye sahaya çıkan Torrent'in öğrencileri iyi değil doğru oyunla uzun süre Barcelona'yı uyuttu. Kimse zaten Galatasaray'ın gümbür gümbür atak yapmasını beklemiyordu. Inaki Pena'nın ekstra kurtarışları da Galatasaray'ın avantajlı dönmesini sağladı.

Kerem'e maşallah!

Pena, Marcao, Nelsson, Sacha Boey, Taylan ve Berkan beklentilerin üzerinde performans gösterdi ama Kerem Aktürkoğlu'na ayrı bir parantez açmakta fayda var. Bu sezon ilk kez bu kadar savunmaya yardıma gelmesine rağmen yakaladığı pozisyon kalitesini bir kez daha ortaya koydu. Galatasaray'ın gözbebeği Kerem Aktürkoğlu dünya yıldızı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Uzun lafın kısası; Türk futbolunun can çekiştiği şu günlerde bir nebze olsun bizleri mutlu ettiğin için teşekkürler Galatasaray...

Konyaspor - Galatasaray maçını izlerken tribünlerden gözüme bir pankart takıldı. Pankartta aynen şöyle yazıyordu "Zafer cesurlarındır"....

Maçın ilk 20 dakikasında daha sistematik oynayan Konyaspor çoktan 2-0 öne geçmişti. Bu dakikadan sonra kazanabilmeniz için rakibinizden daha üstün ve cesur olmanız gerekiyordu. Ancak Torrent'in Galatasaray'ı bu reaksiyonu gösterecek oyunu ve cesareti maalesef ortaya koyamadı.

İkinci yarıda yapılan değişiklikler sonrası takımda bir kıpırdama olsa da Sehic, Berkan ve Morutan'ın girdiği pozisyonlara geçiş izni vermedi.

Çift forvete dönmeliydi!

2-0 gerideyken ve Gomis oyundayken oyuna girmesi gereken oyuncu Mostafa'ydı. Futbolun basit kuralı gole ihtiyacınız varsa oyuna golcü almanız gerekiyor. Ancak bunu mevcut golcünün yerine alıyorsanız başarılı olmanız pek mümkün değil. 90 dakika boyunca Galatasaray sadece ve sadece yenilmeyi bekledi. İstenilen reaksiyonu bir türlü gösteremedi.

Torrent karşılaşma öncesi rakibi iyi analiz etmişti. Alanyaspor'a 5-1 yenilmesine rağmen son haftalarda puan kayıpları yaşamasına rağmen Konyaspor'un yeri sürpriz değildi. Ancak Konyaspor'u iyi analiz eden İspanyol teknik adam çözüm bulamamıştı.

Galatasaray taraftarı, Çaykur Rizespor maçındaki oyun ve mücadeleyle bir nebze olsun umutlanmıştı. Konyaspor maçını kazansa Barcelona ve Beşiktaş derbisine moralli çıkacaktı. Ancak bu sezon rutinine dönen Galatasaray aslında kimseyi şaşırtmadı.

4-2 kazanılan Marsilya maçından sonra Galatasaray'ın bu sezon en iyi 45 dakikasını izledik. Fatih Öztürk neden bu kadar takımdan uzak kalır anlamak mümkün değil. Çok iş düşmese de duruşuyla kaleci transferi yapılmasa da olur sinyali verdi.

Savunmaya gelince Marcao son 4-5 haftadır devam eden düşüşünü Trabzonspor maçında da devam ettirdi. Rakibe al da at dercesine servis ettiği top da cabası. Nelsson, Marcao'dan çok çok daha iyi performans ortaya koydu. Ömer beklentilerin çok altında kalmadı ancak topu ayağından çıkarmama sevdasından kurtulmalı yoksa Aanholt yine döner 11'e... Sacha Boey sakatlıktan sonra istediği gibi dönemedi. Sahanın ortalama performans sergileyenlerinden oldu.

Berkan, Taylan ve Cicaldau üçlüsüne gelince ilk yarı rakibi sürklase ettiler ancak Cicaldau'nun sakatlığı ve diğer iki oyuncudaki yorgunluk belirtisi ikinci yarıda kontrolün rakibe geçmesini sağladı. Taylan'ın rakibe kaptırdığı top bu sezonun hatalarının en güzel özeti. Çünkü Galatasaray bu hataları bu sezon çok ama çok fazla yaptı.

Sezonun ilk yarısında deplasmanda Trabzonspor'a iki gol atan Emre Kılınç maçın en iyilerindendi. Kerem yükselerek devam ediyor ancak birebirlerde çok fazla ısrar etmesi ve takım oyunundan uzak durması takımın net aleyhine oluyor. Çok fazla top ezdi ve gününde değildi. Halil'e gelince ortalama performansını yansıttığı ilk yarıda idare etti. Ancak Diagne tarzı bir forvet olsa ilk yarı 2-3 olması içten bile değildi.

Mevki mevki oyuncuların performansları üzerinden gittim. Dün şampiyonluğa oynayan Trabzonspor'a ilk yarıda kök söktüren ve ikinci golü bulsa belki fişi çekebilecek Galatasaray son 3 haftada olduğu gibi öne geçtiği maçı kaybetti.

Ben 90 dakikayı tribünden çıplak gözle izleyen biri olarak takımın geliştiğini ve taktiksel açıdan göze hoş gelen bir futbol oynamaya başladığını söyleyebilirim. 27 puanda artık düşme potasına daha yakın bir Galatasaray var...

Torrent'in de maçtan sonra söylediği gibi "bu takımın zamana ihtiyacı var"! Ama ne kadar?

Hatayspor maçının ilk 50 dakikasına nazaran daha kötü bir Galatasaray izledik. Aytaç ve Emre Kılınç gibi iki orjinal orta saha oyuncusu varken Domenec Torrent maceraya kaçarak Aanholt ve Alpaslan ikilisine orta sahada yer verdi. 8 haftadır takımı takip ettiği bilgisi var ancak takımı daha tanımadığı ve bu ikiliyle sahaya çıkmaması gerektiğini görmeliydi.

Pasla oyun kurma becerisini bu takımın yapamayacağını anlaması artı olsa da yine de Kasımpaşa karşısında organizasyon eksikliği dikkat çekti.

Fatih Terim enkazı sonrası Torrent'in bu takımı hemen ayağa kaldıramayacağını bu maçla birlikte net gördük. Teknik direktörsüz 4'te 4 yapan Kasımpaşa adeta ev sahibiymiş gibi sahadaydı. Kerem olmasa rakip kaleye gidemeyecek Galatasaray'dan fazlasını da beklemek hiç mantıklı gelmiyor.

Galatasaraylı oyuncuların büyük bir reaksiyon göstermesi gerekiyor. Takım kangren olmuş gibi hareket ediyor. Durumun düzelmesi için bazı parçaların kesilip atılması gerekiyor. Fatih Terim gittikten sonra bu takımdan herkes gider! 4-5 oyuncu kadro dışı kalmadıkça futbolcuların rahatlığı devam edecek gibi duruyor.

Dikkat çektiklerim...

*Torrent'in ekibine acil bu kadroyu bilen ve ligin şifrelerini çözecek bir yardımcı lazım.

*Trabzonspor maçına İsmail Çipe ile çıkılırsa bundan sonra sorumlu Torrent'tir!

*Bu takımın puan durumunda bu kadar geri kalmasının en büyük sorumlusu kadroyu kuran Fatih Terim'dir ancak bu saatten sonra başarısızlık onu gönderen yönetime yazılır...

*Trabzonspor maçının sonucu bu yönetim için tamam ya da devam maçı olabilir!

Fatih Terim - Torrent değişikliğinin takım üstünde pozitif etki yarattığını ilk yarıda oynanan futbolda rahatlıkla görebiliriz. 1-0 öne geçen Galatasaray penaltıdan ikiyi bulsa şimdi çok farklı şeyleri konuşuyor olurduk. Bu takımın penaltıcısı Cicaldau ama onun dışında herkes topun başına geçiyor. Bu durum takımda disiplin olmadığının açık göstergesi... Bu duruma çözüm bulunmazsa takım penaltı kaçırmaya devam eder!

Hatayspor dersine iyi çalışmış!

Sezonun en keyif veren maçlarından biri olmasında kuşkusuz Ömer Erdoğan'ın takımının katkısı da çok fazla. Dersine çalışan Hatayspor teknik ekibi herşeyi önceden kurgulamış gibi domine etti. Erdoğan'ın yardımcısı ülkenin en iyi rakip analizcilerinden Özhan Pulat hafta boyu takıma Galatasaray'ı adeta ezberletti.

Hatayspor Galatasaray'ın savunma arkasına attığı toplar, kanatlardan gelen ortalar ve baskı ile kazanılan toplarla çabuk hücumlarına ikinci yarıda büyük ölçüde engel oldu.

Ev sahibi takım bu sezon boyunca hücumdan savunmaya dönüşte, savunma arkasına atılan toplarda, hücuma çıkarken yaşanan kayıpları ve kanat ortalarında yaşanan zaafları belliki iyi çalışmış. Galatasaray'ın bu sıkıntılarından iyi yararlandılar ve rahat bir galibiyet aldılar.

Rezalet hakem yönetimi...

Hatayspor'un iyi oyunu ve mücadelesine gölge düşürmemeli ama hakem maçı katletti. Kerem'in yere düşmediği pozisyon penaltı, Hatayspor'un ikinci golü net ofsayt! Üçüncü golden önce %100 faul var, Kamara'nın Boey'e yaptığı faul kırmızı olmalıydı. Taylan Antalyalı'nın gördüğü kırmızı kartta bence yanlış... Alpaslan'ın pozisyonuna da penaltı veriyorsanız ikinci sarıdan atmanız gerekiyor...

Son olarak bu takımın gelişeceğine ve üst sıralara tırmanacağından kuşkum yok. Torrent'in ilk dokunuşu olumlu sinyaller verdi. Devamı da mutlaka gelecektir...

Yedi maçlık kazanamamanın stresiyle maça başladı oyuncular. İlk yarı oyunun hakimi olsalar da sonuca gidemediler. Ancak Halil ve Mostafa'nın aynı anda sahada olması pozisyon zenginliği açısından önemliydi. İkinci yarıda sahneye hücum silahları çıktı.

Kerem&Feghouli A.Ş ortaklığında gelen gol, takımı bir nebze olsun rahatlattı. Günün iyilerinden Kerem attığı harika golle ise galibiyetin en büyük mimarı oldu. Onu izlemek artık büyük keyif. Her maç repertuarına pozitif şeyler eklemeye devam ediyor. İlk kez ceza sahası dışından attığı gol ve sonraki sevinci görülmeye değerdi.

İsmail Çipe'nin ortalama performansı, beklerin hatasız oyunu, yıldızların gününde olması ve Mostafa'nın ideal performansı galibiyet için yeterli oldu.

Bir kez daha söylüyorum Galatasaray'ın kendinden güçsüz takımlara karşı mutlaka çift forvet sahaya çıkması gerekiyor. Halil her ne kadar çok fazla görünmese de sahada olması rakip stoperlerin dengesini bozmaya yetiyor.

Terim'siz geçen haftalarda yeterince puan kaybeden Galatasaray yedi maç sonra 3 puana ulaştı. Şampiyon belki olmayacak ama bu yeni kadronun galibiyet serisi yakalaması da önemli...

Lig performansını ağır dille eleştirdiğimiz takım Avrupa'da adeta herkesi terse yatırıyor. 6 maçta 3 galibiyet, 3 beraberlik ve şu gruptan lider çıkmak gerçekten çok güzel hikaye.

Fatih Terim elbette maç öncesi "Galibiyet için geldik" demişti. Cicaldau'nun yokluğunda Feghouli'yi merkeze çeken Terim, aynı zamanda Babel sürpriziyle herkesi şaşırttı. Morutan'ın tecrübesizliği yerine Babel'in tecrübesi sahadaki performansıyla doğru hamle olduğunu gösterdi. Marcao - Nelsson tandemi ve önündeki Berkan'la Taylan adeta rakibe set çekti. Her kademeye giren, arkadaşlarının açıklarını kapatan bir oyuncu topluluğu vardı.

Sarri Galatasaray'ın sert savunmasını geçmekte oldukça zorlandı. İlk maçtaki gibi teknik adamlar adeta satranç oynadı. Sarri'nin her hamlesine Terim onu alt edecek tercihlerle cevap verdi. Nitekim golsüz beraberlik liderliği, son 16 turunu ve 10 küsür milyon Euro'yu getirdi.

Türk futbolunun can çekiştiği dönemde Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi ayarındaki gruptan namağlup lider çıkması büyük başarı. Takımın Lazio maçına Fatih Terim yönetiminde adam akıllı tek idman yapabilmesi ve bu performansı ortaya koyması da alkışı hak ediyor...

25 milyon Euro bonservis yatırımı yapılan Galatasaray bu paranın yarısını şimdiden çıkarttı. Oyuncuların Avrupa'daki performansıyla devleri peşine takması başka bir artı! Hepsini geçtim ülke puanına yapılan katkı ise muazzam.

Avrupa'da yine bir hikaye yazılıyor. Bu hikaye nereye kadar gider bilmiyoruz, mutlaka ocak ayında takviyeler yapılacaktır ancak şunu söylemek abes olmaz herhalde "Bu hikayeyi yazan - yöneten Fatih Terim'dir"

Galatasaray'ın bu sezon Marsilya'yı 4-2 yendiği Avrupa maçı dışında rahat kazandığı bir mücadele hatırlamıyorum. Altay maçının rahat geçmesini beklerken hiç de öyle olmadı. Mustafa Denizli oyuncularını Galatasaray'ın zaafları üzerine yoğunlaştırmıştı. Özellikle sağ ve sol taraftan ilk yarı boyunca akın akın geldiler. Aanholt'un maçın en yüksek reyting değerini almasına bakmayın arkasında bıraktığı boşluklar otoban olur. Nitekim Altay'ın golü de o kanattan geldi.

Oyuncu değişiklikleri yanlıştı!

Ligin en mütevazi kadrosu karşısında çift forvetle başlamak doğru karardı. Ancak 1-1 devam eden maçta 2 forvet neden çıktı anlamadım. Ki Halil Dervişoğlu sahanın en iyilerinden biriydi. Değişikliklerin zamanlaması da geç olmuştu. Diagne oyuna girdikten sonra en azından Halil'in de gol yolları için sahada kalması gerekiyordu.

Skandal karar!

Galatasaray buna rağmen sezonun 101. kornerinde golü bulmayı başardı ve öne geçti. Kolay gibi görünen ama zor geçen maçları çok iyi oynamasanız da kazanmak önemli. 2-1 sonrası 3 puan alacağınız maçta verilen skandal penaltı kararı Galatasaray'ı 2 puandan etti. Cüneyt Çakır'ın VAR'da beklerken bile iptal edeceğini düşündüğümüz bu pozisyonun bence açıklaması yok.

Lig bitti artık Avrupa!

Son 6 maçında 12 puan kaybeden ve Trabzonspor'la arasındaki puan farkı 16'ya çıkan Galatasaray lige havlu attı diyebiliriz. Şimdi gözler perşembe oynanacak Lazio maçında. Cicaldau bu maçta da oynamayacak. Altay maçında da alternatifi olmadığı için takım bu kadar zorlandı. 11 transfer yapmışken ofansif bir orta saha almamanın ceremesini çekti Galatasaray... Umarız aynı sıkıntı Lazio maçında devam etmez!!!

Özetle;

*Yedlin bir var bir yok! Dün yine sahanın bence en kötülerinden biriydi. Neyse ki 12 Aralık'ta Sacha Boey hazır dönüyor ve takımla çalışmalara başlayacak!

*Berkan Kutlu Galatasaray kariyerindeki en iyi maçlarından birini çıkardı ancak talihsiz penaltı kararı ve kaybedilen puan sonrası çok konuşamadık.

*Şampiyonluğa oynayan takımın son 6 maçta 12 puan kaybetme lüksü yok. Kaybediyorsanız şampiyonluğu unutacaksınız.

*Galatasaray 101 korner golü sonrası nihayet golü attı. Ancak Aanholt dışında duran top kullanacak adamınız yoksa durup düşünmeniz gerekiyor.

*Bu takım elbet iyi olacak olmasına ama; bu camia bu taraftar o sabrı gösterebilecek mi?